Yazamıyorum. Ağzımda
yarım bir sigara ile dişlerimi fırçalamaya gidiyorum. Ama yazamıyorum seni.
Bazen iki bira birden açıp beş dakika hangisini içeceğimi düşünüyorum. Ama sana
yazamıyorum. İki elime de çakmak alıp aynı anda yakıyorum. Bakıyorum sigara verecek
kimsem yok. Tavaya iki yumurta birden kırıyorum bazı sabahlar. Bakıyorum tek
başımayım. Sana yine yazamıyorum. Uyanıp salona geldiğimde dolaba koşuyorum boş
boş dolaba bakarken “Su kalmadı mı?” diye soruyorum. Bakıyorum, cevap yok.
Zeytin paketini açıp bir kaseye koyup masama koyuyorum bir gece yemeğinde
bakıyorum sen yoksun, ben zeytin yemem ki. Dudaklarım buruşuyor. Koridorun
ışığını açık bırakıyorum hala geceleri. Sen kalkınca da yolunu rahat bul diye
bazen ben kalkıyorum bakıyorum sen zaten evde hiç yoksun. Işığı kapatıyorum,
elektriğe zaten zam geldi diye. Ben artık yazı yazamıyorum biliyor musun? Hele
sana. Aklımın ucundan bile geçmiyorsun. Bu akşam bir büyük rakı devirdik yine
iki kişi biliyor musun? Mezemiz sadece üzüm ve yoğurttu. Üzümü yoğurda
batırarak yeme. Çok kötü oluyor. Bilmezsin sen. Sen hiçbir şeyi bilmezsin. Sen
sevmenin yanından, sadakatin uzağından bile geçemezsin. Ben artık yazmıyorum
sana. Ben kendime bile yazamıyorum artık. Yalnızca rakıya yazabiliyorum.
Biliyor musun?
Okulda seni bir anlık da olsa gördüğümden beri aklımın bir köşesindesin. Acaba sen de beni anımsayabilecek misin?
YanıtlaSilGüzel soru.
YanıtlaSil