12 Temmuz 2015 Pazar

aynamda karanlık enkaz görünür

odamda bir sevgiyi karşıladım beni görünce kalktı birden ayağa, bir eli koltukta baktı bana, sanki bana değilde, o an kurabilecigi bütün hayallere dalıp sıkıştı hayallerin mengene arasına, tabi bende,
bilerek sıkıştık yemek safhasında, aile boyu kimse girmiyordu aramıza, aslında ben masadaydım o yerde, servis yapıyordu aile boyu, yalnızca bana < yalnızca sana he aslan > evet agbi < yalnız mıydı peki aslan > beni görene kadar agbi, < sen yalnız mıydın > yalnızlıktan sıkılmış yalnızlık kadar  < ismi neydi >  canım, karanlıklar içindeyim hiç bir ses çıtırtı dahi vermiyor, duymuyorum kırılan sesler kelimeleri ne kadar titretir? kaç şiddetin de deprem bu kalbi en kaz altında bırakır, umutları yazarak tükenen kurşun kalem gibi, burda çokça karanlığımız var değil mi agbi? karanlık çok karanlık, yapraklar dökülüyor ağacın dallarından, yağmurlar ister mi gecekonduma yağmayı < akıtan her dama isterler > gürültünüzden olması gerek kulaklarımı sagır ettiniz, karanlığıma ışık tutabileceğiniz bir aydınlık icat edemeyeceksiniz, suçluluk duygusundan, hikayemin merceğinden görebiliyor musun gerçeği? karanlık çok karanlık, uzun zamandır aklımdan geçenler yorgunluk veriyor, aklıma değil bedenime, bedenim değil aklıma, aklımdan geçenleri aklımdan geçirdim de, yaşıyan bir canlı yok aklımın zihin köşkünde, ah aklım (terler) kısa kollu t shirt'üm vardı üstümde canım almıştı yemekten sonra 1 gün sonra < beni çok sevmişti agbi > <sevmişti> kandırma agbi beni çok sevmişti, < çok sevmişti > kandırdı beni agbi çok sevmiştim. düşünceler arasında ki yolların engebesinden, engelleyemezsin onu düşünmeyi < istermisin aslan hiç bir şey düşünmemeyi gün boyu > < burda oturup direnelim agbi, düşünceyi < aman kalsın aslan bu nasıl karanlık bir ruhtur > ( başını ellerinin arasına aldı, heykelleşti ) canıma öğrettiğim tek şey bu delilikte dahilik, bakışıyorduk sürekli, kaçamakla, utangaçlığımız vardı birbirimize, aslında şu dünyada o kadar utanılacak şey var ki sıkışık şekilde, sohbet aralarında sevmek, yeniden bakıştığımız içimdeki kuyu derinleşti, boşluğu yukarıya doğru verdi, sol yanımı kaplayan koyu bir perde çekildi, tavandan sarkan örümcek ağları, canımı izliyordum ben,cansız bir varlık gibi, sürekli ona bakan miskindim. sen ayrılmıştın demi aslan, canım'dan, terk etti agbi ama sen yinede ayrı yazma aslancanım'ı, burnunu sokmadan bir şey söyletmiyecekmisin bana, seni dinlemediğim bile oluyor agbi sorsan söyliyecem. gecekondum da rutubetli bir hava var, ben hep o kokuyu özlüyorum agbi, canım'ın kokusunu bastırıyor, şimdi onun için yeni bestem hahaha, agbimle söylüyoruz bazen hahaha artık her yerde hahaha,  ( sanki kırk yıldır oturduğu koltuktan kalkar)  ayaklarımın gücüyle kalktım,belimin ağırmasıyla tutulmuş haldeydi, aklıma gelmişken sorayım agbi < yaşamış olsaydım başka şehirde yinede karanlık benimleolurdu niye bu kaçışlarım evden?. yetersiz bir delilmiyim görülmüyorum agbi görüldüğüm yerlerde ben kimseyi görmüyorum, karanlığa koşuyordum, karanlığın her yerde zarar verebileceğini bilmiyordum, karanlığa koşuyordum, karanlıktan korkup kaçan çocuk gibi, hiç kimse olarak karanlığa koşuyordum, ulaştığım da odadan bir adım bile katetmediğimi görüyordum, karanlıktan başka hiç bir şey görmüyordum hahaha

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder