8 Temmuz 2014 Salı

Bi'Haber

 Şu aralar bulunduğum ruh halinden dolayı yazı yazmak pek istemiyorum aslında. Yazılarım zaten Serdar Ortaç'ın şarkıları kıvamında. İyice Ajdar'a düşmeyelim yeterince dandik. Ama isyanlardayım işte, hiç olmadığım kadar isyanlarda. Önüme geçen objeye isyan edebilecek duruma geldim. Şu an da isyanım teknolojiye. Beni bu hale teknoloji getirdi.
 Büyüklerin "Eskiden böylemiydi yeaaa sabahtan akşama kadar sokakta çelik çomak, yerden yüksek, saklambaç, körebe oynardık yeaaaa", "Eskiden telefon mu vardı mektupla haberleşirdik, artık gidene kadar kim öle kim kala yeaaa" gibi laflarını söylemek istemiyorum. Ama ucundan dokunduracağım sanki. Ama başlamadan önce söylemem gereken bir şey var: Bu yazı sütten. Her türlü ergenliğimin ve saçma laflarımın kefili değilim. Suçlu olan kendi yakın kalbi uzak yarim.
 Şimdi bir hanım ablamızla tanışıyoruz, ya da daha önce tanıdığımız bir hanım ablamızla iletişime geçiyoruz. Sonra konuşmalar gülüşmeler yazışmalar, 5-6 aylara kadar giden ima dolu ":)" olan mesajlar falan falan derken abayı yakıyoruz. Sonra ablamız bizi Facebook'tan Twitter'dan artık ne varsa her yerden ekliyor. Telefonda mesajlaşmak da yetmiyor Whatsapp'a akın ediyoruz falan. Sonra bu Teknolojinin güzel nimetleri bizim elimiz ayağımız oluyor. 
 Biz ablamızın Tweetlerine her dakika bakıyoruz. Telefonda o üste çekip yenileme olayını saniyede 12391231 kez yapıyoruz. Facebooktan durum güncellemelerine bakıyoruz, Whatsappdeki durum mesajına bakıyoruz. Hatta ve hatta ablamız bazen triplere giriyor ama bunu bizim yüzümüze söylemeyip Twitter'larda söylüyor. Biz de oradan okuyup bunu öğreniyoruz. "Lan acaba bu Tweet bana mı değil mi" diye yüz saatimizi harcıyoruz.  Bize olduğunu anlayınca da "Lan ben yine ne yapmışım ya" diye yine bir yüz saat harcıyoruz. Sonra "Ulan ablacım sen sıkıntını direk bana niye söylemiyorsun elin sosyal medyalarında öteceğine, direk söyle aramızda hallederiz hemen ne bu zaman kaybı." diye isyanlara girişiyoruz. Arada küslükler oluyor, arada konuşmamazlıklar oluyor, onu hep bu siteler sayesinde takip ediyoruz. En azından yaşıyor, hayatta diyip mutlu oluyoruz. 
 Peki biz ona o kadar bağlandıktan sonra ablamız bizi hepsinden silerse ne oluyor. Ayvayı yiyoruz.
 Düşünsene hayatta olduğuna dair hiç bir kanıtın yok. Kafayı yedirtmez mi insana bu. Bak yemişim şu yazının tipine bak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder