Küçük bir kız çocuğuyken ne kadar da güzelmiş hayat. Şimdi daha iyi anlıyorum. Canımı sıkan tek şey oyuncak bebeğimin kırılan tokası, yırtılan elbisesi veyahut istediğim ama alınmayan yeni bir oyuncak bebek. Peki ya o zamanlar mutluluk? Alınan küçük bir çikolata, oyuncaklar, tokalar, incik boncuklar, elbiseler, etekler.. Şimdi mi? Şimdi yetmez. Şimdi bizler mutsuz bir dünyada mutlu olmaya çalışan insanlarız sadece çünkü.
''Bir gün mutsuzluk hayatıma girdi ve ben,bir salak gibi onu
bir daha asla hayatımdan çıkaramadım'' Bizler bu sözün içine hapsolmuş ,mutsuz
dünyalarında mutlu olduklarına inanmış insanlarız. Mutlu değiliz. Sadece
kandırmaya, kandırılmaya alışmış insan topluluğuyuz.
Bizim hatamızdı belki. Belki de değildi. Belki sadece
kaderimizdi bizim mutsuzluk. Yada seçimimiz. Kim bilir. Nereden bilir.
''Ölünmüyor mutsuzluktan'' diyerek mutsuz bir hayatı
kabullenen insanlar olarak mutlu olmayı haketmiyoruz sanırım.
Biz mutlu olmak için çaba harcamayı yıllar önce bırakmış
insanlarız. Kendini mutlu olduğuna inandırmış, daha fazla mutluluk için çaba
harcamayan, mutsuz bir mutlulukla yetinen bir grup insanız sadece biz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder