4 Nisan 2013 Perşembe

Rüya

Dışarı çıktınız yürüyorsunuz. Parktaki çocukların seslerini arkanızda bırakarak yürümeye devam ettiniz. Bir pazarın içinden yürüyorsunuz. Satıcıların sesleri havada birbirine karışmış. Akın akın insanlar. Yaşlı bir teyze domatesin 2 kilosu için pazarlık yapıyor. Pazarı arkanızda bırakınız. Saate baktınız. Gecikmişsiniz. Adımlarınızı hızlandırdınız. Karşıdan karşıya geçerken bir anda durdunuz. Önünüzden bir anda bir araba geçiyor hızlıca. Zamanında durmasaydınız büyük ihtimal ölmüştünüz. Saate baktınız. Çok geç kaldınız. Koşmaya başladınız. Bir anda durdunuz. "Ahh!  Nasıl unuturum?!" dediniz. Bir çiçekçi aradınız. Allahtan hemen buldunuz. Papatya aldınız. Kokusunu içine çektiniz. Saate baktınız. Kendinize küfür ettiniz. Koşmaya başladınız. Buluşma yerine vardınız. Orada oturuyor. Saatine bakıyor masum masum. Güzel yüzünde endişeli bir hava var. Başına yere eğmiş. İstemeden gülümsüyorsunuz. Yanına gidiyorsunuz. "Meleğim". Başını kaldırıyor bir anda. Yüzü gülüyor. Sanki gülen o değil, bütün dünya. "Nerede kaldın ya! Aklım çıktı gelmiyorsun diye". O kızınca şakacıktan dudaklarınızı büzüyorsunuz. "Tamam tamam. Burdasın sonuçta. O bana yeter" diyor. Arkanızdan papatyaları çıkartıyorsunuz. Eline alıyor. Kokluyor. Gözlerinize bakıyor. Gülümsüyor. Çiçekleri banka bırakıyor. Size sarılıyor. Sonra...
Alarm sesi. Gözlerinizi kapatıp tekrar alıyorsunuz. Okkalı bir küfür ediyorsunuz. Hepsi rüyaymış. Nasıl rüya olur!!?. Gülüşü o kadar gerçektiki! Ellerinin sıcaklığı hala belinizde. Küfür ediyorsunuz. Gözünüzü sıkıca kapatıp tekrar uyumaya çalışıyorsunuz. Rüyanın tekrar etmesini istiyorsunuz. Olmuyor.
Telefonu elinize alıyorsunuz. "Günaydın Meleğim", "Bugün seni rüyamda gördüm ". Nasıl gördüün" yazıyor. Anlatmaya başlıyorsunuz. "Sokakta yürüyordum". "Hangi sokak? " diyor. Hangi sokak sahiden? Rüya nerde geçiyordu. Oraya nasıl gelmiştiniz. Düşünüyorsunuz. Aklınıza gelmiyor. Rüyanın başını hatırlayamıyorsunuz. Çünkü bilmiyorsunuz.
Şimdi size soruyorum. Siz bu yaşınıza nasıl geldiniz. Teknik olarak ben 17 yıl yaşadım. Ama size anlatabileceğim kaç yıl? Çocukluğunuzu hatırlıyor musunuz? 0-6 yaş arasını. Anne sütünü ilk bırakışınızı? İlk anne diyişinizi? İlk emeklemenizi? İlk yürümenizi? Konuşmaya ilk başladığınız ânı?...
Hatırlıyor musunuz?
Hayır. Tıpkı rüyanızdaki gibi.
Şu an teknik olarak bir rüyada değil miyiz? Başını bilmediğimiz bir hayat.
Peki ne zaman uyanacağız?
Uyandığımızda ne olacak?
Rüyamızı kime anlatacağız?