28 Aralık 2015 Pazartesi

24 Aralık 2015 Perşembe

Lem yelid ve lem yuled


İhlas suresine geçmeden evvel, konuyla alakası olmamasına rağmen bana göre yapılmış en iyi ihlas tanımını vermeden geçemeyeceğim.

22 Aralık 2015 Salı

Puzzle Parçaları #remake

Hayat bir Puzzle gibi okuyucu. Bazıları ortada, bazıları kenarda, bazıları köşede. Bazılarının yanına 2 parça gelir bazılarının 3 bazılarının 4. 2 gelenler diretir 3. ve 4. için ama ne kadar diretirlerse de gelmez. 3 ler diretir 4 için ama gelmez; 3 ler diretir 2 için ama gitmez.

19 Aralık 2015 Cumartesi

İçimizden Biri

Bazen kuma yazı yazmak gibi, bazen yapım aşamasındaki kaldırımda, yaş olan çimentoya yanlışlıkla bastığında bıraktığın ayak izi gibi hayatlarda bıraktığın kalp izleri.

Piç Parkı

Duman sarmış odanın birinde, sabah namazını kılıp bütün gün nasıl cenabet gezilir o'nu konuşuyoruz, tuğlalarımla..

16 Aralık 2015 Çarşamba

21 Mart -Gelecek Tüm Baharlarıma- (1)

''Sana baharı ve kitapları sevdiğimi anlatmaya çalışıyorum. Sana olan kelimelerimi gelecek baharlarıma armağan ederek.''

ve kadın..

Gözleri kan çanağı içindeyken
gülmüştü kadın,
çektiği acıdan daha can yakıcı olmasına rağmen..

8 Aralık 2015 Salı

Sûaller

Bir yerde otururken, ya da ayakta lâkin çayını yudumlarken; sen de düşündün mü hiç gidişât nasıl şekillenecek; herkes kendi yoluna bakarken.

5 Aralık 2015 Cumartesi

Bir An Perden Kıpırdanıyor Nefesim Kesiliyor

Hala yazamıyorum. Eski kırmızı arabayla ardı ardına geçiyorum evinin önünden. Odanın ışığı aydınlatıyor sanki sessiz sokağı.

2 Aralık 2015 Çarşamba

1 Aralık 2015 Salı

Güz'ün Gözyaşları

Ben bir ağacım, belki bu görüntümle odundan ayırt edilemeyecek bir hâle gelmişim de ondan söyleme gereği hissettim.

28 Kasım 2015 Cumartesi

26 Kasım 2015 Perşembe

Eh böyle aşkın ızdırabını..

Yine muazzam acıyorum. Bitmeyecekmişçesine, geçmeyecekmişçesine. Bu sefer acıtmayacak dediğim her şey tekrar tekrar yakıyor canımı.

21 Kasım 2015 Cumartesi

19 Kasım 2015 Perşembe

Nasıl

Nasıl ki aşçılığı sınıfta değil de mutfakta öğreniyorsak. Seni sevmeyi de senin yanında öğrenmem gerekiyor sanırım.

17 Kasım 2015 Salı

Karmakarışık

Gözlerimi açamıyorum
Uykum olduğundan falan değil.

Beni Sevdiğin Yer

Sana beni sevdiğin yerden yazıyorum 
Ellerim üşüyerek

14 Kasım 2015 Cumartesi

Koğuş

Ayak sesleri duyuyordum, iç çekişler; bir kaç sûret görüyordum lâkin algılayamıyordum; kim kimin sûretine bürünmüş, insanları karıştırıyordum. İnsanları mı karıştırıyordum?

4 Kasım 2015 Çarşamba

Gel

Hayır sen değil!
İlk yazım dahil uğruna yetmiş dört adet yazı yazdığım kız.

3 Kasım 2015 Salı

Sevgili Kuklalarımla Mırıldanmalar

Bölüm 7 ( Zaman İçinde Mırıldanmalar )


26 '' Bir diğer yanını son'da bıraktı ''


Her şeyin sonlu olduğu bir dünyada ben ya yokum ya da çok azım belki de hiç olmadım...

25 Ekim 2015 Pazar

Efkarlı Mırıldanmalar

Bölüm 6 ( Zaman İçinde Mırıldanmalar )


21 '' Bir diğer yanını insanlardan kaçmakta ve insanların kaçışlarını izlemekte bıraktı ''

22 Ekim 2015 Perşembe

KUTULAR

Ve sen gittin, şimdi ben kendimle nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.

Hadi

Kaybetmiş. Hesabını hiç yapmadığı tüm parasını. Arayıp sormadığı sevgilisini. Bir anlık sinirle en yakın arkadaşını.

21 Ekim 2015 Çarşamba

03:33



sorardım sana yanımda olsan “beni kim anlasın?” diye. ama yanımda değildin. Ben de cevaplayamadım  bu soruyu.

17 Ekim 2015 Cumartesi

Bizim Mırıldanmalar

Bölüm 5 ( Zaman İçinde Mırıldanmalar )


15 '' Bir diğer yanını renkler de bıraktı ''

16 Ekim 2015 Cuma

kazandibi'den

Kısa bir konuşmadan Kazandibi'nin mesajlarını alıntıladım. İyi okumalar.

Böyle düşünüyosan dene o zaman
Fikrimi belirttim
Belki de unutmak mantıklı olan
Biz sadece, hastalıklı yaratıklarız
Ve mantıksız

14 Ekim 2015 Çarşamba

Akşamın Kokusu


Şükrederken cahilliğime;

Sadece kokusu muydu geceyi aldattırıp
Beni kendine aşık eden Akşamın güzelliği?
Yoksa ben de mi değişiyordum evrendeki her şey gibi?
Ve başka bir evrenin cüz'ü olan o evrenin kendisi gibi.

Sonbahar Çiçekleri

Ki bilseydin hangi kelimeleri adınla tükettiğimi
Girmezdin bir daha dünyama, uzak dururdun 
Seni sevmek üzere yaratılmışlığım
Ve senin, isyanına ortak sol kolun

Olasılık Ağacının İki Dalı

 Osman, 19 yaşında, hayatla çok fazla yüz göz olmamış, 12, bilemedin 13 yaşlarında, üniversite 1. sınıfa giden bir gençti.

11 Ekim 2015 Pazar

Oyunlarla Mırıldanmalar

Bölüm 4 ( Zaman İçinde Mırıldanmalar )


8 '' Bir diğer yanını boşlukta bıraktı ''

10 Ekim 2015 Cumartesi

DejaVu

Yazı ilk cemre'ye aittir. Kendisi blogda yazar olmadığı için benden bu yazıyı paylaşmamı rica etmiştir. İyi okumalar.

7 Ekim 2015 Çarşamba

Bir Yarım Gidiş


Sevgili var mıyım yok muyum blog ailesi.
Bugün buraya bir haber vermeye geldim.

4 Ekim 2015 Pazar

O




Onun yanındayken sanki kalp atışlarımın hoparlörden verilişini duyuyorum

Tehlikeli Mırıldanmalar

Bölüm 3 ( Zaman İçinde Mırıldanmalar ) < Bir başkası daha iyi bir başlık bulabilirdi >

2  '' Bir yanını Aslı'da bıraktı ''  < bu başlığa ne demeli? hangi deli böyle başlıklar kullanır? >

3 Ekim 2015 Cumartesi

Cuma Gecesi



Bu gece, kulak veriyorum kalbimin soluklarına
Seçtiğim sözcükler ne denli özensiz

1 Ekim 2015 Perşembe

An


Bir an. Sadece tek bir an.
Herkes yanındayken
Aslında kimsenin olmadığını farkettiğin
İdrak etmeye çalıştığın
O an.

29 Eylül 2015 Salı

Seher Aczi

Bu, seni beklediğim ne ilk ne de son seher

Gitmeyi isteyip de gidemediğim geceler
Boğazımda düğümdür sensizlik 
Yine tarif etmekten öyle acizim

28 Eylül 2015 Pazartesi

Yeni Baslangic

YALNIZ CANAVARIM 3 (YENİ DÜNYA)
 UMUT tükendi.Beklediklerim bekledigimle kaldi .

26 Eylül 2015 Cumartesi

Kayıp Mırıldanmalar

Bölüm 2

Kitaplardan ellerini çekip yatağına doğru ayaklarını sürüyerek gitti.

Denizin lacivert olduğu mevsim

Herkesin kendi bavulunu kendi taşıdığı, otobüslerin trafiğe aslında aşık olduğu, gemilerin denizden kulaç atmak için izin istediği sade, sıradan bir günümü paylaşmak istiyorum siz en ağır bavulu yüreği olanlarla.

24 Eylül 2015 Perşembe

Nefes

Nefesimi tutmuşum, haberin yok

Şehrime ilk kez yağmurlar yağıyor 

22 Eylül 2015 Salı

Düşüncelerde Çırpınmanın Hikâyesi




Şimdi size çırpınışlardan bahsedeyim mi?
Nice çırpınmaların içindeki nice boğulmalardan...

20 Eylül 2015 Pazar

Mırıldanmalar

Bölüm 1

Hava kararmak üzere olduğu bir zaman diliminde, karanlık düşünceler etrafını çevirmişti. Yolda yürümekten, insanların kaçışlarını izlemekten, insanlığın içinde tek bir insan görmemeyi izlemekten, bir birlerine gülümseyen insanların sahteliğini izlemekten ve bunca izlenimin sırasın da Muammer'i kaybedişim error veriyor beynime.

19 Eylül 2015 Cumartesi

YALNIZ CANAVARIM 2

YALNIZ CANAVARIM 2 (UMUT KIRINTILARI HATIRINA BEKLEMEK)
Ah yalnızlık o kadar insanin koynuna girip çıkıyorsun peki neden benimle düzenli ilişkin var?

13 Eylül 2015 Pazar

Yeni Güne İthafen

Yeni bir gün daha aynı zulmü yapacak bize
Güneş doğacak, batacak
Ve bize sevdiklerimizi getirmeyecek yine

9 Eylül 2015 Çarşamba

7 Eylül 2015 Pazartesi

Yalnız Canavarım

Radyoda değişen şarkılar gibiydi yalnızlığım.Yalnızlığım savruluyor hep bir köşelere.Kendimi hep bi boşlukta hissediyorum ne mutluyum ,ne mutsuz.

4 Eylül 2015 Cuma

1 Eylül 2015 Salı

pembesini kaybetmiş romanlar

Pembesini kaybetmiş romanlar yazıyoruz şu kısacık ömrümüzde. Eksik geldik, eksik gidiyoruz. Pembeyi hiç bilmiyoruz.

Hüzün şahsı


Ve öyle bir hüzün var ki içimde
Geceye bakıyorum
Karanlık beni yutuyor

31 Ağustos 2015 Pazartesi

30 Ağustos 2015 Pazar

Dağınık Düşünceler

Boşlukta yönümü çıkmak istediğim bir dibi istesem de, ayaklarıma ümitsizlik bağlanmış durum da. Bütün çizgilerim ebediyen hüküm süren acılarım da.

Doğum Günümüz Kutlu Olsun

Mehmet Burak Balyan, elinde bir pasta, koridorda ilerliyordur.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Küçük bir bahis-


Biraz kendimden bahsetmek isterim. Kendimden bahsetmesi zor ama bu anlattıklarım belki birini düşündürecek, belki birini hayatın ucundan-kenarından-köşesinden tutturacak, belki birini saklandığı o kuytu difrizden çıkartacaksa; evet, bahsetmeliyim. Aslında yaşadığım bir olay üzerine anlatmak istiyorum.

27 Ağustos 2015 Perşembe

Ben giderim sabah olmadan

İki hafta konuştuğum birini tek bir kelimesinde sildiğim zaman bana söylediği şeyi hatırlıyorum sürekli: 'Bence sorun bende falan değil. Senin insanlara tahammülün kalmamış artık.' Sonuna kadar haklıydı, bir şey diyememiştim.

bir insan tanıdım*



(müziğinizi ihmâl etmeyiniz mesela)

26 Ağustos 2015 Çarşamba

gülen ruhun zorunlu ağıtları.

İsimler, kelimeler, harfler aşktan sonra cennetten yürütülen diğer kavramlardır. Ademoğlu aşkın gerçek manasını değiştirmişken , isimlerin anlamları da cennette ki gibi kullanmaları beklenemezdi.

Safra


Gerçekten denedim, "ne yaşıyorsam içimde yaşamayı ve seni buna bulaştırmamayı".

23 Ağustos 2015 Pazar

Gecenin Tacizi

Fışkıran pınarlar gür konuşurlar.
Gönüldür,gece fışkıran bir pınar.

21 Ağustos 2015 Cuma

20 Ağustos 2015 Perşembe

Ne Perçem Ne Pusula

Duman bürürken salkım salkım göğü,
bir bağ evine çevirir insanı.
dağlara pusula, gökyüzüne perçem...
sonra, sonrası evvelinden kalma yarım bir anı.

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Yalnız Ruh Cumhuriyeti

Kararlar verdiği gecenin sabahı, gün yeni açıyordu. Hayır yeni açmıyordu, çok geç yatmıştı aslan öğleye doğru uyanmıştı, gece ne yaşadığını hatırlamaya çalışıyordu.

Re Çe Te

Muhabbetlerimizi doldursam kulaklarıma,
bir Konya dolusu koşsam,
ancak kendime gelirim.

Kanlı Fısıltı

Tütün kokulu kalemler

18 Ağustos 2015 Salı

MUHABBETTE SAKLI TANRI

Günaydın göz kapakları, gün ışığına karşı istemsiz açılan hayal kesikleri...

15 Ağustos 2015 Cumartesi

şiddetli tutunamama

Zehirli kelimeler, söylenecek kelimeler yasaklandı, zehirliler. Oksijenin zehrinde yaşamak nasıldır çavuşum ben hiç yaşamıyorum zehirli zihnim de.

13 Ağustos 2015 Perşembe

Sen Nerdesin?

 Sen ne dersin? Söylesene sen nerdesin? O gülüşler hala o dudaklarda mı? Bilirsin, ben o dudakları öpmeye utanmıştım. belki de kıyamamıştım, bilmiyorum..

Uzun Bir Hikâye 2

Bir gün daha bitiyor bu perdenin başında, bu odada, bu evde, bu şehirde, bu ülkede, bu dünyada, bu hayatta. Bitiyor. Yani 'bitmiş'lere karışıyor. Yani hayat, adına "bitmek" dediğimiz anlık eylemlerin kolajı bir bakıma. Biterek yaşıyoruz, yaşayarak bitiyoruz; ne garip!

say(-ma) yıldızları



-Bir yıldız, iki yıldız, üç yıldız, dört yıldız...
-Aman dur kızım, sayma yıldızları şanssızlık gelir de başına vurur derlermiş.

11 Ağustos 2015 Salı

şizofrenik 2

-Gözlerim yanıyor.

-Bu kadar fazla ağlamamalıydın

şizofrenik 3

-Tükeniyorum artık direnmek öyle zor geliyor ki. Midemi bulandıran sesler, görüntüler gittikçe onlara benziyorum eser kalmıyor benden. 

9 Ağustos 2015 Pazar

ve yangın..

Ucuz huysuzlukların ucuz saplantıları baş göstermeye başladığı sırada hissettirmişti varlığını. Ölülerin mezarda sessizliği bozan faniye duydukları öfkenin aynısını taşıyordu ruhunu tanımayan insanlara karşı.

şizofrenik.


 -Ruhsal paronayaya sahip diyorlar bana. Deliymişim onlara göre. Mantıklı düşünemiyor muşum. Sağlam kararlar veremiyor muşum. Kendimle bile yüzleşmeye korkuyormuş.

Adam Derin Kadın Yüzme Bilmiyordu

Karanlıkta
mutlak hiçliğin kucağında,
oturuyordum.

mağaramda gülümsemeler haha

ne tam eksiğim, ne tam yarım, ne tamamım tam, ne eksiğim yarım, uçurumun kenarındayım biri beni iteklesin tam düşerken aklıma o takılsın.

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Karahindiba Ruhu




Karahindiba’yı bilir misiniz?

Sade Kahve'

Bol köpüklü sade birer kahve,
Sonra kırk yıl neyimize yetmez!
Mesafeler uzaklık değil bize;
Mesafeler, kuvveiilelmerkez.


6 Ağustos 2015 Perşembe

Yol Senfonisi


Güneş süzülüyordu. Ellerini kenetledi. Işığı teninde hissetti. Yanında bir nehir akıyordu kendi yolunda. Bir de kendisini düşündü; yolunu bilemediği, izine rastlayamadığı kendisini.
Ne de zor geliyordu ona. İçindeki fırtınalar diyeceksiniz belki siz lâkin içinde fırtınalar kopmuyordu onun.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

Küçük bir yağmur damlasıymışım hayatın da. Şimdi yavaş yavaş kayıp giderken hayatından öylece izliyorsun beni.

4 Ağustos 2015 Salı

Hasretin Yavan Gelir

Senden ayrıldığım ilk günden beri özlemin içimde durmadan büyüdü. Sonra dayanamaz oldum bu denli özlemeğe, kendimi sık sık sokaklarına atıp nefes alır oldum.

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Islanmış Hayaller

Biraz ölesim var bugün. Dünden çok yarından az bu isteğim. Lakin   ölü bir ruhu öldürebilen kimseye rastlamadım ben, ta ki seni görene kadar.

Fısıldayan Gözyaşları

Ay Parçası diyordu babası ona
Bu yüzden hiç kendi ismini kullanmazdı
Kullanmasına izin veren nadir insan vardı etrafında
Okul müdürü

2 Ağustos 2015 Pazar

Sensiz Uzaklar

Akşam üzeri mısır haşla bana, yiyelim 
Benim seni sevmekten parmak uçlarım sızılar
Getir bayat acılarımızı, beraber gülelim 
Benim sensiz uzaklardan kalma bir âh'ım var 

kelimeler

rüzgarın hafif estiği sırada çamurun tozlarını örten şu elbiseler, silkelenmesi durduğunda rahatça bakabildiğim güneşe zararı gören gölgem idi sanki.

Dostunuz Müzik




Hani ressamlar boşlukları doldururlar ya işte müzisyenler de zamanı doldururlar. Öyleki içinde kaybolur gider, zaman kavramını yitirirsiniz. Bazen müzikle düşüncelerde yüzersiniz bazen de ruhunuz  dans eder.

1 Ağustos 2015 Cumartesi

31 Temmuz 2015 Cuma

Zor

Çok da yanlış yerde değilim aslında.

Ben Bir Temmuz Gömdüm Baba

Bu olmayan bir temmuzun yazısı,mektubu,kederi ne dersen işte adını sen koy.Yazmamak için çok uğraştım ben bunları,yazmasaydım çıldıracaktım,daha da kırılacaktım,tükürürüm suratına bu kağıdın dedim oturdum yazdım sonra sen bilmezsin tabi göremedin bu dönemleri pek teknolojik şeylere geçirdim içime yazdıklarımı baba.

30 Temmuz 2015 Perşembe

Daha neler.

Canım yazmak istiyor ama ne yazacağım konusunda bir fikrim yok.
-Sayfaya boş boş bakmanın ardından geçen 1 saat sonra-

Selametle

Sığınmışlığındı bu arada
Sabrındı
Sonu selamet olmayan

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Sevelim

Başta önemsemedim çok. Sen de önceki hepsi gibi biriydin sadece. Selvi boyuna, al yazmana şiirler yazar, unuturdum seni de. Ama yapmadım.

26 Temmuz 2015 Pazar

rolüm ne?

gözlerime yayılan bu acının, kırıntılarıyla yaşamak, kıpraşıyor kontrol edemediğim şu sol yanım, düz bir çizgisi var hep.  hareketi,

24 Temmuz 2015 Cuma

Unutulanları neyleyelim

Anlatacak ne de çok şeyimiz var diye söze başlamalıydım. Fakat nota doğru, ses yanlış.
Kızdıklarım incinilmişlikleri çarşaf misali örtüyor yine.

Küçük Kaçış Günlükleri | Gün 4-6

...

Benim çadır kurmaya başladığımız zamandan itibaren hafiften başım ağrıyordu.

23 Temmuz 2015 Perşembe

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Yabancı

Bu dünyadan kendimi soyutlayabilsem keşke. Keşke insanların ben yokmuşum gibi davranmasını sağlayabilsem.

Kafesten Toprağa..

Düşünüyorum.

karakalem çalışması

Bir sitem yazısı mı bu, gelmeyen vuslat gününe çağrı mı? Yerecek miyim gidenleri pervasızca seyredenleri, suçlu bulacak mıyım arkasını dönüp gidenleri?

18 Temmuz 2015 Cumartesi

17 Temmuz 2015 Cuma

Kara Üzüm Yaprağı

Kara üzüm yaprağı gözlerim
Sar sarabildiğince kendi

hayal mahsülü halüsinasyon

dört yanım dört duvarlarla çevirili, başka evler bu gecekondumun etrafını çevirdi bur da ölen, ölümsüzleşecek. gözlerimi agırtıyor artık karanlık,

Küçük Kaçış Günlükleri | Gün 3-4


...

Tüzünle beraber baya yüzdük, Mustafa pek iyi yüzemediği ve denizi sevmediği için daha çok kumsalda takıldı. Ardından voleybol turnuvası yaptık.

Edebiyat dozlu psikodrama

Yüzüme bak
ve yüzümü hatırla

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Beni kendimle bırakmasanıza

Dünyanın dönüşünü hissediyorum. Kendimle öyle baş başayım ki yürürken çıkan ayak seslerimden senfoni oluşturuyorum kafamda.

13 Temmuz 2015 Pazartesi

İçimizde Kalanlar

Yine ctrl a + delete ile sıkıştırılmış bir yazı. Yine ben olamamışım karşınızda ben. Yinelere sığınarak yine.

Dağıldım

Dağıldım
ve bana resmen bitkinlik bastı
Kasıldı tüm kızgınlıklarım

İki Kuş Farklı Aşklardan

         İki Kuş Farklı Aşklardan

      Altı kapılı bir sokakta hikayemiz,
      Geçiyor tepeden tanıdık güneşimiz,
      İki kuş; aşkları farklı.
      Bulut ve adam izliyor onları.

12 Temmuz 2015 Pazar

aynamda karanlık enkaz görünür

odamda bir sevgiyi karşıladım beni görünce kalktı birden ayağa, bir eli koltukta baktı bana, sanki bana değilde, o an kurabilecigi bütün hayallere dalıp sıkıştı hayallerin mengene arasına, tabi bende,

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Napıcam şimdi ben ?

Her şey fazla yolunda.

Yaptıklarım bütün sema arasında konuşuluyor , herkesin dilinde
Ve O , benden çok memnun.
Şuan hiç bir arzum yok ,
Onun rızasından başka .

10 Temmuz 2015 Cuma

Küçük Kaçış Günlükleri | Gün 1-3

1. Gün
For.Bros.Co ve Var Mıyım Yok Muyum ekibinden 3 arkadaş, bundan yaklaşık 2 ay önce "Yea, çekip gitsek buralardan gezsek diyar diyar otostopla, uyku tulumumuz, çadırımız olsa, onlarda kalsak, ateşimizi yakıp yemeğimizi kendimiz pişirsek, konservelerimizi yesek, ateş etrafında sohbet etsek, yolda yeni insanlarla, yeni lehçelerle, yeni kültürlerle tanışsak... güzel olmaz mı?" dedik.

9 Temmuz 2015 Perşembe

Uzun Bir Hikâye


Merhabalar.


hiç koleksiyonları

yataktan kalksam mı diye düşünürken hiç kalkmasam, yastığın hep soğuk tarafına yatıyorum, bu şekilde yanağımda ki alevler soğuyordu, içeride konuşmayın,

8 Temmuz 2015 Çarşamba

8 Temmuz 2015

Bugün 8 Temmuz 2015; içimizde, mutlu olacağımıza dair bir ümit hâlâ var.

7 Temmuz 2015 Salı

ilk cemre ve toprak 6

Başımı cama yasladım. Yarım saatim vardı onu doya doya izlemek için. Bizim alışkın olmadığımız hareketli bir şarkı çalıyordu.

hep

Hep aynı renk saçların
Her bakışımda aynı renk gözlerin

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Kendime not:

Mutluluk yanıbaşımızda ama uzanıp almak için uğraştığımız yok diye düşünüyorum. Uzanıp almayanlar listesinde de mutlu olup olmamayı seçecek lükse sahip olanlar var.

5 Temmuz 2015 Pazar

pekbi efkarlı

kendimden uzaktayım içine düşüşümden sonra, ben kendi içimde seni çürütüyordum, tehlikeli oyunlar oynuyoruz her sabah, korkuyla dehşetimi saçıyorum ben her sabah, rüyalara uyuyorum

3 Temmuz 2015 Cuma

Bol ışıklı geceler

Bazı geceler olur, sadece ağlamak isterim. Bazen sıklaşır o geceler. O gecelerde o çok sevdiğim, gerekli gereksiz her şeyi anlattığım insanlarla bile konuşmak istemem.

ayrılığın after partysi

 Artık yeternce tanıştığımızı düşünüyorum. Hakkımda bilmeniz gereken şeylerin büyük kısmını ilk iki yazımda yeterince anlattım gibi.

2 Temmuz 2015 Perşembe

birşeyler, birşeyler

gerçekliğe yazdırır olaylar bugün gerçeksizliği içinde gerçekten yalnız olan bir kaç metre kare oda içinde bir dünya

Eski Bir Alışkanlık

Daha dört gün bile dayanamazken yokluğuna
Dört günden sonra seni gördüğümde sarılasım geliyorken

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Umman

gururun mağrur zırhı
parça parça dağıldı nefesinle

Bir başlığı olmasa mesela?

 Gün geçmiyor ki kendi başıma şekilli, renkli çoraplar örmeyeyim. Salak gibi bir şeyim günün büyük kısmında.

Gözlerin yeter...


Endamın yeter, gözlerin yeter, uğramasın sana, ne hüzün ne de keder.

...

30 Haziran 2015 Salı

kızıl sakal

bir hikaye anlatmamı istermisin ?
hikayeden ölümleri

Tatlı Hayat

Insanlar bazı zamanlarda gerçekten yaşamak istemezler bunu anlayabiliyorum. Bazen her şeyden kurtulmanın en kolay yolu budur.

renkli bir özgürlük

Küçükken bazı günlerde elime kalemi alır yazardım. Öyle boş boş her şeyi yazardım. Karşı sınıftaki aşık olduğum o küçük beyi yazardım çoğu zaman.

Merhaba

Bu benim ilk blog yazım. Aslında bu sebeple oldukça heyecanlıyım. Bunu birileri okuyacak mı, birileri bu yazdıklarım hakkında ne düşünecek hiçbir fikrim yok. Açıkçası çok da umrumda değil.

29 Haziran 2015 Pazartesi

ahsen-ül kasas

yaşayıpta yaşlananlardanmıyız yoksa yaşıyamadan yaşlananlardanmıyız bu beynimi karıştırır yaşıyamadıklarımızın yaşına varacaklardanmıyız geçikmiş göz yaşlarındayız zifiri karanlıkta bir katil

Büyüklük pazarı

Annemin elinden tutup heyecanla pazara gittiğim günlerin herhangi birinde güzeldin, hayat. Belki güzel olan annemin elini tutunca kimsenin canımı yakamayacağını biliyor olmamdı. Annem korurdu, koruyabilirdi bir zamanlar.

28 Haziran 2015 Pazar

yazdıkça varlığımın sıradanlığından kurtuluyorum

çarmıha geriliyor aklımdaki manşetler
tozlaşmış kitablar kitaplığımda eskirler

sinirlerim bozuluyor

ben bir sosyopatım insanlar uzak durun benden
beynimde fosilleşen birşey var keşke sol yanımı yok edebilsem

bu gecenin işcisiyim


zamanın hiçliğindeyiz kaybolmuş sessizliğiz
eskileri ayıklıyacak çercevelerden kesiğiz

27 Haziran 2015 Cumartesi

Pembe Bir Dünyaya Yolculuk

Hislerimi, düşüncelerimi daha kalıcı hale getirmenin yolunun yazmak olduğunu keşfettiğim günden beri yazıyorum.

Seni Unutmak

Şiirlerin, önce başlıklarını yazacağım
Hatta başlıktan ibaret kalacak birçok şiirim

26 Haziran 2015 Cuma

19 Haziran 2015 Cuma

Yol

Bir yazı yazarsınız, hayatınız değişir. Bir yazı okursunuz, hayatınız değişir. Bırakın değişsin. İzin verin değişsin.

ilk cemre ve toprak 5



Kocaman gülüşlerimizin arkasına gizledik uykusuz gözlerimizi

17 Haziran 2015 Çarşamba

Düşmüş olan

1

Yeterince gölgelerde saklanmadık mı
Karanlığı arzulayarak geçtiyse de günlerimiz

Yıldım

Yıldım,
Hayatın bana her gün vurduğu o acı tokattan yıldım.

iki sessiz muhabbet

İki sessiz muhabbet geçti aramızdan. Sen güldün ya! Gönlüm gülüşüne sarılmak için yerinden fırlayacaktı sanki.

15 Haziran 2015 Pazartesi

Yarım

Yarım yamalak bir sitem kalacak hayata benden
Zamanında, gelmeyecek bir sevgiliyi beklemiş olmam

14 Haziran 2015 Pazar

Yine de




Sen yine de çağır beni
Duymaya doyamadığım o sesle
Sana doğru
Ne olduğunu bilmediğim
Senin de bilmediğin
Hiç kimsenin bilmediği
Ama evrenin sana söylediği
Benimse kulağıma evvelden fısıldanmış
Öyle aşina, öyle alışılmış
Çağır beni
Ben gelene dek
Hatta hiç gelmesem de
Sen yine de

12 Haziran 2015 Cuma

Neticesi Sonbahar

Bu şehirde kahverengi dallardan yeşil yapraklar uzardı
Sen giderdin de delikanlı, arkandan kimler kimler bakardı...

8 Haziran 2015 Pazartesi

Asi ve Mavi

Bana hep gökkuşağının 7 rengini gösterdiler. Hiç senden bahsetmediler sevgilim. İlk defa sana sevgilim diyorum asi mavi.

7 Haziran 2015 Pazar

Doğuştan Şair

Çünkü ben hep sarhoşum
Rüyalara tıkılıp kalan
Gerçeklikten reddedilen
Affedilemeyenim
Nasıl bir şair olabildim ki
İnsanların kalplerine bile dokunamadan
Nasıl kayıp olabildim ki
Gidecek bir yerim bile yokken
Niye hala bir şeyleri arıyordum ki
Kalbimdeki boşluk
Agzına kadar içkiyle doluyken
Seni mi arıyordum yoksa
Hala mı içkiyi

6 Haziran 2015 Cumartesi

Olmaz mıydı?

(14:15)
Son trene geç kalmamalıydım
Bu şehirden ve özellikle ondan,
olduğunca uzağa gitmeliydim. 

5 Haziran 2015 Cuma

Aşk Bahsi

Artık yazmaktan başka çarem yok.

İnsanın gözü bir kere kaydı mı, gönlünün kayması da muhtemel oluyor. Bu gönül kayması; göz kaymasının zamanına, o zamanki ruh halinize göre degişiyor.

4 Haziran 2015 Perşembe

anka


Anılarda yaşamaktan bıktım
Hikayelerimi kendi ellerimle yokedeceğim

Eksik



Bana karşı en büyük güvencen : "Güvensizliğin."

Bu yüzden her şey bir yarım,

3 Haziran 2015 Çarşamba

Bilmiyorum


Bilmem biliyor musun , bilmemek çok yorucu.
Belki de tek bildiğim bu , bilmemenin yorucu oluşu.

1 Haziran 2015 Pazartesi

Tükenmezliğe Doğru

Yalnızlığım kimseyi reddedemediği için bu haldeydim belkide. Tükenmişlik sendromu yaşıyordum yavaş yavaş..

30 Mayıs 2015 Cumartesi

28 Mayıs 2015 Perşembe

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Anlayacağım

Böylesine aşikar ama anlatamadığım
Güzel duygularda buluşuyoruz

Gri Eksiklik

Uzun zamandır yazmıyordum. İçimde yazılması gereken, yazmam gereken çoğu şey var fakat bir türlü hiçbir kelime,hiçbir cümle doyurmuyor duygularımın karnını.

26 Mayıs 2015 Salı

Soğuk Kanlı Bir Katilin Kaleminden

  Elindeki şırıngayı masanın üzerine bıraktı. Kafasının içinde hala O'nun sesleri vardı. "Yapma" diyordu, gözleri yaşlı bir şekilde. "Bunu sen istedin" dedi kendi kendine, yerdeki cesede bakarak.

Hey! Müslüman, seni seviyorum!

Bıraksan bir kaç damla,
 benim için bu sefer

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Sabah Ezanında Yazılanlardan

Gidemedim. Bir insanın hayatı birkaç söz ile nasıl bu derece değişebilir anlamıyorum. Hani yıllar önce söylenen bir söz.

24 Mayıs 2015 Pazar

22 Mayıs 2015 Cuma

Hüzün Kovan Kuş'um'a

Neyin günahıydın sen. Neyin borcu bilmiyorum ama böyle ödenmemeliydi. Belki de gitmem en doğrusu ama bu çok zor benim için. İsteyerek mi bırakıyorum seni arkamda öylece ?

İnsan barındıran sokak-sokak barındıran insan

Ve karanlık çöker sokağa-insana.İnsanlar evlerine çekilir geceleri. Kimileri geçim derdiyle, kimileri çocuğunu nasıl güldüreceği endişesiyle, kimileri sevdiğine kavuşma umuduyla, kimileri yalnızlığıyla evini doldurmak için, kimileri ana-babasının yanına.

21 Mayıs 2015 Perşembe

İyi dostlar biriktirdim, hepsi ailem oldu.

Hıçkıra hıçkıra ağlarken elinizi tutup biz birlikteyken bize hiçbir şey olmaz, bizim bizden başka kimsemiz yok diyen ve bunu iliklerimize kadar hissettirebilen dostlar.

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Sevdim, Sıkıldım Dedim...

               Sevdim, Sıkıldım Dedi...

Allah biliyor ya...!!!
Yalansız sevdim...
Edepli sevdim...

17 Mayıs 2015 Pazar

Misifra

Sabahın ilk ışıkları nasıl oluyor da koskoca evrende benim penceremi buluyor ki?
Gözlerimi açmayayım mı diye tüm bu sapıkça uyandırılış?

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Yokum

Her adımda başa dönüyormuşum gibi bir his. Bakın, diyorum işte; insan olmak gerçekten zor. İki yılı geçti ben kendimi aramaya başlayalı.

14 Mayıs 2015 Perşembe

Format At Geçer Qnq


Dikkat: Bu yazıda gereksiz derecede fazla benzetme bulunmaktadır.

 2010 yılının başına kadar xp kullanıyordum.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

ilk cemre ve toprak 4

-Neden ilk cemre? Neden? 
-Neden toprak? Neden?

Anlam veremiyorduk, birbirimize, kendimize, kendilerimize, bize, aramızdaki şeye. Neydi derdimiz?

12 Mayıs 2015 Salı

kusurlu an mı kusurlu insan mı?

beş yaşındaydım, küçüktüm, ufacıktım,
saçlarım kısaydı
o yüzden örüp ucuna beyaz papatyalar takamadım.

10 Mayıs 2015 Pazar

8 Mayıs 2015 Cuma

ilk cemre ve toprak 3

Sırtımı bahçe duvarına yaslamış, bacaklarımı sol yanıma alıp oturmuştum. Soğuk değildi bahçe duvarı, hiç soğuk olmamıştı. Başımı geriye yaslayıp gökyüzüne bakıyordum. Aklımdan geçen mısraların haddi hesabı yoktu.

Papatya

Bir şeyler canımı yakıyor. Bu gece papatyalarım soldu sevgilim. Bu kavurucu acıya dayanamadı onlarda. Yavaş yavaş tükendiler.. Gittiler.. En kötüsü de bir daha fallarına bakamayacak olmam. "Seviyor - Sevmiyor ".. Sevmiyor da kaldı tüm yapraklarım,hecelerim.

7 Mayıs 2015 Perşembe

ilk cemre ve toprak 2


Güldü.
-İsmin bir yerden kulağıma çalınmış gibi.
-Sanmıyorum ama gözlerine çalınmış olabilir, yaz geldi malumun.

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Sezen ve Ben

Bi "Seviyorum." deseydin bütün yaralarım sarılacaktı
Ama ne sen doktordun ne de bu işin oluru vardı

3 Mayıs 2015 Pazar

denizi kül eden adama

Kimbilir belki bir gün adın önem kazanır. Adını tutarım aklımda mıh gibi, gidişini değil. 
Sevmeyişlerini, olmayışlarını hak edecek ne yaptıysam helal olsun şu yalnızlığıma.

Şair Severse

Kim istemezdi bir şair tarafından sevilmeyi
Ne az ne çok, tam da seni sevdiğim gibi

1 Mayıs 2015 Cuma

Mağlubum

Artık yaşamdan bir umudum kalmadı. Bırakın beklentiyi, en küçüğünden bir umudum bile yok. Gelecek güzel günlere dair… Artık bu, umrumda da değil. "Belki de mutluluk sadece

30 Nisan 2015 Perşembe

7 Gün-Bölüm 7(Final)

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6



1425. Gün Saat 9:00

29 Nisan 2015 Çarşamba

Kapı Eşiği

Kalbim yanıyordu
İçimdeki yeşermiş her bi fidan kurumuştu

7 Gün-Bölüm 6

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 7(Final)

7. Gün Saat 13:13

27 Nisan 2015 Pazartesi

Sonu Olmayan Hikaye

Bazen bir şeylerden vazgeçmek gerekiyor. Göz göre göre. İçin yana yana.
Yolun başından bir şekilde koşarak kaçmak gerekiyor.

Canımın Acısı

Sayfalarca yazacak şeyi nereden buluyorum gerçekten bilmiyorum. Ama bu aralar özellikle sadece sana yazabiliyorum.

gölge

Çok mu acı çektik,

Pek sanmıyorum.

26 Nisan 2015 Pazar

Senbahar.

Doluşsun yüreğimize baharlar
Gökyüzü masmavi, kuş cıvıltısı

sahi papatyaysan kimi koparabilirsin

Kaldırımın köşesinde arıyorum kolumu kaldırabilecek kuvveti. İnsanlara bir şey açıklama zorunluluğu manasız artık.

25 Nisan 2015 Cumartesi

7 Gün-Bölüm 5

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 6
Bölüm 7(Final)


6. Gün Saat 12:12

23 Nisan 2015 Perşembe

7 Gün-Bölüm 4

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7(Final)



1. Gün Saat 10:00

Mutluluğun Gerekliliği

Bir şeyleri kaybetmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.
Şimdi artık yeni tatlara yelken açma zamanı .

20 Nisan 2015 Pazartesi

7 Gün-Bölüm 3

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7(Final)



2. Gün Saat 21:12

19 Nisan 2015 Pazar

Unutan Kadın

Bugün her şeyden geçmiş gibiydim
Çünkü burnuma dolmuştu çam kokuları

Severdim Seni

Yakışırdık be seninle.... Üzmezdim ben seni, elin soğuk sudan sıcağına geçerdi elbet ama yormazdım da fazla....

Seni Hayal Ediyorum

Seni hayal ediyorum,
Ellerin, saçların, kokun

16 Nisan 2015 Perşembe

Kurtuluş'a Yaz Geldi

Kurtuluş'a yaz geldi canım
Gözlerin neden hâlâ kasım

Esmer Kız


Kapı çalıyordu. Kim gelecekti ki bana. Ev arkadaşıma gelmiştir diye düşündüm. Bakmadım. İkinciye çaldı.

15 Nisan 2015 Çarşamba

Hışırtılar


Hışırdıyorum. Sarı led ışık bana eşlik ediyor. Etrafım masalarla dolu. Bazısı dolu bazısı boş. Oraya gelme amacımı unutuyorum zamanla. Hışırtıların arasında kayboluyorum. Hışırtılar da kayboluyor.

Gelme

Helal olsun sana adam. Ne de güzel darma duman ettin beni tek bir gelişinle. Tüm yürüdüğüm yolları çektin altımdan.

13 Nisan 2015 Pazartesi

7 Gün-Bölüm 2

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 1
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7(Final)



 Eksi 4. Gün saat 15:40

7 Gün-Bölüm 1

Not: Bu hikayenin ilk beş bölümünü karışık şekilde okuyabilirsiniz. Hikayenin gidişatını herhangi bir şekilde etkilemez. Ama 6. ve 7. bölümleri sırayla okuyunuz.

Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7(Final)


5. Gün saat 13:35

11 Nisan 2015 Cumartesi

Baba,Nice Senelere...

11...
Ne garip bir sayı,lisedeki okul numaram,bir futbol takımının oyuncu sayısı belki de haha.
11 Nisan...

10 Nisan 2015 Cuma

Son Şarkı


Farkında değildi kül tablasında yirmi sekiz tane izmarit birikmişti. Her bir  izmarit bir şarkı, bir insan yüreği, bir ciğer parçası anlamındaydı.

9 Nisan 2015 Perşembe

Siyah Yakışan Adam

Işığı sevemedim kendimi bildim bileli
Hep siyahlara sığındım ben sahtelerden kaçıp

Aşk' ın Bencesi...

   
         Aşk'ın Bencesi...


Aşk karşılık beklememektir...!!! Karşılıksız aşk, AŞK olur mu...??? Sormak lazım acaba olur mu...??? 
AŞK'ın Bencesi...;
Aşk: Sevgidir... Sadakattir... Güvendir... Saygıdır... 
Aşk da gurur olmaz, kibir olmaz, bencillik olmaz...!!! Seversin, hoş görürsün, kırmazsın, incitmezsin...  'O' 'nun derdini kendi derdinden üstün tutarsın... Kendi derdini unutup 'O' 'nun ki ile hem hâl olursun... Parmağına diken batsa, acısını sen duyarsın... Gözlerini açtığında 'O' 'nla uyanırsın... Kapadığında da sadece 'O' vardır... 'O' 'dur herşeyin... Belki hakketmese de... Ama sadece 'O' 'dur...
Aşk, 'seni seviyorum' derken yanmaktır... Kuru kuruya seviyorumu dizilerde ki sinema filmlerinde ki artistler de yapar... Seviyorum derken, için titrer... Acaba dersin, yakar mı canını bu söz... Yoksa karnına ağrılar mı girer... Ya da dişimi ağrır... Yine düşünürsün seviyorum derken bile, "aman o incinmesin" edâsıyla... 
Seviyorum' a karşılık beklersin, sızlamasın yüreğin diye... İstersin yüreğini çırpındıracak birşeylerin birkaç kelâmın olmasını... Beklersin buğulu gözlerle bir "özledim" 'i... 
Aşk, yanarken yakmaktır... Tek başına yanmamaktır... Tek başına yanarsan, ateşin de kul olup uçarsın anlamsız yere, meçhule...
Aşk, bir çift göz uğruna nice gözleri fedâ etmektir... Fedakârlıktır aslında aşk... 
Sen yanarken 'O' yanmıyorsa aşk değildir o... Kendi kendine umarsızca bir çırpınıştır aslında... 
Aşk, bir çift gözde kaybolup gitmektir bir daha dönmemek üzere, yaban diyârlara bir meleğin kanadında... 
Aşk, BERABER YAŞAMAKTIR, acıyı tatlıyı, gamı kederi, yüzde açan gülleri gözden akan yaşları, omuzlara yük olan dertleri kalbe fazla gelen sevinçleri... 
AŞK, BİZ OLMAKTIR... İKİ KİŞİ YAŞAMAKTIR...
Karşılık olmadan aşk olur muymuş bilmem anlatabildim mi...??? 
Aşkın bencesi... 

Biliyorum

Ben seni;

8 Nisan 2015 Çarşamba

Mor

Bunu yapabilirdim. 
Ağlamadan onun karşısında konuşabilirdim.
Hemen orada duruyordu işte. 

Selam, Ben de Geleceğin Diğer Yüzü

Bu yazıyı okumadan önce Selam. Ben Gelecek i okuyun derim -henüz okumadıysanız.  


Ve Güldü

Filyos'a düşmüştü yine yolu. Hep tiyatro oyuncusu olmak istemişti ama sahneye ilk ve son kez on iki yaşında çıkmıştı ya da on bir idi galiba.

7 Nisan 2015 Salı

Yürüyen Merdiven

İlkbahara küçük bir başlangıç yapılmış olsa da kışın henüz etkisini kaybetmediği bir gün…

6 Nisan 2015 Pazartesi

5 Nisan 2015 Pazar

Geçmiş Zamanın Hikayesi

Bugün düşünemedim seni. Çok zor geldi belki, bilmiyorum.İlk defa hiçbir şey hissedemediğimi hissediyorum. Dipsiz bir kuyudayım.
Hadi diyelim gözlerim görmedi gözlerinin bana “beni sev” bakışlarını. Diyelim ki kulaklarım duymadı “sarıl” deyişini.

.

sadece sarılıp ağlamak istiyorum.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Mavi'nden Öperim Adam

Bir Mavi.
Koyu mavi.
Açık mavi.
Deniz mavisi.

Gittiğinden beri burada yağmur durmuyor

En kötüsü ne biliyor musun? Gülüşün değişmiş. Şimdi kim için değişmişse o güzel gülüşün, ona git.

Balçığa Dair


Kar yağıyor, başladığımız gün gibi

Hüzün ve gözaşları, yine, dün gibi

Sensiz Bir Gün Daha

Adetim değildir sabahları kaleme dokunmak. İlk defa cümlelerime eşlik eden baykuşlar değil de neşeyle uçan kırlangıçlar.

Karanlıkta Yaşayanlar

Bazı insanlar gördüğünüz gibi değildir aslında. Gerçi hiçbir insan sizin gördüğünüz gibi değildir.

3 Nisan 2015 Cuma

Erkekler Ağlamaz

"Bu doğru olamaz..
Sevdiğim..
Hatunum ya
Benim hatunum ya..

Sırılsıklam

Başımı kaldırsaydım yanar mıydık
Solar mıydı beyaz çiçekler saçlarında
Seni beklediğim yetmez miydi
Elimde mor şemsiyem hep o aynı ağacın altında

Mümkün müydü benim için o yağmurda seninle ıslanmak
Yoksa yağmur damlalarına mı düşmüştü saçlarını okşamak
Çok mu uzak bana baharı seninle karşılamak
Yoksa baharı avuçlarında mı taşırsın hep
Mümkün müdür gelip ellerini tutmak
Söylesene beyaz çiçekler ellerini tutunca mı açacak

Bir özlemek halinde ben, yağmur ve o çok sevdiğimiz bulvar
O sokaktaki çiçekler de biliyor eminim bunun bir sonu var
Ne zaman geleceksin diye içimde bin bir çeşit bahar
Ve gelmediğin her gün gönlüme yağmurlar yağar
Ondan bende sırılsıklam bir sevda var



Ölüm Ama Gerçek

Bir ölünün toprağa karıştığını bilmektir yalnızlık. Çaresizliği, verdiğin nefesin buğusunda görebilmektir. Herkesin şaka yaptığı, güldüğü günlerde O'nu anıp ağlamaktır.

Yazdım

Bu gece kimse için içmiyorum, kendim için de, dertlerim için de içmiyorum bu gece. Canım istediği için hiç değil, eğlenmek için -bizde öyle içkiler yok- sorusu bile komik.

Sanki

Sanki hiç mutlu olmayacakmışız gibi. Sani unutulacakmışız. Kül tablasında sönmemiş bir izmarit, yarım kalan bira şişeleri, bozuk bir radyo veya kırık bir sandalye beni onlara hatırlatabilir.

Soğuk Haziran

 Bir haziran bitti ellerimi donduran gözlerimi dolduran bir gecede.
 Aklımda o şarkı, 
aynı yeri tekrarladığım sözleri…

Selam, Ben Gelecek

2 Nisan 2015 Perşembe

Zedelenmiş Hayatlar

   '' Aklımla henüz tanışmadığım yıllarda, daha 6 yaşımda, elime tutuşturulmuş birkaç paket peçeteyle Kızılay metrosunun kepenkleri kapanmadan yetişip kartondan koltuğuma yatacağım anı heyecanla bekler, bir oyuncağım bile olmadan peçete paketlerinin cırt cırtlarını açıp kapatarak eğlenir, babamın hiç tanımadığım insanların önünde diz çöküp ‘’Abi boyayayım mı?’’ demesine anlam vermeye çalışırdım ve daha o yaşta bile dünyadaki en zedelenmiş hayata sahip olduğumu içten içe bilirdim.

O'na



Saçlarına bahar mı yağdı ? Gözlerine deniz mi aktı ?
Yoksa bulutlar çadır kurup ateş mi yaktı ? Ya da Tanrılar baldan kaleler koydu. Ellerini çocukken hangi çaydanlığa değdirdin Hala çok sıcaklar , tutamıyorum. Dudaklarından ay doğuyor geceme Gözlerin , tuttuğum yıldızlar oluyor gökyüzünde. Resimlerin duvarlarıma sığmıyor Asa asa bitiremedim hiçliğini Seve seve bitiremedim yüreğimdeki seni. Gel desem gelir misin ? Benim gibi sever misin ? Özlediysen gelsene Hadi çık gel Gözlerine bir fincan kahve doldur da gel Bilirsin severim kahveyi Hem kırk yıl hatrı da olur. Annesi olayım öksüz umutlarının Kolu kanadı olayım uçsuz bucaksız rüyalarının Sarıp sarmalarım ben onları Korurum da süpürgeli cadılardan İstersen emziririm umut yüklü yüreğimden Sen ve ben yürek adamı değil miyiz zaten? Sorular birikti ömrümde Gel de onları cevaplandıralım Haz etmem belirsizlikten Gel de belirsin belirmesi gereken. Bırak yaslanayım çınarına Sulansın gözyaşlarımla Yeşersin , gölge olsun aydınlığa Bilirim sen de hayransın kör karanlığa Oturur izleriz uzaktan güneşin batışını Ben yazılar yazarım sana Sen de şarkılar dinletirsin Beraber dinleriz. Nefesleniriz. Bize yetişmesini bekleriz kaybolan ruhlarımızın Yetiştiklerinde de göçüp gideriz Çınarının rengi de döner sonbahara.

Unutmayı unutmak

Bugün ilk kez canım acımadı. Bugün ilk kez birisi kalbime tırnaklarını geçirip kanatmadı.

Sen Atmaca

Küçük bir kaset çalar vardı bende. Şebnem Ferah dinlerdim. “Küçükken giydiğim kırmızı rugan ayakkabılar” ı ezberlemiştim.

İç Ses

Sonsuz bir huzur içimdeki. Her şey öyle güzel oturmaya başladı ki yerine ben bile şaşıp kalıyorum. 
Biz insanların en büyük sorunu, her şeyi pat pat yapmak istiyoruz.

1 Nisan 2015 Çarşamba

My Immortal

Bana seni, senli zamanlarımı hatırlatan bir şarkı açtım. Neden mutlu olamadığımızı düşündüm. Saatlerce aynı şarkı dönüp durdu kulağımda.

Üç, güç, hörgüç..

Tavan yine üzerime üzerime geliyor
Üzerimdeki neyin etkisi bilmiyorum ama en son bıraktığımda bu oda dönme özelliğine sahip değildi 
Gözlerim kapalıyken kurabildiğim dengem

İkinci Son

Uyandım. Yastığımı aradım. Yere uzanıp aldım. Başımın altına koydum. Bir sigara yaktım. Hiçbir şey düşünmedim.

31 Mart 2015 Salı

Gölge


hıncahınç dolu
gelip geçenlerle bir sokak
iki tahta iskemleyle masada tavla

Elvedâ Sanılmasın

Sesinle başladı günüm. Sesinle doğmuş gibiyim. Öyle ki başka bir ses ilişmemiş kulağıma. Gözlerine bakacak cesareti bulamadım yine.

Da'ya Dair

da ayrı yazılır kimi zaman,

sevdiklerinden...

30 Mart 2015 Pazartesi

Camus'den mutluluk uzerine...

"Prensiplerine bağlı kalmayı, mutluluğa yeğleyenler, kendilerini şartladıkları koşullar dışında mutlu olmayı da reddederler. Eğer kazara mutlu olurlarsa, elleri ayakları dolanır, mutsuzluktan mahrum kaldıkları için mutsuz olurlar."

Papatyadam

Kalbimin her bir titreyişini ben sana yoruyordum adam..
Her göz kırpışımda endişeleniyordum tek bi mimiğini kaçıracağımdan.

29 Mart 2015 Pazar

Şizofren

Yine leyla zamanları..
Aklımın başımda olmayıp kıbrısta bi kumar masasında bahis olarak ortaya atılmış o saçma 10luk gibi olduğu zamanlardayım..

Kış Papatyası

Güneşin doğmasına az bir süre kalmıştı. Kış papatyası yine üşümüştü, o kadar üşümüştü ki yorganına sarılmaktan kolları yorulmuştu. Soruyordu İstanbul’a “şimdi mutlu musun?” diye.

Aylaklık

Aylaklık nedir sen bilir misin? Biraz anlatayım istersen. Aylaklık sabah kalktığında elini yüzüü yıkamadan, bir yudum bile su içmeden o kupkuruz boğazından geçmesini istediğin şeyin lanet bir sigara olduğunu düşünmektir.

Nefes

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, köyün birinde bir deli varmış.

28 Mart 2015 Cumartesi

Aşk ve Korku

Aşk. Biraz bağımlılık gibi. Görmeden duramamak. Görünce de duramamak. Kısaca aşk bir "duramama hâli".

Unutulmayan İzler





"Birini bir zamanlar sevmiş olmak insanın içinde iz bırakıyordu. İnsan artık o birini sevmese bile, iz kalan yerler acıyordu."(ALINTI)

Bir Çaya Bir Sigaraya

Kendime dedim ki bu gece erken uyuyayım, olmadı. Her gece aklıma gelirdin bu gece gelmemiştin hiç. Ancak uyumadım ve gidip bir kahve daha yaptım ya kendime.

Hiç

Her gece boş bir sayfaya bakarsın. Eline kalemi alırsın. Bazı geceler birşey yazamazsın. Düşüncelerin öyle yoğun olur ki vücudun hareket edemez.

27 Mart 2015 Cuma

Yazamıyorum

Yazamıyorum. Ağzımda yarım bir sigara ile dişlerimi fırçalamaya gidiyorum. Ama yazamıyorum seni.

Az İleride Bir Kasaba

Az ileride
Bir kadın bir erkeği seviyordu.
Nasıl güzel sevişti o.
Elinde minik bir kuş tutarcasına.
Ve nasıl güzel inanıştı.
Günlük, masum ve gizlice.
Azıcık da imkânsızlık tadı gelirdi ağza ama.
Oysa imkânsız diye bir şey yoktur demişlerdi
Kimdi onlar, neye güvenmişlerdi?
Eğer öyleyse şayet,
Bir gece yarısı kabuğundan çıkmaya,
Ellerinden sıkıca tutmaya,
En sevdiği şarkıyı paylaşmaya
Hatta ve hatta
Un ufak olmaya
Hazırdı kadın.
Fakat tek sorun,
Yalnızca
Uzaklar diye bilinen
Yaşanılması güç
Kasaba.

26 Mart 2015 Perşembe

Kabul Olan Dua'm

"Sana seccade ısladım yârim. Gel diye dün gece çok ağladım. Çok yalvardım Rabb’ime, beni günahlardan korusun diye. Korktum, ödüm koptu sana lâyık olamazsam diye.

Kırık Masa

Gecesini yine kırık masasının sallanmasını izlemekle geçiriyordu. Biranın köpükleri Arjantin bardağının yanından akmış, kırık masasında parlıyordu.

Saklanmak,Saklambaç,Sobe

   Kendimden kaçarken buldum kendimi  bugün.Yine beceremedim.Kaçamadım , buldum kendimi.Sensizlikten , yalnızlıktan , dört duvardan , gözlerinden kaçarkenki gibiydim.Saklambaç oynar gibiydim.

kelebek kanadından bir sabah

Sırılsıklamdım ne zamandır kurumak istemedim. Nemli gözlerime seni ekip biçtim ben buralarda. Herkesi sen sanamadım ki şair olayım.

25 Mart 2015 Çarşamba

Ateş Böceği

Yangınlara çağırıyor sesin
Gelsem yanacağım
Gelmesem donacağım.
Arkam uçurum
Önüm cehennem.

Kelebeklerin İzinde

Yazı kovalıyoruz biz, ellerimizde çiçekler
Hafif bir rüzgar eteklerimizi dansa kaldırmış
Arkamızdan el sallıyor damdan sarkan yeşil yapraklar
Biz koşarken sevgiliye, sevgi diye

Umrumda Değil

İçimde halledemediğim bir şeyler var
Belki de o yüzden üşümekten rahatsız değilim
İçimde sen varsın ve ben üşüyorum

Yalnız Kurt

Gökkuşağı ne kadar güzel değil mi? Ölüme esen bir sabah yelinde yola çıkar yalnız bir kurt. Avlayacak mıydı yoksa avlanacak mıydı?

Gözyaşları Diyarı



Gözyaşları diyarı farklıdır. Anlayamazsın. Herkesin diyarı farklıdır zaten. Hepimizin gözleri bir ara görmeyi unutmuştur. Boğulmuştur. Sonunda mutluluktan haber verenler olmuştur.

24 Mart 2015 Salı

Yüzleşmek İçindekilerle

 Defterimin içi silgi tozlarıyla dolu.Bak yine seni yazıp yazıp siliyorum.Yazıyorum çünkü yapabildiğim en iyi şey bu.

Son

Sadece musluktan saniyeliğine su tutulup tekrar tekrar kullanılan bir bardak. Her seferinde mermere yapışan. Haftalardır sadece kahve dolu bir bardağa giren çay kaşığı.

Saçmalanmaz Taranır

 Canım yazmak istiyor ama ne yazacağımı bilmiyorum. Kelimeler gözlerimden fışkıracak gibi, kafatasımı içeriden kemiriyorlar.

23 Mart 2015 Pazartesi

F16

   Günaydııaaaoooonnh! Aaah! Her yerim ağrıyo! Uff, bu tepemdekiler de ne böyle? Burası ne biçim kokuyo? Üstümdeki bu ağırlık ne?

Umutsuzluk

"Umutsuzluk benim işim" dedi. Duvarda yırtılmış bir tiyatro afişi görünce. "Umutsuz İnsanlar". "Umutsuzluk benim işim, size ne oluyor?" dedi.

Yollar

Dizlerimi omuzlarıma kadar getirmiş, karnı ağrıyan sekiz yaşındaki bir çocuk gibi oturuyordum bilmem kaçıncı duble rakıdan sonra.

22 Mart 2015 Pazar

Bahara Hasret

Neydi bu gurbetin sebebi? Daha önce yaşamadığım, şu an yaşamak zorunda kaldığım bunların sebebi neydi? Neden daha önce yaşamamıştım bunu? Neden şimdi yaşıyordum?

Son Kibrit

Hani ardı ardına yedi sigara içmiştim ya sekizi yakıp söndürdüm. Dokuza gidemedim. Birden seni de bitirmek istedim. Sen o kibritle başlamıştın.

Sondan İkinci Kibrit

Uyuyamıyorum.
Kahrolası çakmakların bir tanesinde bile gaz kalmamış.

Kahve

Sabaha kadar uyumamışım yine. Sabah ezanının okunmasıyla birlikte mahelledeki kahvenin yolunu tuttum.

Küçük Bir Umut

Densizce girmiştiniz hayatıma değil mi ? En umutsuz anımda,en çaresiz halimde. Hoş gelmiştin kirpiklerini sevdiğim.

Ağlama Çocuk

   Sessizce ağlardım dedi çocuk.Ağlardım kimsenin beni göremeyeceği bir yerde.Belki kimseyi üzmemek için... Belki görünmemek için o halde... Ağlamayı yakıştırmazdım kendime dedi çocuk.Ağlamak kime yakışırdı ki zaten , gülmek varken?

Ayna

Bana “Çok şıksın bugün.” dediğinde sevinirdim. Eve gidip aynadan kendime baktığımda aklımdan onlarca şey geçerdi.

21 Mart 2015 Cumartesi

Soğuk

Hava soğuk. Aylardan Şubat. Hava soğuk ve rüzgarlı. Rüzgar kulaklarımı ısırıyor. Ellerim. Acıyor. Kalemi tutmaya çalıştığım parmaklarım yalvarırcasına sızlıyor.

Bardaki Adam

Oturuyordu tek başına bir sandalyede, boş gözlerle süzüyordu etrafını. Dışarıdan çok mutlu gözüküyordu çünkü önce sağ ayağını sonra iki ayağını birden yere vuruyordu.

Şanslıysam

Kahve içmeyeceğim bu gece. Sigaranın o mide bulandıran kuru kokusunda uyuyacağım yine. Yine bir sevda şarkısı açık olacak.

20 Mart 2015 Cuma

Yaşlı Hayatlar

 Topuklu ayakkabısından çıkan sesler rahatsız eder derecede yüksekti. Giymesinin sebebi boyunun kısa olması değildi, dikkat çekmek istiyordu. Uzun, turuncu saçlarını, başının sağ tarafından dolandırarak önüne doğru bırakmıştı.

Bir Aşk Meleği Asya

Yine karnı ağrıyordu sabah uyandığında. Bu sabah boğazı daha kuruydu sanki. Odasındaki lavaboya baktı. Gitmedi. Paketinden bir sigara çıkardı. Hafifçe doğruldu. Yorganının sarılı-kırmızılı çizgilerine baktı bir süre, sigarayı ağzına koydu.

19 Mart 2015 Perşembe

En Güzeli

En sevdiğim kitabım olur musun? Biraz yıpranırsın benimle. Kitaplığımın en başında durursun. Kapağın hep odaya bakar.

Tasma

Uykusuz geçen bir kış gecesinin sabahında bir sigara daha yakmak için almıştı eline çakmağını. İki defa çaktı. Bir anda dışarıda tipi başladı.

Dünyanın en güzel feministine

Merhaba prenses bundan yıllar yıllar öncesinde sen dünyaya geldin. Evet küçükken yeterince uyuz ve çirkindin.

18 Mart 2015 Çarşamba

Gözlerin

Bazen bir şiir yazmak istiyor canım. Kalemi, kağıdı alıyorum elime. İlk kelime gözlerin oluyor. Devam edemiyorum çok, yarısında atıyorum.

Karadeniz

Ah be Karadeniz. Seni Cebeci sahillerinde tanıdım. İlk biramı sana bakarak içtim. Belki de şişesini sana attım hatırlamıyorum.

Tüm Yengeçlere

geceler beni kahrediyor
geceler dinliyor beni en çok,
onlar seviyor beni enlere dokunarak
en güzel dansımı onlar görüyor
en güzel kırmızımı

17 Mart 2015 Salı

Hiçbiri ya da Hepsi

Hangisi gerçek? Orta yaşlı, kemik gözlüklü, şalındaki renklerde mutluluğu bulmuş, lacivert üzeri uzay desenli vosvosuyla gezen adam mı yoksa bulanık havada simsiyah gözlüklerini takmış, camlarına film çektirmiş, altın sarısı renkte kaplattığı tank gibi arabasıyla gezen adam mı? 

her güzel şeyin bir sonu ah


Biraz daha kalsaydık öyle 
Ne vardı sanki!
Her güzel şeyin bir sonu ah
Her güzel şeyin bir sonu var
Senin sonun ben olayım
Sonum gelene kadar.

Bilir Misiniz?





Garip bir duygu vardır bilir misiniz? 
Mutlusunuzdur en azından dertlerinize pozitif bakacak kadar mutlusunuzdur. Size hayatı sevdiren biri vardır o mutlu olduğunda gülümsediğinde tekrar gülümsemesi için uğraştığınız…

Şehrin En Mükemmel Sessizliği

Sabah serinliği, doğmakta olan güneşe aldırmadan parlayan yıldızlar ve o eşsiz mavi... En çok sevdiğim zaman dilimi. 

16 Mart 2015 Pazartesi

Poetika'ma Kar Yağar

Seheri ayrı, ikindisi ayrı Mecnûn eder insanı bu şehrin.
Siliniverir sislerin arasında senin de buğulu gözlerin.
Poetika'ma kar yağar, ben seni özlerim
Bu güzel havalarda sen de ayrı özlenirsin.

15 Mart 2015 Pazar

Not

Gecemi aydınlatan gözlerini sadece ben öptüğümde ve uyku melekleri göz kapaklarına oturduğunda kapat, olur mu sevdiğim? 

İnsanın İçi Bu Kadar Karmaşık Olmamalı

Böyle bir ortama ait olmadığımı anladıktan sonra yapılan yanlışlardan pişmanlık duymak çok kötü.

Ayaküstü

Hani bir arkadaşınla alıp biraları oturursun ya. İncesaz açarsın arkada. Şu an bende olduğu gibi. Muhabbete başlarsın.

İşte O Zaman Yağmur Yağar

İçinde yalnızca mutluluğun olduğu bir yazı yazmak istiyorum. Ama biz kim oluyoruz ki yağmuru durduralım.

İlk Hayat Üzerine

Çocuk olmak : "Dünyanın en büyük özgürlük bildirisini gülerek imzalamaktı." Yaş almanın getirdiği yaşanmışlıkların sancısı her geçen gün kıvrana kıvrana eritmezdi seni. Belki de en büyük sancın yediğin yemeğin verdiği rahatsızlıktı.Sindirim sistemin ya da midenin sana küçük bir şakası.

14 Mart 2015 Cumartesi

Küçük bir yağmur damlası


Kafamı çevirip cama baktığım da kendimi görüyorum akıp giderken. Ne de güzel ilerliyorum öyle . Nasıl da mutsuzum,umutsuz...

Gecemin Güneşi

Yine o sıradan bol kahve ve sigaralı gecelerden biriydi. Dışarıya baktığımda birkaç sokak lambası görüyordum.

Unuttum O'nu!

Aylar olmuş seni görmeyeli. Dostum olan kadehleri elime aldığımda ismini söylüyorlardı bana, mezelere baktıkça yüzün geliyordu aklıma.

Korkuyorum Karanlıktan

Korkuyorum karanlıktan. O yüzden bekliyorum sabah ezanlarını. Ben sabah ezanlarında bile seni seviyorum.

Âşk


Âşk: iki kalp, âşk iki çift göz, baki söz ...

Âşk: iki gönlün teke indirilmesi, in!

13 Mart 2015 Cuma

Saka Kuşu

Bana zaman ayırabilecek misin o tatlı hayatında? Belki de tüm zamanını verirsin bana, belki de hayatını verirsin.
İstediğimde bu zaten. Benim hayatım senin, beni ısıtan güneş, beni ıslatan yağmur. Hepsi senin. Sabah beni uyandıran saka kuşu, gece uykumu kaçıran baykuş. Hepsini al. Denizde peşinden koşup yakalayamadğım o mavi balık varya al o da senin olsun. Denizlerimi al hatta. Sevincimi, hüznümü, heyecanımı. Ama bana birşey ver sevgi, senin sevgini. Senin saka kuşun, senin güneşin kalsın sende. Sen daha fazla ısın, sen daha mutlu ol. Bana yalnızca sen lazımsın.
Korkuyorum yalnız bir şeyden. Her şeyimi alıp hiçbir şey bırakmazsın diye. Başkasına verecek birşeyim kalmaz. Ölene kadar yalnız uyuyup, yalız uyanırım. Aslında birşey vermeyecceksen saka kuşu kalsın. Uyandırır beni sabahın erken saatlernde. Kahvemi ve sigaramı alıp otururum bende yanına. Suyunu ve yemini veririm ona. Ancak asla bir eş almam. Sevgili kaybetmek bir insanı öldürebiliyorsa, benim tek mutluluk kaynağım olan saka kuşunu ne hale getirir. Bir düşün.
Eğer geleceksen hepsini al ama gelmeyeceksen saka kuşunu bırak bana. 

Yalnızlığımın güzel bir sesi olsun.

12 Mart 2015 Perşembe

Papatyamın Son Yaprağı

Bu, koparmakta olduğum son papatya yaprağı
Bu son sefer 
Bitiyor gönlümün sevmek yasağı.

Salati Selam



Yasamak cogu an olmekten cok zor

Yasamayi goze alanlara salati selam olsun!

11 Mart 2015 Çarşamba

Mehmet Burak ve kazandibi

Mehmet Burak karanlık bir odada tek başına oturuyordu. Birkaç saniye sonra kapı açılma sesi duyuldu. Ardından ışık yandı. Masanın üstündeki ışık sadece masayı ve masanın etrafındaki dar bir alanı aydınlatıyordu. Gelen kazandibi'ydi. kazandibi yavaşca masanın diğer ucuna geldi, sandalyeyi çekti ve oturdu.

Mandalina Kokulu Ev

Bir ev görmüştüm.Pencereleri tahtadan,duvarları sarmaşıklara meydan okuyan bir ev... Yaklaştıkça bir koku geldi burnuma.Rengi bile vardı bu kokunun.Turuncu... Turuncu bir koku...

Aşk

Aşk...aşk dediğin nedir ki gülüm .Aşk belki de dünyadaki en saçma ve bir o kadar da anlatılamaz anlatılması mümkün olmayan ve herkese göre tanımı farklı olan herkesin farklı yorumladığı sevme hissidir.

Hüzünlü Bulutlar

Kaldırımın üzerinde parmak uçlarımla çizgilere basmadan yürümeye çalışırken yağmurun ensemden içeri girdiğini hissediyorum. 
Ürperiyorum. 

10 Mart 2015 Salı

Sek Rakı

Gökkuşağıymış, yağmursuz bir sonbaharmış, sıcak bir kış sabahıymış. Bunlar mı görebildiğiniz şeyler? Bunlar mı anlatabildikleriniz? Ben bugün yolcu uçağına çarpan bir denizaltı gördüm, bir duble Tekirdağ yeşil daha fondip yapıp, iki parça Arnavut ciğeri yerken, yarım bıraktığımı düşündüğüm bir Parliament  ararken, bulutları seyrederken. Bir tren yanlarından geçerken denizaltını ortadan ikiye böldü.

Ben


Nağmelerde seni bulmak isterim
ya da bir nota tınısında.

8 Mart 2015 Pazar

Gidenler & Kalanlar

   Bazıları gidiyor, aniden.Hiç beklemezken."Gitme , kal ! " derken bile gidiyorlar.
Verilen değeri öylesine geride bırakıyorlar ki o değeri ne yapacağını bilemiyor insan.Gözyaşları yoluyla vücuttan atılmak istenen değer , gitmiyor.Kalanda , gidene dair bir o değer kalıyor ; kalmasa... Gidende kalana dair bir sözcük bile kalmıyor oysa...

   Bazıları gidiyor hiç umursamadan.Çıkıp gidilen bir hayat değilmiş gibgidiyorlar.Kalmak daha zormuş gibi gidiyorlar.