1 Ekim 2015 Perşembe

An


Bir an. Sadece tek bir an.
Herkes yanındayken
Aslında kimsenin olmadığını farkettiğin
İdrak etmeye çalıştığın
O an.


Bir an. Sadece tek bir an.
Beklemekten yorgun düştüğün
Bekletene kızdığın
Ama yine de vazgeçemeyeceğini farkettiğin
Bir hastalık misali ruhunu saran
Yaralarını kapatmak yerine
Sardığı yerleri daha çok acıtan
Beklemenin
İnce hastalık gibi 
Tüm bedenini kapladığını farkettiğin
O an.

Bir an. Sadece tek bir an.
Bir toprağın güvenine benzeyen
Gözlerinin içinde gülüşünü barındıran
Bir çiçek kırılganlığıyla
Beklediğin
Ulaşılmaz diye benimsediğin
Bulutlar misali
Adama sevdalandığını farkettiğin
O an.

Bir an. Sadece tek bir an.
Kızdığın insanların
Korumaya çalıştığın insanlar olduğunu farkettiğin
Sevdiklerinin
Bazı hareketlerini
Anlamlandıramadığın zaman
Yanıp tutuşması
Tüm benliğinin
Korktuğunu farkettiğin
O an.

Bir an. Sadece tek bir an.
Yalnız kaldığını
Ve bundan hoşlandığını bazı sıralar.
Çıkar için yaşayanları gördüğünü
Çıkmaz sokaklarda kaldığını ruhunun
Ve insanlardan nefret ettiğini
Bir gülümsemeyle
İyi olunabileceğini farkettiğin
O an.

Bir an. Sadece tek bir an.
Yüzüne yerleşen gülümsemenin içindeki
Can yakan bazı şeyler
Ve duman kapladığında gönlünü
Kaybolmanın huzurunu aradığında
İçindeki insanı aradığını farkettiğin
O an.

Ve şimdi 
Bir an. Sadece tek bir an.
O anlarda kaybolduğumu
Farkettiğim
Şu an.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder