Bazen bir şiir yazmak istiyor canım. Kalemi, kağıdı alıyorum elime. İlk
kelime gözlerin oluyor. Devam edemiyorum çok, yarısında atıyorum.
Bilmiyorum ki derinliğini tamamen anlatabileyim. Sonra şarkı yazayım
diyorum, yine gözlerin. Gözlerini anlatıyorum. Ama onlara uygun besteyi
yapacak insanlar şu anda mezarlarında yatıyorlar. Kimse anlayamaz ki
beni onlardan başka. Bir Bach ezgisini bugün kim yapabilir? Kimse
yapamazsa, senin gözlerinin şarkısını da kimse besteleyemez.
Bildiğim
işi yapayım, yazı yazayım dedim. Başlığı gözlerin oldu. Hiç
bırakmadılar peşimi. Senin gözlerin elaya çaldıkça, yüreğimi aşka
çağırıyordu resmen. Onları görebilmek için her şeyimi verirdim.
Sahi
gözlerine baktığımda sevgi görmüştüm. Ya benim gözlerimin yansımasıydı o
ya da ikimiz de aynı anda aynı şeyi görüyorduk. Sevgiyi.
Bir şarkı
yazamazsam da gözlerin benim en sevdiğim şarkı. Bir şiir yazamasam da
gözlerin benim okuduğum en güzel şiir. Tüyleri diken diken edenlerden.
Yazdığım yazı ise sadece yakıp unuttuğum sigarayı götürdü hayatımdan. Bir de sanırım on iki dakikamı.
Ne olacak ki?
Sigarayı geçtim, al bundan sonraki tüm on iki dakikalarımı gözlerine hapset. Razıyım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder