Biz nasıl "Biz" olduk? Ben nasıl "Ben" oldum. Uzaklardaki hangi kelebek kanat çırptı da içimde fırtınalar kopuyor? Beni "Ben" yapan olaylar zincirinin başlangıcı neydi? İlk hanginiz başlattı bunu?! Kimse çıksın ortaya, valla kızmayacağım.
Çok değişik varlıklar değil miyiz sizce de? Yaşadığımız ufacık bir olay her şeyimizi değiştirebiliyor. Bütün benliğimizi, hayata bakış açımızı, amaçlarımızı, hayallerimizi, düşüncelerimizi... Ne bileyim, ufacık bir virüs giriyor vücuduna, bütün dengen bozuluyor. Sesin kısılıyor, öksürmeye aksırmaya başlıyorsun, burnun doluyor, kusuyorsun falan. Sen olmaktan çıkıyorsun. "Yarın yapacağım!" dediğin şeyi yapamıyorsun, sırf o virüs yüzünden. Kanadını çırpamıyor, değişimin bir parçası olamıyorsun, mu? Aslında o an bile değişimin bir parçası oluyorsun.
Belki senin Dünya'n değişiyor, baş aşağı oluyor. Ama şöyle bir düşününce, olan şey sadece okyanus tabanındaki bir kum tanesinin 1 nanosantim sağa kayması gibi. Ne kadar aciz varlıklarız.
Ya da o kum parçası altındaki toprağı ikna ediyor, o toprak altındaki katmanı ikna ediyor, sonra bütün katmanlar "Hurra!" diye bir araya gelip bir kaç santim oynuyorlar, tsunami oluyor, binlerce insan ölüyor.
Başınızı camdan çıkarın, külli iradeyi izleyin. Sizin kontrolünüzde olmayan milyarlarca iradeyi hayal edin. "Acaba kimlerin Cüzi iradesi sonucu ben buralardayım?" diye düşünün. "Acaba hangi kelebeğin kanat çırpması beni buralara sürükledi?".
İnsanlar değişiyor, İnsanlık değişiyor. Yaşadığımız bir takım olaylar 1 saniye önceki "Biz"i geride bırakıp 1 saniye sonraki "Biz"e merhaba demeye hazırlanıyor. Kimisini yolun kenarında gördüğü bir dilenci değiştiriyor, kimisini internette izlediği bir video, kimisini kafede otururken görüp de aşık olduğu kız, kimisini de vefat eden aile bireyi...
Milyarlarca kelebek durmaksızın kanat çırpıyor. Ve biz bir o yana, bir bu yana sürükleniyoruz.
Düşünsenize, "Çırpmıyorum lan!" diyip kendi canına kıyanlar, acaba kaç tane insanın geleceği ile oynuyor?
Düşünsenize, "Hiç bir boka yaramıyorum" diye düşünen insan, o an bile kimlerin hayatını şekillendiriyor?
Kafamda deli sorular.
Yazılmış bir oyunu oynuyoruz sadece, kelebeğin her kanat çırpışı repliklerde yazıyor hatta senin şu an kafandaki bu deli sorular bile onu geçtim benim yazdıklarım bile hatta bu bile, şu bile, o bile, jübile...
YanıtlaSilCüzi iradeyi küçümseme Adsız, cüzi iradeyi küçümseme. Bu yorumu yazmayabilirdin, ama yazmayı seçtin. Ben cevap vermeyebilirdim, ama vermeyi seçtim. Cüzi iradeyi küçümseme
SilGözden kaçırdığın bir nokta var ki aslında cüzi irade dediğin şey de belli yani senin yazmayı tercih edeceğin vardı o repliklerde fakat hayat sana seçim yaptırıyormuş gibi gözüküyor. Hani bir filme gidersin adam bir odaya girse ölecektir ve o odaya girer de sen onu engelleyemezsin ya aslında o adamın o odaya gireceği ve orada öleceği yazılıdır artık alında mı başka bi yerde mi bilemiyorum.
SilKime göre belli Cüzi irade? Zaman ve karar kavrmını bir doğru olarak düşünüyrsun. Aslında zaman ve karar kavramı bir nokta dan etrafa saçılan bir ışın gibi. Bir düzlem içinde, düzlemin dışından da gözlemleyen birisi var. Her şeyin en indirgenmiş yüzeysel cevabı bu aslında. Sen gelmeden önce kararlarını vererek kendini kodladın, kodladığını yaşıyosun desem, yine cüzi irade yok der miydin sevgili okuyucu?
SilBen mi kodladım yoksa kodlandı mı? Şunu sormak istiyorum senin cennete yahut cehenneme gideceğini biliyor mu? Yapacağın hataları veya doğruları biliyor mu? Evet bir ışınız bizim etrafımızda bir sürü nokta var ama biz önceden belirlenen noktalara yansıyoruz değerli yazıcı
YanıtlaSilBenim düşüncem şu yönde, alacağın kararları sen verdin, kodladın kendini, Yaradan da bunu gördü ve kararlarını biliyor. Dünyaya indiğinde uygularken de biliyordu, çünkü kendini kodlarken seni gördü. Yani biliyor olacakları evet, ama kararlarını kendin verdin. Bilmem anlatabildim mi değerli Adsız
SilKülli irade cüzzi iradeyi kapsar bana göre saygılı kazanındibi
YanıtlaSilBu konuşmayı yeterli doyumluluğa ulaştığım zaman başka yazılarda dile getireyim, oraya aktaralım. Yanlış bir şeyler demek istemiyorum
SilYaradanın zamanın ötesinde oluşu kendi kararlarımızı kendimizin vermediği anlamına gelmez Adsız. O zaman dünyaya gelişimizin bir anlamı olmazdı. Kendini ve iradeni küçümseme, kulluk ile kuklalık aynı şeyler değil.
YanıtlaSilAğzına sağlık, saygılar
SilEline, diline sağlık. Daha güzel açıklanamazdı. Şapka çıkarmak gerekir bu sözün karşısında. Saygılar.
SilÇok düşünemeyen adam sana şunu sormak isterim senin amellerinin sonucunda gideceğin yer belli mi? Biliyor mu? Ben de diyorum ki zaten insan kendi karar veriyor ama bu karar belli, ne olacağı biliniyor. Sen biraz daha düşün, olmamış...
SilEğer ki benim verdiğim kararları bilmiyor, kararlarımdan sonra öğreniyor diyorsan o ayrı bi şey tabi...
SilCok dusunen adamin sictigini dusunuyorum. Saygilar...
YanıtlaSilSen de sıçtın...
SilBir küçük bok böceği ancak bu kadar güzel konuşabilir. Yalnız bok böceklerine göre sıçmak güzel bi şey değil mi ya?
Sil