Aşık olduğum şehre yağmur yağar...
Sevdiğim, kim bilir, hangi pencereye sinmiş, ağlar?
Sevdiğim şehre yağmur yağar,
Bir parça da benim gözlerim dolar.
Ben de sinerim bir cumbaya, uçmayı dilerim;
Cesaretim varmışçasına.
Elime annemin defterini alırım;
Kıyarım mürekkebe, kıyarım mısralara
Korkusuzca.
Çünkü kaçmaz bu yağmur,
Pencere kenarlarında büyüdüysen eğer
Mürekkep kustuysan yoğurt yerine
Yazıp sustuysan içindekileri birer birer
Her yağmur yağdığında kaçıp sığındıysan bir damla gözyaşına
Ağlamasına eşlik etmek için sadece bulutların
Başka derdin yokmuşçasına
Ve övündüysen içindeki şaire yazının güzelliğiyle
Anlamadıysan kerametin kalemde olduğunu
Evet, yağmur güzel bir ilham kaynağı.
Ama acıtamaz hiçbir yağmur damlası bir kiremit çatıyı
Çaresizlikten akan gözyaşlarının acıttığı kadar bir yanağı.
Ve acıtamaz hiçbir kara bir şairin yüreğini
Ankara'nın acıttığı kadar yüreğimdeki yarayı.
Bu cumbanın da sensiz tadı yok sevgilim!
Bulutlar dans ediyor olsa da bir yalnızlığın göklerinde
Gel, ben bu şehrin ilham verdiği bir şiiri daha mahvettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder