22 Şubat 2015 Pazar

üşümeyi bile beceremeyen küçük bedenlerimiz

"Her şey sıcak bir yaz günü başlamıştı." diye başlamayı ne kadar çok istesem de yapamıyorum.
Bu kadar çekilen acı havanın sıcaklığını, yapış yapışlığını bile soğutmayı becerebilirdi çünkü. İçimizin yanan ateşi yüzünden dışarının sıcağı nasıl soğuk geldi, nasıl da titretti o ufacık bedenlerimizi. Ne ara "Hep yanındayım" diyenlerimiz hep gidenlerimiz oldu? İçim acıyor. Canım yanıyor. Tam her şey geçti derken bir başkasının, eksik yanlarımı tamamlayan insanların eksildiğini görmeye başlıyorum. Gözümün önünde eksilişlerini. Elimden hiçbir şey gelmeyişini. Aslında bu sefer canım daha çok yanıyor. Tamamlandığını hissettiğim yanlarım tekrar eksilmeye başlıyor. Bu sefer gidenlerimden değil, gidenlerinden dolayı yanıyor canım. Acıyoruz. Kimseye değil sadece kendimize acıyoruz bu süreçte. Titreyen o küçük bedenlerimize acıyoruz. İçimizin yanan ateşiyle üşüyemez oluyoruz. Kış mevsimini bile yaşamamıza izin vermiyor o ateş. Hep o gidenlerimiz yüzünden. Her şeyin sebebi onlar. Gidenlerim, gidenlerin, gidenlerimiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder