29 Mart 2017 Çarşamba

Bir Yıldız Ve Bir Gezegen

Uzun bir yola girdiler. Altlarında yıldızlar, üstlerinde gezegenler dolaşıyordu. Baktılar evrenlerine son kez. Her aşkın ayrı bir evreni vardı çünkü. Kadın, yıldızları gösterdi. Yere eğildi ve en çelimsizini aldı eline diğerleri kayıp giderken.

"Bak, bu geri dönmeyecek üzere yitip giden."
" Bu öyle bir yıldız ki, kayarken sadece acı bırakır içinde."

Adam, yukarı baktı. Gezegenler yavaşça toza dönüşmeye başlamıştı. En büyüğünü kavradı eliyle. Sıkıca tuttu.

"Bu da sana ait olan."
" Bu öyle bir gezegen ki, benzeri bile görülmedi ve görülmeyecek.

Yıldızlar teker teker kayıp hiçliğe karışırken, gezegenler de solup toz oldular.

Kadın, yıldızı yavaşça bırakıp kayışını izledi.
Adamın elini tuttu, gözlerine baktı.
Adam, gezegeni bırakmak istemiyordu ama bırakmasına da gerek kalmamıştı. O parlak ve kocaman olandan artık sadece bir toz bulutu kalmıştı.

Adam, kadının gözlerine bakıyordu.
İçinde birşey yanıyor, yanıp kül oluyordu.  
Sustular.
Evrenden bir yıldız ve bir gezegen daha hiçliğe gömülmüştü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder