14 Haziran 2014 Cumartesi

Bilmiyorum

Nasılsın, ne yapıyorsun, neredesin?
Bilmiyorum.
Ben senin ellerinde, sen benim ellerimde büyüdün, şimdi hangi ellerle büyüyorsun?
Bilmiyorum.
Seninle bilinmeyenleri yaşamak istedim hep, artık kiminle yaşayacaksın?
Bilmiyorum.
Yoldaşım sendin, artık ne yolum var ne yoldaşım, neredeyim?
Bilmiyorum.
Kurulan hayaller yalnız, kurulan hayaller kimsesiz, onlara ne olacak?
Bilmiyorum.
Her yerde bir anı, her yerde bir Sen. Artık buralara nasıl katlanıcam?
Bilmiyorum.
Bildiğim tek bir şey, içimde var olan sen
Beni bilmediklerimle dürten,
Halim ne olacak?
Bilmiyorum...

11 Haziran 2014 Çarşamba

Gel, İstemesen de

Gel,
Dün gece anlam veremediğim Haziran yağmuru gibi
Sağanak sağanak gel.
Mevsimin olmamasından hasılı
Biraz çekingen ol
Ya da muzip bir eda ile gül.
Gülmek yakışır sana
Güllerin yeşiline can veren su!
Gel,
Bir damlana muhtaç yapraklar var
Bir damlanın hayat vereceği çaresiz bir bahar
Ve elleri boşlukta bir genç kız uykusu
Çabucak ve hafif, birini beklercesine
Son söz zamanı ve bu zamanın korkusu
Gel
Son söz son değildir seni böyle bekliyorken ben
Vedalar da yakışmaz zaten
Giden kalanın gözyaşına sinmişken 
Öyle gel, gözyaşımda
Yabancılık çekmeden

Diyemediğim

Gideceksen sus
Tek kelam etme
Gideceksen
Gitme
Diyemem
Gözlerinde kaldı bir ömrüm
Gözlerinde yandı bu gönlüm
Diyemem ki sana gitme
Beni sensiz bırakıp
Bu çorak memlekette
Gel, yağmurum ol sağanak sağanak
Giderken dönüp arkana bir bak
Ve gitme
Diyemem
Ama zormuş hasretini saklamak
Ele karşı, ve denize, ve gökyüzüne
Ve diyemediğim tek kelime
Gitme
Baş edemem sensiz sensizlikle
Gitme demek için artık geçse
Dön de
Diyemem
Gitme diyemediğim adama
Dönme zira
Sana hasret bu satır
Sana hasret bu mısra
Şiir yazdım oku
Başka türlü diyemem

8 Haziran 2014 Pazar

Selam, Ben Mutluluk

     Selam, Ben Mutluluk
      Aşk'ı Arayanlara
      Selam, Ben Gelecek

 Çoğunuzun peşimden koştuğu, "nerdesin" diye bana feryat figan ettiği, ömrü boyunca aradığı, bazen kocaman bir tek taşta, bazen çok odalı bir evde, bazen bir lüks spor arabada bulduğunu sandığı ama aslında bir damla göz yaşında, bir içten "ah"da, bir asık suratta, bir isyankar kelimede, başını otobüsün camına yaslayan gençde, bir platonik aşkta, bir dilencinin avuç içinde... olan mutluluk.
 Benim yüzümden mutsuzluğa, umuda, sevgiye, aşka küstüğünüz mutluluk.
 Hepiniz nerede hata yaptınız biliyor musunuz? Bana ulaşan köprülerden hep kaçtınız, bana gelen uzun yollardan kaçındınız, üşendiniz, korktunuz. Kestirme yollar aradınız.
 Çok büyük bir hata yaptınız.
 Ben Dünya'ya en son geldim. Benim kardeşlerim umut, sevgi, aşk ve mutsuzluk. Beni en iyi onlar tanır, beni en iyi onlar anlar. Bana ulaşmak istiyorsanız, onlar vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Başka bir yol aramayın, çünkü yok.
 Özellikle mutsuzluğa sorun beni. Bana ulaşan gizli yolda, yolunuza ışık olacak o. Ama  mutsuzluğa gitmeden önce size bir önerim var; ondan özür dileyin.
 Ona bir özür borçlusunuz. Çünkü siz onu hep görmemezlikten geldiniz. Onu hiç kabullenmediniz. O yokmuş gibi davrandınız. O size çok kırgın. Siz iyi değilken hep iyiyim dediniz, mutsuzken beni dilediniz.  O yokmuş gibi davrandınız. Halbuki o size Dünyadaki en güzel şeylerden biri olan göz yaşını armağan etti.  Ama siz nankörlük yaptınız. Benden izinsiz gülücüklerimi çalıp, mutsuz suratınıza takdınız ve mutluyum dediniz: Yalan söylediniz.
  Benim diyeceklerim bu kadar. Şaşırmayın, çünkü sizin ömrünüz boyunca aradığınız şey aslında gerçekten bu kadar. Beni gözünüzde büyütmeyin. Ben sadece ufacık bir sonucum, ailenin en küçük ferdiyim. Bana hak ettiğimden fazla değer vermeyin.
 Bana ulaşmak çok basit aslında, en yakın dostumu, kardeşimi; mutsuzluğu kabullenin sadece. Onunla dost olun. Unutmayın, dostumun dostu benim de dostumdur.
 Neyseniz o olmanız dileğiyle,
 Mutluluk.

5 Haziran 2014 Perşembe

Ateş Böceği ile Kelebek ~Kozadan Çıkış~

Bu son, bu son şiirim sana ateş böceğim.
Zira gözlerinin mavisinden ilham aldı desenlerim
Çıktım o gece kozadan, artık tırtıl değilim.

Ayakkabılarına vuruldum önce,

Ceketinle aynı renk: açık kahve. 
Sonra başımı kaldırmamla
Bir an hayal görüyorum sandım.
Müjdeler olsun soranlara, ben kozadan çıktım.
Artık özgür bir kelebeğim.
Gözlerini gördüm nihayet ateş böceğim:
Uzaktan kendini ele vermeyen gizemli mavi.
Nihayet denizlerinde yosun tuttu yeşilliklerim.

O sana özgü maviyi şimdiden çok özledim.

Sanardım o güzelliği bir ömür de beklerim,
Bekle dersen...
Ki biliyorum, demeyeceksin.
Bil ki hasretinle şiir yazamam, aşkınla yazmak varken.
Ve bekleyemem.
Gözlerin hasretine dayanılacak gibi değilmiş.
İçimde, daha seni görmeden, öyle bir aşk birikmiş
Seni görünce büyüsünün bozulmasından korkarım.
Ya nazar edersem gözlerine, ya bakışımla sönerse ışığın?
Off.
Sana da bekle diyemem
Ama gel derim
Gel, beraber uçalım sonsuza
Gel, ışık saçalım uzaklara
Gel, beraber üşüyelim;
İçimizde aşkın ateşi hep yansın da.
Geel, ooof.