6 Şubat 2015 Cuma

Aşk Mı? Alırım Bir Dal

 Arkadaşınızla beraber oturuyorsunuzdur. Arkadaşınız, sohbetin en koyu noktasında elini çebine atar. Önce sağ cebini yoklar, sonra sol cebini yoklar. Aradığını bulamamış gibi bir hali vardır. Ardından paltosunun ceplerine bakar, en son iç cebinde bulur aradığını. Kutuyu açar, içinden bir dal sigara alır. Şaşırtıcı olmayacak bir şekilde arkadaşınız sigara kullanıyordur. Ardından montunun diğer cebinden çakmağını çıkarır. Bir kere çakar, iki kere çakar, çakmak yanmaz. Gazı bitmiştir. Bir dakika der ve köşedeki seyyar esnafa "Ateşin var mı Abi?" diye sorar. Esnaf cebinden çakmağını çıkarır ve arkadaşınızın sigarasını yakar. Arkadaşınız sigarayı delicesine özlemiş gibi içmeye başlar. Daha on beş dakika önce içmemiş gibi.
 "Bok iç." dersiniz. O da "Eyvallah" der. "Niye içiyorsun ki şu zıkkımı?" diye sorarsınız ardından. Bilmem kaçıncı soruşunuzdur bu, gelecek cevabı bilirsiniz ama dinlersiniz işte. "Ne biliyim kanka ya, içiyoruz işte. Başlarda böyle güzel falan geliyordu ama, şimdi öyle pek tadı tuzu da yok yani. İçmek için içiyor gibiyim." "Kendini öldürüyorsun, ciğerlerini yok ediyorsun, bildiğin geri sayımlı intahar gibi bir şey yani bu meret." "Oğlum baya bir denedim lan bırakmayı. Dedim bak bu son paket, bu son dal. Yarın bırakıyorum falan, olmadı yani. Yapamıyorum. Zararını sence bilmiyor muyum zaten? Paketin üzerinde bile yazıyor oğlum artık. Bak ne diyormuş burada, sigara içmek cinsel iktidarsızlığa sebep olur." "İradesizsin oğlum, iradesiz. Azıcık kendine hakim olsan bırakacaksın şu illeti. Kendine zarar verdiğini bile bile içmeye devam ediyorsun." "Ya neyse sen onu bunu boşver de, senin şu kız işi ne oldu? Şu okulda gördüğün kız."
 "Aynı be kanka, ne olsun. Öyle görmeye devam ediyorum sadece." "Gidip bir merhabe desene oğlum, bir konuş falan, ne bileyim?" "Yok be oğlum, konuşsam bir şey değişmeyecek, belki daha kötü olacağım. İyi böyle." "Neden ki?" "Ya farklı insanlarız be abi. Yetiştirilme tarzımız, karakterimiz, anlayışlarımız falan, farklı işte. Anlaşamayız. İyi böyle uzaktan uzaktan seviyorum." "Zaten duruşundan, giyiminden kuşamından, arkadaş ortamından belli olmuyor mu nasıl bir kız olduğu? Niye sevdin o zaman? Kendine zarar veriyorsun. Aklın hep o kızda, gecen gündüzün o kız. Dersleri dinlemiyorsun, kızı izleyip duruyorsun. Sadece kendine değil, geleceğine de zarar veriyorsun." "Sevme olayını kontrol edemiyorsun abi. Etrafına bakıp "Hadi şu kızı seveyim." diyince olmuyor o iş. Seviyorsun işte, bir bakmışsın sevmişsin. Başlarda zarar vermiyor, canın acımıyor. Sevmek güzel geliyor uzaktan uzaktan, karşılıksız, platonik. Ama zamanla karşılık almadığında zarar vermeye başlıyor sana. Sevgini beslemediğinde; O'nun sesini duymadığında, O'nunla konuşmadığında, O'ndan habersiz olduğunda... sevgin sana acı vermeye başlıyor. "Sevmeyeceğim artık! Bırakacağım!" desen de bırakamıyorsun. Olmuyor. Yoksa ben de biliyorum bana zarar verdiğini. Baksana oğlum bir deri bir kemik kaldım, iştahım falan yok hiç. Ağzıma bir şeyler girmiyor kaç gündür."
 "İradesizsin oğlum, iradesiz. Azıcık kendine hakim olsan bıracaksın şu illeti. Kendine zarar verdiğini bile bile sevmeye devam ediyorsun."

4 yorum:

  1. Yapamıyoruz abi bırakamıyoruz işte... Denemedik mi sanki?; Ya ne gerek var kendimi parçalıyorum... bak bu kız merhaba desen zaten senin.. bak şu kız zaten seni istiyo...
    Ama olmuyo hiçbiri onun gibi değil..
    Yok usta..yok işte olmuyor...

    YanıtlaSil
  2. Gönül neden hep imkânsızı seviyor?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan hazır şeylerin hayalini kurmaz karşim, biliyosun.

      Sil