24 Şubat 2015 Salı

Acının Yağında Kavrulanlar Diyarı

Hani acının değerini yanan dilimizden, kızaran yüzümüzden ve ateş basan kulaklarımızdan anlıyorduk? Ben yıllardır kalbimin ağrısından, aldığım nefesin beni boğmasından anlıyorum.
Yanlış şeyler mi öğrendim yoksa hayat toz pembe mi gösterildi bana yıllarca? Bunu bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var dostum; o da herkesin içinde keşfedilmeyi bekleyen bir kıtanın var oluşu. Onun adı Amerika mıdır Acı mıdır bilmem bayım! Ama kendi kıtama bir isim koyacak olsaydım "Acının Yağında Kavrulanlar Diyarı" derdim.

Herkes acı çeker önemli olan acının şiddetidir demiştin ya güzel dostum, acılarda kavrulurken ruhumdan arşa yükselen yanmış hayal kokularının burnuma değdiği anlarda acımın şiddetini önemsemeyi bıraktım ben. Her yanımdan kan akıyormuşçasına nem hissedip de kendime baktığımda derimin altındaki gerçek yaraları gördüğüm zaman, hislerimi önemsemeyi bıraktım efenim. Zor şeymiş yaşamak. Canın acısa bir dert acımasa ayrı bir dertmiş, geç anladım.

Sizi neden seviyorum biliyor musunuz bayım? Sizin sayenizde yağda kavrulmak dışında acı çekmeyi öğrendim çünkü. Sizin sayenizde tuzlarla tanıştım! Birçok gece yaralarınıza basıp iyileşmesini dilediğiniz, kendinizi Tanrı'nın huzuruna bıraktığınız o tuzlarla tanıştım. Siz tanışmamalıydınız o tuzlarla bayan dediniz ya dostum, ben iyi ki tanıştım diyorum.  Çünkü o tuzların size neler fısıldadığını biliyorum artık. Zamanla kendime de tuzların içinde bir yer yapacağım, çünkü artık kavrulmaktan yoruldum. Hem böylece size daha yakın olabilirim öyle değil mi? En uzun mesafenin kişiler arasındaki uzaklık olduğunu okumuştum bir yerlerde. Sizinle uzansam o tuzlara yakın olur muyum size? Bilmiyorum efenim, bunu ne yazık ki bilmiyorum.

Hayattan öğrendiğim bir şey daha var güzel dostum: "Bir yerden sonra canın yanmıyor hissizleşiyorsun." Hissizleştim mi sahiden? Sahiden artık acımıyor mu canım? Ahh, tabii ki de acıyor hem de her defasında daha derine batarak! Ama ben hissetmemek istiyorum bayım. Artık iyileşmek istiyorum. Kırıklarımı birinin yardımıyla yaralarımdan çıkartmak istiyorum. Yaralarımda anestezi etkisi yapan şeylerle meşgul olmak yerine tedavi görüp en azından yaralarımın kabuk bağlayışını görmek istiyorum. Bilmem ki bir gün iyileşir miyim? Başta sevdiklerimizi olmak üzere her şeyimizi bıraktığımız 'zaman'a bırakıyorum bunu da. Zamanın bizden aldığı şeylerin yerine, yaralarıma şifa tomurcukları bırakmasını istiyorum artık. Umarım bir gün iyileşiriz güzel dostum!

Bir gün yaralarımızı değil de şifalarımızı konuşabilmek dileğiyle..


3 yorum: