Insanlar bazı zamanlarda gerçekten yaşamak istemezler bunu anlayabiliyorum. Bazen her şeyden kurtulmanın en kolay yolu budur.
Ölmek. Çok insan dener bunu. Bu yüzden kendini suçlu hissetmemeli insan.
Bakın birilerini severiz kimi zaman uzun uzun günler geçiririz neredeyse bildiğimiz, hatırladığımız hayatımızın çoğunu onlarla geçirmiş oluruz. Çok severiz çoğu zaman kendimizden bile çok severiz. Bazen giderler bazen de biz, bizi sevenlerden gideriz. Bazen kırılırız bazen de kırarız bilmeden istemeden hatta isteyerek kırdığımız bile olur. Kırıldığımız, üzüldüğümüz günlerde kimi zaman ölmek isteriz. Çünkü nefes almak bile zor gelir bize. Değil mi ama hangimiz yaşamadık ki bu çirkin ölmek isteme arzusunu kendimize itiraf ediyoruz sadece utanmak sıkılmak yok. Bazen istemekle kalmayız. Deneriz de. Sen hiç denedin mi diye soracaksınız şimdi içinizden biliyorum. Hayır denemedim denemeyi de düşünmüyorum. Evet çok üzüldüm, çok kırıldım, canım acıdı, içim parçalandı ulan içim. Ama hayat gerçekten yaşamaya değer, her zaman sevmeye değer bunu öğrettiler bana. Sevdiğim o çok lazım beyler değil her düşüşümde kaldıran arkadaşlarım öğrettiler bana hayatın yaşamaya değer olduğunu. Kimse için yaşamamayı kendin için yaşamayı öğreneceksin. Seni seven sevecek olan çok insan oldu olacak. Senin seveceğin insanlarda olacak hatta cok seveceğin kadınlar da/adamlar da olacak. Bu doğanın kanunu. Bizler sevmeye sevilmeye muhtaç varlıklarız. Son olarak unutmadan söylemek istediğim bir şey var. Yaşamayı sevin. Yaşamak zorundasınız çünkü. Kimse için değil. En değerli varlığınız için. Kendiniz için yaşamak zorundasınız. Tatlı bir hayatınız olması dileğiyle.
Ölmek. Çok insan dener bunu. Bu yüzden kendini suçlu hissetmemeli insan.
Bakın birilerini severiz kimi zaman uzun uzun günler geçiririz neredeyse bildiğimiz, hatırladığımız hayatımızın çoğunu onlarla geçirmiş oluruz. Çok severiz çoğu zaman kendimizden bile çok severiz. Bazen giderler bazen de biz, bizi sevenlerden gideriz. Bazen kırılırız bazen de kırarız bilmeden istemeden hatta isteyerek kırdığımız bile olur. Kırıldığımız, üzüldüğümüz günlerde kimi zaman ölmek isteriz. Çünkü nefes almak bile zor gelir bize. Değil mi ama hangimiz yaşamadık ki bu çirkin ölmek isteme arzusunu kendimize itiraf ediyoruz sadece utanmak sıkılmak yok. Bazen istemekle kalmayız. Deneriz de. Sen hiç denedin mi diye soracaksınız şimdi içinizden biliyorum. Hayır denemedim denemeyi de düşünmüyorum. Evet çok üzüldüm, çok kırıldım, canım acıdı, içim parçalandı ulan içim. Ama hayat gerçekten yaşamaya değer, her zaman sevmeye değer bunu öğrettiler bana. Sevdiğim o çok lazım beyler değil her düşüşümde kaldıran arkadaşlarım öğrettiler bana hayatın yaşamaya değer olduğunu. Kimse için yaşamamayı kendin için yaşamayı öğreneceksin. Seni seven sevecek olan çok insan oldu olacak. Senin seveceğin insanlarda olacak hatta cok seveceğin kadınlar da/adamlar da olacak. Bu doğanın kanunu. Bizler sevmeye sevilmeye muhtaç varlıklarız. Son olarak unutmadan söylemek istediğim bir şey var. Yaşamayı sevin. Yaşamak zorundasınız çünkü. Kimse için değil. En değerli varlığınız için. Kendiniz için yaşamak zorundasınız. Tatlı bir hayatınız olması dileğiyle.
zorunda olduğum için değmiyorsa? yani yaşamak zorundayım diye gülümsemek zorunda da değilim ya. sevmeden katlandıklarımız yok mu?
YanıtlaSilhayat işte onlardan.