30 Ekim 2013 Çarşamba

Kimse Yok Mu?

Bir ağaç düşünün, dallanıp budaklanmak için yılların geçtiği bir ağaç. Bir tohum iken yeşerip, zamanla büyüyen ve yıllara meydan okuyan bir ağaç. Ömründe farklı farklı mevsimleri defalarca gören bir ağaç.             Yeterli erişkinliğe ulaşınca meyvesini verir bu ağaç. Zamanla olgunlaşır meyve. Sonra  ağacından zorla ayrılır. Bir sürü kamyon, manav, tezgah, insan yüzü görür. Tüketilip bitirilene kadar.
Bende bir meyveyim. Ağacımın, yani ailemin kollarında olgunlaştım yıllarca, kaderin oyunları beni ayırdı önce babamdan, daha sonra annemden. Evim yurdum belli değil, onlarca insan yüzü, onlarca mekan gördü gözüm. Göçebe bir hayat yaşıyorum küçük siyah çantamla. Görünürde bir sürü arkadaşım vardır. Güler yüzüm. Özünde kimsesizim sanki, dolu gözüm. Yalnız, bir başıma. Sesimi duyan biri var mı oralarda?
Kimse yok mu?