11 Ocak 2014 Cumartesi

Yıkılan Hayaller Listesi

-İkimizin diş fırçasını yan yana görmek.
-Karşılıklı çikolata șelalesinden yiyip, ağzımız yüzümü çikolata olunca birbirimizle dalga geçip gülmek.
-Sizin köyde gece çimlere uzanıp yıldızları seyretmek.
-Beraber maldivlere gitmek.
-Birlikte dünyayı gezmek.
-Birlikte yemek yapmak.
-Birbirimize gözlerimiz kapalı yemek yapmak.
-Beraber sahilde ayaklarımız çıplak, el ele yürüyüş yapmak.
-Omuzumda uyuya kalman.
-Sana kokunu içime çekerek sarılmak.
-Sizin köydeki ağaca adımızın baş harflerini kazımak.
-Seninle su savaşı yapmak.
-Fıskiyenin altında koşmak, sırılsıklam olmak.
-Yağmur yağarken aynı şemsiyenin altında yürümek.
-Beraber kartopu savaşı yapmak. (kafaya atmak yok)
-Üstümüze battaniye örtüp beraber film izlemek.
-Gözlerini izlerken senli rüyalara dalmak.
-Sen uyurken sana kahvaltı hazırlamak.
-Bana kahveyi sevdirmen.
-Bir gün boyunca telefonlarımızı kapatıp birbirimize vakit ayırmak.
-Sabah uyandığımda uyuma taklidi yapıp beni uyandırmanı beklemek.
-Sabah beni güzel sözcüklerle uyandırman.
-1 saat boyunca hiç bir şey söylemeden birbirimizi izlemek.
-Hasta olunca bana bakman.
-Sahilde koşu yarıșı yapmak.
-Beraber güneşin doğuşunu özlemek.
-Dizine başımı koyarken senin, benim saçlarımla oynaman, o sırada benim seni izlemem.
-Birlikte sokak lambası altında yemek yemek.
-Gözlerim șișip kızarana kadar sana sarılıp ağlamak.
-Sana keman öğretmek.
-Seninle sizin köyde şömine karşında uyuya kalmak.
-Birbirimizin gözlerine çok yakından bakmak.
-Soğuk bir kış akșamı kar yağarken kol kola yürüyüş yapmak.
-Beraber salıncakta sallanmak.
-Beraber yemek yapmayı öğrenmek, öğrenene kadar facialarımızı gösteren bir albüm yapmak.
-Seninle kitap okumak, sonra okuduklarımızı birbirimize anlatmak.
-Bana beni anlatman, sana seni anlatmak.
-Eve girerken sana eve geldiğime dair seslenmek.
-Gözümü açtığımda seni görmek.
-Seni gördüğüm zaman kalbimin nasıl olduğunu anlaman için elini tutup kalbimin üstüne koymak.

3 Ocak 2014 Cuma

İnsanlardan Korkmak

Hayat devam ediyor. Günler geçiyor, güneş bir batıyor, bir doğuyor. Sıradan, monoton günler birbirini kovalıyor. Günler geçiyor, haftalar geçiyor, yıllar geçiyor. Bir çok şey yaşıyoruz, bir çok şey değişiyor. Ama içimizdeki bazı şeyler değişmiyor.
Unutmak istiyoruz, önümüze bakmak, yeni bir sayfa açmak, temiz bir sayfa. Ama ayağa kalkıp yürümeye çalışınca, geride yaşadığımız şeylere kelepçelendiğini görüyoruz ayaklarımızın. Gidemiyoruz. Kurtulmaya çalışıyoruz o kelepçelerden, ama anahtar bize bunu yapanlarda duruyor. Dönemiyoruz, düzeltemiyoruz bazı şeyleri. Zincirleri kesiyoruz ama kelepçeden bir parça hep ayağımızda. Başımızı her yere eğdiğimiz zaman görüyoruz kelepçeyi, geçmişi hatırlatıyor bize. Sevdiklerimizi, güvendiğimiz insanları... En çok guvendiğimiz ve birden güvenemediğimiz insanları.
O insanların her biri birer tuğla koyuyor kalbimizin etrafına, kale inşa ediyorlar. Diğer gelenler içeri girmekte zorlansın diye, daha zor güvenelim, daha zor sevelim diye. O insanlar ki bizi en iyi anlayan, bizi en çok dinleyen, bizi mutlu etmesini bilen, ama bir yandan da mutsuz etmeyi en güzel beceren ...
Seviyorsun, çok değer veriyorsun. Bazen seni üzüyor ama eyvallah diyorsun. Ya sonra? Bir daha üzüyor, diyorsun ki 'Bir daha yapmaz, ona güveniyorum.'. Sonra o bir daha yapıyor. Sen bir daha diyorsun, 'Yok yapmaz artık, tamam.'. Bu sefer önceki güvendiğinden daha çok güveniyorsun. Sonra yine yapıyor, yine, yine...
Güven denen şeyin doruklarına çıkıyorsun, bir dağın zirvesine çıkar gibi. Tepeye çıkınca bakıyorsun ki, bulutların efkarından yağan karlardan başka bir şey yok zirvede. Soğuk var orada, yalnızlık var. Zirve dar zaten, tek kişilik. Tırmanmak için harcadığın onca enerji, çaba, fedakarlık, zaman, hepsi boşunaymıș diyorsun.
İnemiyorsun aşağı, cesaret edemiyorsun.
Korkuyorsun diğer insanların yanına inmeye, güvenemiyorsun. 'Ya inmek için harcayacağım enerjiye, çabaya değmezse? ' diyorsun.
Halbuki seni aşağıda bekleyen bir sürü insan, sana güvenmeye hazır, seni dinlemeye hazır, belki seni hiç üzmeyecek.
Korkuyorsun. Tekrar üzmelerinden korkuyorsun seni, tekrar kalbini kırmalarından. Tekrardan güvenmeye başlamaya cesaret edemiyorsun.
Ya yine üzerlerse seni, ya yine kıyarlarsa sana?