Akşam olmak üzereydi.
Ellerini yavaşça masadan çekti. Mektubun yanında yanan sigarasını da unutmadı tabii ki. Derin bir nefes, içinde yılların ağırlığı, şimdi göğsünde dolanıyor. Hava rüzgarlı, sıcak. Karşısında ses çıkarmadan oturuyor, söylenmemiş,söylenememiş düşünceler birikmiş gözlerine, kenarından taşıyor damla damla. Sigaradan bir nefes daha çekiyor, geleceğin tüm belirsizliği doluyor ciğerlerine.Karşısında, hala. Gitmeden önce, belki de son görüşü olacak bu onu. Elleri sabırsız, terlemiş, yüzü koyun uzanıyor masada. Mektubu bulduktan sonra, onu burada bulacağını biliyordu sanki. İlk defa beraber oturdukları bu yerde, ana caddenin kenarında kalmış küçük bir çay bahçesinde. Güneşin yüzüne dokunuşunu hatırlatıyor düşünceler. Bırak bunları. Mektuba değiyor elleri tekrar, soğuk. Her şeyin bitişini andıran bir soğuk bu. Ağzını açmak, bir şeyler demek istiyor, yapamıyor. Biliyor artık bu son görüşü onu. Geçmiş dökülüyor parça parça ve her şey tekrar buraya bağlanıyor, şimdiye. Üzerindeki ağırlık taşıyamayacağı kadar fazla, kırılıyor tüm direnci. Karşısında dimdik dururken, çöküp parçalanıyor iç dünyası.
Kafasını kaldırıyor,gitmiş. Rüzgarla beraber saçılan küller gibi havaya karışmış.Ay doğmuş,hava iyice soğumuş. Bir şey hissetmiyor, hissetmediğini düşünüyor. Hesabı ödeyip kalkıyor, sebepler umurunda değil, mektubun bir önemi yok. Sigarasını yakıyor, derin bir iç çekiş. Şimdinin tüm ağırlığı , havada şimdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder