28 Mart 2021 Pazar

istikrarlı hayal hakikattir.



gözlerim birinin bekler gibi sokağın tam ortasında. iyi haberler beklemeden gelir ve giderler. kalıcı bir iz de bırakmazlar üstelik. bugün hava güneşli. güneşi kaçırdım, yazık oldu. insanların dünyalarından bahsederken anladım. benim de bir dünyam var. kimsenin görmediği bir masa köşesi. hepinizi buradan görüyorum. yaşadığınız hikayeleri yazıyorum. camımdan bir kuş girecek diye onu aralık bırakıyorum. kendimi de. yeni demlenmiş bir çay. şimdi dudağımın arasında. sarı taksi yolcusunu alıyor. iki sevgili. el ele tutuşmuyor. çocuklar için pazardır bugün. ellerinde kırmızı, mavi, sarı balonlu çocuklar. pencere manzaramı süsler. yaşlı kadın sokağın çalısından fide alıyor kediden korkarak. kediden korkan nasıl sever çiçeği? evlerin içi gözüküyor. büyük ekranda başkalarının hayatlarını izleyerek gülüyor insanlar. ne müthiş! babamı severim, bana kendime ait odalarda yaşama fırsatı verdiği müddetçe. insanları olduğu gibi severim. devşirmeyelim şimdi birbirimizi yoktan yere. başımıza bir düşünce daha çıkarmayalım. durup şiir yazasım geliyor. acılardan kaçmak istiyorum. almıyorum kalemi elime. bir fotoğraf var gözlerimin önünde bir türlü silinip gitmez. otomatik açılan kapılardan nefret ederim. ne bu yabancılık! bugün birisiyle konuşurken sıcak bastı ayaklarımdan yanaklarıma. yemeği bitirmeden kalkıp gittim. ne oluyorsun yahu dedim kendi kendime. ayna da bulamadım ki kızayım kızaran yüzüme. gözlerim bir nesne arıyor. ona tutunup devam etmeli hayata. bir şey arıyor iliklerime kadar hissedecek. güneşi kaçırdım. uslanmaz bir adamım şimdi. yaşasın Türkiye İş Bankası. yayıncım 1 nisana kadar doluymuş. üzgünüm dedi basamam eserini. tamam dedim dört gün sonra gönderirim tekrar. güldüm peşine. şimdi asla basılmam. buna da güldüm. bir kitap yazmak istiyorum. kimsenin anlamayacağı bir kitap. çekilecek bir oda bulursam en aşağı yedi güne yazarım gündüzlü geceli. dünyam buymuş meğer. basit, sıradan herkesin dilinde olan kelimeler. saç diplerimden çekiliyor gibi başım ağrıyor baykuş öterken. sıkı toplamış olmalıyım. bir boğum açtım. baykuş hala ötürüyor. velede bak sen gel gel diye muavinlik yapıyor. mutlu tabi o. belki bu pazar en sevdiği yemeği yedi ailesiyle, tam şurada. geçenlerde düşündüm de... ebegümeçleri ne güzeller. düşündüm bakmayı ne de çok seviyorum. uzun uzun bakabilirim. size bile! yalnız, konuşmayın benimle, rica ederim. dede torun parka kadar koştular. dede vardı ilkin girişe. oley diye bağırdı ben yatağımda izlerken onları. benim yatağım, benim değildir ama sokağa dair her şeyi görürsün ona yatınca. hava da bir ramazan kokusu var. sanki herkes evine sıcak pide yetiştirmeye çalışıyor gibi. kadın güzel, kısa saçları ve beyaz montuyla. ayakkabıları yeni olmalı. adam da yeni tıraş olmuş. belki ilk randevuları. Vüsat Bey iyi söylüyor rakıyla sigaranın akşamlara eşlik etmesini. onu okuyunca evin içinde ıslık çalarak dolaşan bir adamın rahatlığını görüyorum. Baykuşlar gitmedi. ben de dönmedim kendime. hadi, cinayet işleyelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder