20 Ağustos 2014 Çarşamba

Sanane

Okuldan, dershaneden, işten çıktınız ve eve gitmek üzere metroya, otobüse, vapura bindiniz. Mesai ve okul bitişi saati olduğu için metroda inanılmaz bir kalabalık var. Nefes alacak boşluk yok, yere iğne atsanız düşmeyi bırakın, yere iğne atamazsınız. Yorgunluktan ölüyorsunuz, bütün günün yorgunluğu ayaklarınızda dans ediyor ve ufukta bir boş koltuk size sırıtıyor. O kadar insan ayakta ama kimse oturmuyor: Son koltuk sendromu.
 Bir sürü insan ayakta ama değişik sebeplerden dolayı kimse o son koltuğa oturmuyor. Uzaktan uzaktan insanlar o boş koltukla cilveleşiyor. Biri vagonun başından koltuğun başına geliyor ama oturmuyor. Birisi çekingen olduğu için oturmuyor: Herkes o koltuğu keserken o koltuğa oturup dikkatleri üzerine çekmek istemiyor. Kimisi gururuna yedirmiyor, "Ayakta kalabilirim, o kadar insan ayakta ben de kalırım, o kadar yaşlanmadım ben." Yüzlerce insan yüzlerce sebep. Ama oturmuyor kimse, yorgunluktan geberse de, sırtında kendinden ağır çantası olsa da oturmuyor. Sebep ise "Başka insanlar".
 Markete gidiyorsun ve bir şeyler alıyorsun, ardından kasaya ödeme yapmaya gidiyorsun. Ve gözün kasiyer kızın kollarına ilişiyor ve kolları biraz tüylü. Eve gidiyorsun ve tweet atıyorsun "Kız benden yakışıklıydı."
 Kızılay'da Karanfil'de takılırken mor saçlı bir kız görüyorsun. Yanındaki arkadaşına hemen "İhihihi kızın saça bak, bu sene patlıcanların mahsülü erken olmuş heralde ihihihi" diyorsun.
 Yaşlı bir insansın ve otobüste önünde oturan genç bir çocuğa "Utanmıyor musun yaşından başından, delikanlı çocuksun yaşlıya yer vermiyorsun" dercesine bakıyorsun.
 Yine Kızılay'da akıyorsun ve küpeli uzun saçlı bir genç görüyorsun. İçinden "Erkek adam küpe mi takar, uzun saçlı mı olur, top mu bu, yuvarlah mı, geniş mi"...
 Sanane başka insanlardan, sen yorgunsun ve yorgunluktan ölüyorsun, otur o koltuğa evine gidene kadar dinlenmiş olursun. Sanane marketteki kızın kollarındaki kıllardan, belki kızın yetiştiği ailede veya kültürde böyle bir olay sıkıntılı değil. Sanane saçını mora boyatmış kızdan, bu kızın kendi zevki, kendi tarzı, kendi isteği. Sanane sana yer vermeyen gençten, belki onun kültüründe, yetiştirilme tarzında büyüklere yer vermemek ayıp değil, belki adam bütün gün eşek ölüsü kadar yük kaldırdı, belki bacağında bir rahatsızlık var? Sanane küpe takan, saçını uzun yapan erkekten. Kendi tarzı değil mi kardeşim, saçın kökü onda değil mi, LYS YGS stresinden dolayı bırak başındaki saçı kıçında kıl kalmamış dökülmekten elalemin saçını küpesini çekiştiriyorsun, sanane kardeşim sanane?
 Saygı duyacaksın ya, kim ne yaparsa yapsın saygı duyacaksın. Açıp kalbine mi baktın da hükmü veriyorsun direk o adamla ilgili? İnsan sarrafı mısın sen? Milyonlarca farklı dünya, milyonlarca farklı düşünce, milyonlarca farklı görüş... Nerden biliyorsun onun iç dünyasını? Bilemezsin ki, o kadar fazla olasılık var ki kafayı yersin. Saygı duyup geçeceksin, ön yargılarını yıkacaksın, kendine göre yorumlamayacaksın.
 Sanane yani, kime ne?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder