her yerde damla
damla ben var
"her yer" ikilisi
çok geniş kapsamlı aslında
insanları
düşünmek isterdim açıkçası
her insanda
benden bir hatıra var gibi
ama insanlar
yerine şarkıları düşünüyorum
o şarkı, bu şarkı
diye
her şarkıda
farklı bir hatıram var
daha doğrusu
farklı bir ben
bu sefer de şarkı
eşliğinde yazıyorum mesela
ama ne
hissediyorum?
bunu bilmiyorum.
bildiğim pek çok
şeyi bilmiyorum aslında biliyor musun?
sanki yine
yeniden bitkisel hayata girmişim
sanki yine
yeniden nefesimi makineler veriyor
sanki yine
yeniden kilo kaybediyorum…
önceleri zevk
aldığım ya da olsun diye kendimi çabaladığım hiçbir şey
aynı değil.
zevk almıyorum,
mutlu olmuyorum artık onlardan.
üç kere duran
kalbim niye birinde çalışmamazlık yapmadı ki diye sormadan da edemiyorum.
ve varamıyorum
hiçbir sonuca.
demek ki bitmemiş
daha acılar,
daha görememişim
güneşin batışını deniz kıyısından,
görememişim
çiçekleri yakından,
nice zamandır
yazmak istiyorum
kağıdı kalemi
elime arkadaş ediyorum
ama yazamıyorum.
ne dökebiliyorum
hislerimi
ne
paylaşabiliyorum dertlerimi.
eski bana
kavuştuğum için mutluyum aslında
konuşmayan,
içinde yaşayan bir ben.
konuştuğum
zamanlar sadece karşı tarafı üzdüm diye düşünmekten alamadım kendimi
nereye kadar
dayanabilirim diye denedim
sadece iki ay,
sonrası yine sessizlik.
bu sefer bana
eşlik eden sevdiğim bir arkadaşımın adeta bayıldığım ve kendisinin çekmiş olduğu bir fotoğraf
ve max richter
Şarkı ve fotoğraf gerçekten çok güzeller. Yazıya gelince duygu yüklü bir yazı. Bunu dediğim anda ise aklıma gelen tüm yazıların temeli belki de duyguları, "bizi insan yapan şeyleri" ifade etmek için değil midir sorusu. Bir bu soruya bakıyorum, bir üstteki yazıya. Tanıdık gelen, yabancı gelen bir sürü cümle, metnin arkasında bir duygu, bir insan. Eline sağlık
YanıtlaSilYüreğine sağlık senin de, insanoğlu yaşanmışları ve yaşanmışların hissettirdiklerini yazar o yüzden yabancı gelen bir sürü cümle olması normal :)
YanıtlaSil