19 Mart 2015 Perşembe

Dünyanın en güzel feministine

Merhaba prenses bundan yıllar yıllar öncesinde sen dünyaya geldin. Evet küçükken yeterince uyuz ve çirkindin.
Ben de öyleydim ama biliyorsun. Biz bu çirkinlikleri yılar yıllar sonra atarak bu hale geldik belki de. Hatırlar mısın beni teknede denizin ortasına itişlerini ya da  dondurma yemek içi saatlerce beklediğimiz anları. Biz o anda bile aynı tabaktan yemek yerdik. Çünkü kardeş olmak bunu gerektirir öyle değil mi ? O zamanlar sadece yere düşünce ağlarken şimdi kocaman aşklara tutulup onlara ağlar olduk ama hala o zaman ki gibi masumiyetimizi hiç kaybetmedik biz birbirimize. Sadece seni çok seviyorum kardeşim cümlesiyle toparlanmayı öğrendik. Sarılamadık belki ama bir telefon uzaktan bile kucaklar olduk birbirimizi. Hayatımın en kötü anlarında en gerçekçi acı yanlarında yanımda olduğun için o kadar şanslıyım ki belki de bu yüzden meleğim kelimesini bir tek sana yakıştırıyorum ben. Çünkü beni en çok seven de sensin ailemle beraber bunu biliyorum. Sen iyi ki bu dünyaya gözlerini açtın da benim bu zorlu yolda  arkadaşım oldun. Görüyorsun değil mi herkes gidiyor ve biz yine beraber devam ediyoruz yollarımıza. En büyük hayalimizdi İstanbulda beraber yaşamak ama bak iyi ki Ankaraya gitmişsin de bu blogda yazmaya başlamışız böyle güzel harika insanlarla beraber. Sen hep yanımdasın bunu sakın unutma ve ben her zaman seninleyim. Bir telefon uzağımda olduğum zamanlar geçicek kısa bir süre sonra bunu sakın unutma. İyi ki doğdun benim güzelliğim. İyi ki iyi ki iyi ki... Seni çok seviyorum .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder