7 Mart 2017 Salı

Hadi bunun ismi de `Departure (Home)` olsun


 

  Aylar oldu sahip olduğum birçok şeyi arkamda bırakıp yeni bir hayata başlayalı. Yeni bir sayfa açalı desem daha doğru bir ifade olur sanırsam, hala o sayfaya bişeyler karalama gücünü bulamamış şekildeyim uzun zamandır.

 

  Özellikle aklımda dolaşan sorular büyük pay sahibi kendimi geri tutmamda. “Sen kimdin?” diye sorarken buluyorum çoğu zaman kendimi, “sen kimdin?” 

 

  Sürekli olarak bi hareketlerini en son kayıt noktasına göre düzenlemeye çalışma söz konusu. Fakat bi yerde artık o noktaya göre ayarlayamaz halde buluyorsun kendini. 

 

  Geride bıraktıklarınla araya aylar girince yavaşça buğulanıyor bakıp hatırlamaya çalıştıkların, o kendini düzenlemek için referans yapacağın kayıt noktaları. Kendine tekrar tekrar soruyorsun “sen kimdin?” 

 

  Çünkü yeni bir kimliğe bürünmekten korkuyorsun çünkü mutluydun, belki de hayatında ilk defa. Belki de yoruldun. Elinden tek oyuncağı alınan çocuğun yerde tepindiği gibi hissediyorsun. Sana birisi verdiğin bi cevap üzerine “sarhoş falan mısın?” veya “iyi misin?” dediği zaman daha da üzülüyor ve geçmişe dönmek istiyosun. Ama elinde değil yazık ki… 

 

  Değişimin kaçınılmazlığını yavaş yavaş hissediyosun içinde, aylarca ayak diresen de elinden kurtulamayacağını. Sonra kendini sakinleştirip ikna etmeye çalışırken buluyorsun. Ben de değişcem, o da, şu da, hatta sen bile. Sonuçta diyosun insan bi süreç. Öyle değil mi…

 

 

1 yorum: