8 Şubat 2018 Perşembe

Lanet

Anla. Kelimelerim tükendi. Yıllar geçti. Ve zihnimdeki 'sen' öyle evrildi ki... bırakıp gitmek işe yaramıyormuş. Anladım. 



Arkamı dönüp gittiğimde attığım her adım paramparça bir aynaya basmak gibi. Ayaklarımın sızısı mühim değil ama her adımda seni yansıtan bir parça var. Her adımda gözümün önüne geliyorsun yine. Gözlerimi kapatmaksa ancak daha çok acıtıyor. Düşüyorum gözlerimi kapatınca. Yerler soğuk. Daha da yakın oluyorum yerdeki yansımana. Yüzüm çizik çizik. Ellerim kanıyor. "Bırak gideyim!" Ve bir çığlık! Lanetlendim.


Çabaladıkça kanıyorum. Çabalamak yaralarıma kaynar su. Yanıyorum. Seni unutmaya çalışmak, kocaman bir çiçek bahçesinde hep aynı dikene takılmak gibi. Hep aynı parmağımdan yaralıyorsun. Bülbülün sesi hep aynı. Buruk. Sana böyle yakın, ama böyle uzak. Değmiyor ki bu kadar kanamaya. Sonu hep aynı boşluk. Anla. Kelimelerim tükendi. Yıllar geçti. Ve zihnimdeki 'sen' öyle evrildi ki... bırakıp gitmek işe yaramıyormuş. Anladım. Arkamı dönüp gittiğimde attığım her adım paramparça bir aynaya basmak gibi. Ayaklarımın sızısı mühim değil ama her adımda seni yansıtan bir parça var. Her adımda gözümün önüne geliyorsun yine. Gözlerimi kapatmaksa ancak daha çok acıtıyor. Düşüyorum gözlerimi kapatınca. Yerler soğuk. Daha da yakın oluyorum yerdeki yansımana. Yüzüm çizik çizik. Ellerim kanıyor. "Bırak gideyim!" Ve bir çığlık! Lanetlendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder