4 Ocak 2015 Pazar

Mutsuz Bir Mutluluk

İçimiz kan ağlarken gülmedik mi hepimiz. Ya da mutsuzluktan ölürken bile ufacık şeylerle mutlu olmayı öğrenmedik mi? Hangimiz yaşamadık ki mutsuz bir mutluluğu. Hangimize öğretilmedi ki sahte gülücükler ve iyiyim derken söylenen yalanlar. 
Küçük bir kız çocuğuyken ne kadar da güzelmiş hayat. Şimdi daha iyi anlıyorum. Canımı sıkan tek şey oyuncak bebeğimin kırılan tokası, yırtılan elbisesi veyahut istediğim ama alınmayan yeni bir oyuncak bebek.  Peki ya o zamanlar mutluluk? Alınan küçük bir çikolata, oyuncaklar, tokalar, incik boncuklar, elbiseler, etekler.. Şimdi mi? Şimdi yetmez. Şimdi bizler mutsuz bir dünyada mutlu olmaya çalışan insanlarız sadece çünkü. 

''Bir gün mutsuzluk hayatıma girdi ve ben,bir salak gibi onu bir daha asla hayatımdan çıkaramadım'' Bizler bu sözün içine hapsolmuş ,mutsuz dünyalarında mutlu olduklarına inanmış insanlarız. Mutlu değiliz. Sadece kandırmaya, kandırılmaya alışmış insan topluluğuyuz.
Bizim hatamızdı belki. Belki de değildi. Belki sadece kaderimizdi bizim mutsuzluk. Yada seçimimiz. Kim bilir. Nereden bilir.
''Ölünmüyor mutsuzluktan'' diyerek mutsuz bir hayatı kabullenen insanlar olarak mutlu olmayı haketmiyoruz sanırım.
Biz mutlu olmak için çaba harcamayı yıllar önce bırakmış insanlarız. Kendini mutlu olduğuna inandırmış, daha fazla mutluluk için çaba harcamayan, mutsuz bir mutlulukla yetinen bir grup insanız sadece biz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder