31 Ekim 2016 Pazartesi

İki Yanım

Reankarnasyona inanır mısın?
Bir sonraki hayatımızda seni hiç bırakmayacağım.


Bu zamana dek her şey çok çiğdi. Zamanla büyüyüp olgunlaştığımızı hissediyorum. Sen, ben ve biz... Üçümüzün de... Mesafeler bizi olgunlaştırdı, derim. Ancak ilk günden beri değişmeyen tek gerçek şu ki, düştüğümde -kaldıramasan bile- elimden tuttun. Bana hayata dair umut verdin. Çaresiz kaldığımda yanımda oldun. Hayat kaynaklarıma ilham oldun. Seni sevmek için bir sebebe daha ihtiyacım yok. Başkasını sevmek için bir tek sebebim bile yok.

Bazen de diyorum ki biz hiç mutlu olmadık ki, bundan sonra da mutluluğu beklemek aptalca değil mi? Beni hiç sevmemiş olman geliyor aklıma. Susuyorum, bu ihtimalin üzerine gidemem daha fazla.

Sonra sebepsiz bir umut doğuyor içime. Kendime kızıyorum. Neden sever ki bir insan? Sevilmek varken. Ya da neden kendini seven onlarcasını görmez de kendi sevdiğini görür hep bu gözler? İnsanoğlu birbirine bu zulmü yapmayı nereden öğrendi? Nereden öğrendik böyle acıtmayı, incitmeyi? Doğarken bile bizi seven kadını incittiğimizden belli miydi bunun böyle olacağı? Yoksa hayatta sadece sevmeyi bildiğimiz, incitmeyi henüz öğrenmediğimiz bir yaşımız var mıydı?

Nihayetinde seni sevmek, yaptığım en büyük adilikti. Böyle düşünürken seni sevmeye devam etmek ne kadar doğru, onu da bilmiyorum. Zaten sana ulaşmak için çabalamıyorum, çünkü gözünde daha fazla değersizleşmek istemiyorum. Ama bir yandan da bir gün kader seni bana getirecekmiş gibi bir his var içimde. O yüzden bana seni hatırlatan şarkıları dinlemeyi seviyorum. Bir gün geleceğine dair hiç ümidim kalmasa da beklemeyi seviyorum. Bunun için de kendime kızıyorum, kendimle kavga ediyorum, hatta bazen kendime küsüyorum: "Seni umursamayan bir adamı neden sevdin? Sana değer vermeyen bir insana neden değer verdin? Henüz asıl değerini bile bilmezken... Ama kim karar veriyor ki kimin ne kadar değerli olduğuna? Neden böyle düşünüyorum ben?"

İşte tüm bu ikilemlerimle geldim karşına.
Bir yanım sonsuz bir boşluk, diğer yanım umut;
Bir yanım değeri ölçülemez bir aşk, diğer yanım nefret.
Ve bunlar benim sadece senin hakkındaki ikilemlerim. Hayatta yüzlerce daha ikilemim varken bana bunu yapmaya hakkın var mıydı?

Senin de çelişkilerin var. Biliyorum. Hatta bildiğimden emin olduğum tek şey bu.

Geleceksin. Biliyorum. Diyemiyorum. Biliyorum sanki ama diyemiyorum.

Ama bir umudun hala var oluşu...
İçimdeki tüm diğer duyguları öldürüyor. Saçma sapan şeyler söyler oldum, aldırma bana.

Reankarnasyona inanır mısın? Zira bir sonraki hayatımızda seni hiç bırakmayacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder