6 Ekim 2018 Cumartesi

Kut

 Bulut pencerelerinden sızan ışığın ruhum üzerindeki tasavvurunda saklıydı sanki kutsal olan.Günlere, saniyelere işleyen küçük günahlarla kirlenen, manevi olarak büyüklüğünü hissetmem gereken onca ibadethaneye rağmen ışıkta bulduğum bu kutsallık, benliğimi sessiz de olsa derinlerden sarsmaktaydı.



     Işığımı kaybetmiştim.Tek hissettiğim boşluktu ya da inanmak istediğim buydu. Bu ilk kayboluşu değildi, kesinlikle son da olmayacaktı. Rüzgarın şarkılar söylediği terk edilmiş bir çöl kasabasından farkı yoktu günlük hayatımın. Çoraklaşmış topraklar ve yıkılmaya başlamış binalar. Düşüncelerim ise  yuvarlanarak bir çalı oluyor, kasabanın bir ucundan öbür ucuna amaçsızca sürükleniyordu. Uzun bir gece başlamıştı. Soğuk sarmaya başlarken bedenimi, kafamda ışığın yarattığı sıcaklığı hissedebiliyordum. Yine de sarsılmaz bir inançta değil, bir bedevinin su bulacağına duyduğuna benzer bir inançla duruyordum yerimde. Geceler geçiyor, yine de gün doğmuyordu.

    Başım eğik, gözlerimden düşen tane tane yaşlar içinde oturdum o eski tahta banka. Sokak lambasının ışığı üzerime değiyor, geçen insanların arada bir bana dönen bakışlarının canlandıracağı utancı yerine gönderiyordu. Düşüncelerimi bastıran nefesime söz geçiremiyordum. Her an her saniye etrafımdaki gerçeklik kırılacağını düşünüyor, içimde büyüyen korkularla başa çıkamıyordum. Karanlık yavaşça üzerime çökecek ve ben bir daha o ışığı göremeyecektim. Asıl korktuğum buydu. Banktan kalkmak istedim, yapamadım. Nereye gideceğimi bilmiyordum, karanlık bir çocuk gibi gözümde büyüyor ve içime işliyordu. Paranoyaklaşmaya başlayan zihnimde bir çıkış çağrısı yankılanıyordu. Tanrım! Nasıl da korku ve endişe içindeydim. Bir yandan ise aklım kontrolün onda olduğunu hissettirircesine beni, ışığa doğru yol almaya itiyordu. Karanlıkta ilerlerken her şeyin göz açıp kapanıncaya kadar biteceğini düşünüyorsam da o ışığa dair her şeyi hatırıma getirmeye çalışıyordum. İnişleri, çıkışları olan bir merdivendi bu yolculuk, belki bitecek belki de devam edecekti, bilemiyordum. Karanlıkta ilerlemeye çalışırken,bir sıcaklığın gövdemi kapladığımı hissettim. Sanırım göz açıp kapanıncaya kadar olan olmuştu, yine de ilerlemeye devam etme ihtiyacındaydım.Sıcaklık yükseldikçe  sonumun geldiğine dair oluşan kanı kesinleşiyordu.

2 yorum:

  1. Hocam, yazıyı yazdığın kısımda üstte bir simge var. Onu kullanarak yazdığın yazının ana sayfada tamamının görünmemesini sağlayabiliyorsun. İnsanlar isterlerse yazının tamamını okumak için "devamı..." ifadesine tıklıyorlar eğer o simgeyi kullanırsan. Lütfen onu kullan. Ana sayfayı boğma. Simgenin görünüşü böyle "yırtılmış bir sayfa" gibi bir şey. Bak bulursun. Yap onu lütfen yazılarında.

    YanıtlaSil