20 Şubat 2016 Cumartesi

Kansız Toprak

Nadiren ılık
Meşru yenilgiler hatıralara batık.

Doğumsuz geceleri
Batıl sabahları,
Hela fırçasıyla dövülen duvarların ardına sakladım.

İskele yıkık
Düşünceler kayıp
Yelkenler yırtık.
Çekik fırtına, neyin alacaklısı?
Bağım, düğüm
Eller, körkütük tutsak.
Ürünü, meşk-i şarap
Haramdan mı sayılacak?
İlikten sesler.
Neyin çağrısı?
Can yakıcı sesler
Sığınmacı ömürlerin sancısı.
Ölüm ortağıdır
Hasret otağı.
Cazibeli özleminle sevişme isteğim
İntihara sebebimdir.
Zehirleniyor fiilim
Ellerim titriyor,
Üşüyor kalemim.
Ey!
Sünnetleyemediğim kaderim,
Ne demli tamdın da
Bu denli eksildim?

Keten ruha kefil,
Çürüyen bedenlerin azizliği.
Katlanıp durur
Gönül-mantık eteği.
Zamanı durdurma uğraşım
Sarhoşluğun hezimeti.
Yok oluşa cilveli,
Var oluşun meziyeti
Ebediyete yürümekti.
Sürünen bir gönülle görünemezdim.
Eksildiğim yerde durdum
Sevgi tökezledi.
Bağlanmamış kaderle ebediyete yürüyemezdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder