3 Nisan 2015 Cuma

Selam, Ben Gelecek

Selam, Ben Mutluluk
Selam, Ben Mutsuzluk,
Aşk'ı Arayanlara



Selam, ben Gelecek.
Hepinizin hemen sonrası, hemen sonra başına gelen şey, umutlar yüklediğiniz zaman dilimi, içimde bulunacak, olacak ve olması istediğiniz şeylere dua ettiren Gelecek. Hepinizin geleceğini gören, Gelecek. 
 Böyle bir gücümün olduğunu başlarda ben de bilmiyordum, geleceği görebildiğimi yani. Ben daha küçükken, toplu taşıma araçlarında, sokakta yürürken, ufak bir oyunum vardı kendimce. Bu oyunda, ilginç gördüğüm insanların gözünden hayatı hayal ediyordum. Mesela ağlayan bir kadın görüyordum ve devamında ne olduğunu kafamda canlandırıyordum. Sonra bir gün otobüste giderken, camdan düşünceli bir şekilde, gözleri kaldırımda, elleri cebinde ilerlemekte olan bir delikanlı gördüm. Hemen "Duracak" butonuna bastım ve indim. Hızlı adımlarla genci yakalamaya çalıştım, bu sırada kafamdan onun neler yaşayacağını hayal ediyordum. Delikanlı görüş açımdan çıkmıştı. Önümdeki dönüşten sola döndüm, delikanlı oradaydı. Kendimi göstermeden onu takip etmeye başladım. Bir süre sonra bir parka gitti ve bir banka oturdu. Şok olmuştum. Çünkü delikanlı ben ne hayal ettiysem aynısını yapıyordu. Daha sonra parka bir genç kız geldi ve o da farklı bir banka oturdu. Bunu da hayal etmiştim. Birbirlerine bakıp, sonra gözlerini kaçırdıklarını gördüm ve anladım ki, ben ne hayal edersem o oluyordu. Takip etme olayını bir kaç kez daha yaptıktan sonra anladım ki, ben hayal ettiğim için onlar olmuyordu, onlar olacağı için oluyordu ve ben sadece onların olacağını biliyordum. Hayal etmiyordum, bildiklerimi aklıma getiriyordum. 
 Sonra delikanlının geleceğini gözlerimin önüne getirdim. Saatlerce genç kızla bakışacaklardı. Aynı parka sırf o kızla tekrardan karşılaşmak için tekrardan gelecekti, kendi tesadüfünü kendisi oluşturacaktı.  Sonra yine bakışacaklardı. En sonunda oğlan kalkıp kıza merhaba diyecekti, konuşmanın ilerleyen saatlerinde kızın telefon kabında gördüğü Darth Vader dan kızın da bir Star Wars hayranı olduğunu anlayacaktı. Konuştukça birçok ortak yönünün olduğunu ama bir o kadar da zıt yönünün olduğunu anlayacaktı. Ama zıtlıkların ilişkilerine renk getirdiğini de anlayacaktı. Daha sonra delikanlı içindekileri daha fazla saklamak istemeyecek ve kıza karşı olan hislerini söyleyecekti. Hemen ardından kızın da aynı hislere sahip olduğunu öğrenecekti. İlişkileri çok güzel giderken aralarında bir anlaşmazlık olacaktı ve bir ay boyunca konuşmayacaklardı. Daha sonra konuşup anlaşacak ve sorunun üstesinden geleceklerdi, ilişkilerinin bu tür sorunları çöze çöze kuvvetleneceğini anlayacaklardı. Delikanlı bir kuyumcuya gidip tek taş alacaktı, kıza ilk konuşmaya başladıkları parkta evlenme teklif edecekti. Kız mutluluktan gözyaşlarına boğulacaktı ve ağlamakla karışık bir şekilde "Evet" diyecekti. Erkek ailesiyle birlikte müstakbel ailesinin evine giderek kızı isteyecekti. "Verdim gitti"nin ardından düğün hazırlıkları başlayacaktı. İkisinin hayallerindeki gibi bir düğün tam olarak olmuş olmasa da, ikisinin bir arada bulunduğu bir düğün salonu onlara yetecekti. Kalabalığın alkışları eşliğinde iki adet "evet" gelecekti. Güzel, şirin bir evleri olacaktı. Evliliklerinin ilk meyvesi gelecek, bir kızları olacaktı. Kızlarının gözleri deniz mavisi olacaktı, tıpkı annesininki gibi...
 ...eğer ikisinden biri diğerinin yanına gidip merhaba demeye cesaret etmiş olsaydı. Delikanlı genç kızın yavaşça gidişini izledi ve evine gitti. Böyle bir ilişkinin asla mümkün olmayacağını düşünecekti ve bir daha parka gitmeme kararı alacaktı. Ardından aklında genç kız, uyumaya çalışacaktı. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder