5 Aralık 2015 Cumartesi

Bir An Perden Kıpırdanıyor Nefesim Kesiliyor

Hala yazamıyorum. Eski kırmızı arabayla ardı ardına geçiyorum evinin önünden. Odanın ışığı aydınlatıyor sanki sessiz sokağı.
Bir an perden kıpırdanıyor nefesim kesiliyor. Özür dilerim sokağına bir paketten fazla sigara izmariti attım. Belki L&M içen yoktur. Sabah görürsen gece geldiğimi anlarsın. Belki de ayaklarına bakmayacak kadar mutlusundur. Mesela benim ayakkabılarım hep tertemiz. Çünkü kafamı kaldırmaya korkuyorum. Bu dünya bana daha neler gösterecek bilmiyorum. Kafamı kaldırırsam başkasının sigarasını yaktığını görürüm, belki de bir başkasının burnunu ısırırken. Bak, bunları yazarken bile çaresizlikten sinirlendim. Sabahları yine bakkalın olduğu köşeden mi çıkıyorsun yoksa seni her zaman beklediğim göz hastanesinin oradan mı? Önemli bir şey yok. Sadece merak ettim. Belki hastaneyi görünce beni hatırlarsın diye. Mesela ben gözlüklerim olduğunu hatırladığım her an o toz pembe penyen geliyor aklıma. Ondan güzel temizleyen olmadı şu camları. Senden daha güzel öpen olmadı şu dudakları. Gerçi senden sonra birini öptüm mü hatırlamıyorum bile. Sahi ben ne kadardır yalnızım. Sen beni bırakıp gittiğinden beri mi? Yoksa sen başkasına ait olduğundan beri mi? Bu soruya bir cevap bulamıyorum. Başkasıyla olmadığın her an beni sevdiğini düşünürdüm hala. Bak, o günü de unutmuyorum.
-Ooo Ballı kardeşim hoşgeldin. Yoksun 5-6 aydır.
-Okul iş güç filan memlekete düşemiyoruz be abi.
-Olsun gel geç soba yanıyor.
-Eee anlat bakalım.
-Ne anlatayım abi. Sen anlat. Hayatımı bırakıp gittim. Yaşamıyorum orada. Sigarayı 3 pakete. Birayı 5 e çıkardım.
-Harap etme be oğlum kendini. Ben de geçen hafta öğrendim. Dün de buraya geldi. Almadım kafeye. Bizim çocukları zor tuttum. Saldırıyorlardı elemana.
-Ne duydun abi? Kim geldi? Hangi eleman?
-Lan allah kahretsin. Bilmiyor muydun? Senin minik yok mu, sevgilisi varmış.
-Kalk abi kalk. Kapatalım kafeyi.
-Nereye?
-Dostlar'a gidelim abi. Lütfen.
-Tamam ama bi 100'lük sadece.
-Hadi abi hadi. Sobaya kafa atmadan çıkalım şuradan.
Unutmam mesela o akşamı. Bi 100'lük altışar bira. Bi ufak. Dörder bira.
Sabah durakta uyandım. Okula gitmek için dolmuşa bindiğin yer. Hani tam yedi ay seni bir dakikalık bile olsa görebilmek için her sabah beklediğim yer. Hani sana ilk merhaba dediğim yer. Benden önce ilk defa bir çocuğu öptüğünü gördüğüm yer. Bırakıp gittikten sonra üç ay elimde bira ile sabahladığım. Izmaritle adını yazdığım yer. Uyandığımda rüya sanmıştım ama değildi. Oradaydım. Doğrulup arkama yaslandım. Gözlerimi ovuşturtum acıyana kadar. Toz içindeki gözlüğümü taktım. Sen. Ve “O”. Görme mesafemden çıkana kadar izledim.
Mutlusun.
Kalktım. Ters yöne.
Terminale doğru ilerledim.
Hayatımı yine memlekette ama bu sefer başkasının ellerine bıraktım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder