21 Eylül 2021 Salı

Yokmuşum ya da yok olmuşum

Geriye bir ben kaldım demişti öylesine. Şimdi anlıyorum bu cümleyi kurarken bana acıdığını. Ben acınası bir kadınım. En yakın arkadaşı beynini bir kurşunla dağıtmış, kız kardeşine göre deliren, sevdiği adama göreyse yeryüzünde bir başına kalmış biri.

İşte bu yüzden kapıya yaklaştığımızda çıkılmadı eşikten. Bu yüzden sıkıldı, soğudu, yeniden sevdi ama arkadaşlığımız zorunluydu. Muhtemelen kendisine de iyi geliyordu koşulsuz şartsız sevilmek. Kimi sevse gitmeyen kadın, yine gitmezdi işte. Nasılsa üzülmesi yalnızca kendini ilgilendirirdi. Çünkü o özgür bir adamdı. Onun hayatıyla ilgili bir şeye üzülmeye hakkı yoktu kadının. Bu aşk oyununda, bütün aşklar adamındı. Her kadın güzeldi, her kadın onundu, onunlaydı. Kalbimde parçalanan bu acı, yalnız benim suçum değil. Birini severken, ona olan aşkınızı söylerken, aşkını büyütmekten başka bir şey yapmazsınız. Kaldı ki aşkın olduğu yerde açık ilişki olmaz. Gülerek söyledi, gülerek… bana dedi ki senin üzülmen umrumda değil. Umur, önem ve değer vermek… Yıllarca acıyı, mutluluğu paylaşan iki insan birbirinin umrundadır. Eğer değilse, o kişi de yoktur. Ben ne zaman kiraz ağacına gelsem aldatılırım, terk edilirim, kalbim kırılır, acımın yasını tutarım. Bu kez ağır geldi sakura. Bu kez dalına asmalı beni. Neler hissettiğinin umrunda olmayan bir insanı, nasıl umursayabilirsin? kendini bu kadar da alçatma! K’dan beri bu kadar üzülmemiştim. Adamın dediği oldu. Geriye kimse kalmadı. Ben de hiç olamadım, olamamışım.  Ne eskiydim, ne yeni, bir tanımım yoktu. Ben anlaşılmakta zorlanan şey, bir zamanların en iyi anlamaya çalışan insanı. Ben zorlanan şey, bir şey, ş, şiiii…Toparlanın gidiyoruz! Sığdıramadınız, küçücük bir insanı sığdıramadınız. Bu hayat, benim değil. Mutluluklar dilerim geride kalanlara! Son sözlerimi, sakurayla bakışarak söylüyoruz. Bir yerlerde birileri öpüşürken, sevilirken, sevişirken ben sakuranın solmuş yapraklarına bakarak ağlamıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder