27 Kasım 2018 Salı

Kafamıniçindengeçen

Canım acıyor ama en çok neye üzüleceğimi seçemiyorum.
En çok o biliyorum.
  Ağlamam gerekiyor mu şuan?
Yaşadığımız onca şeyi görseler alkışlarlar mı bizi acaba? 
Mesela babam. Alkışlar mı?
   Veya babam döver mi onu bana böyle yaptığı için? 
Veya babam, döver mi beni kendime böyle yaptığım için?
     Niye böyle oluyor? 
İstemiyorum böyle olmasını.
Yardımın gerekiyor.
     Çok haksızlık ediyor. Bana, kendisine, bize. 
          Kafayı yiyeceğim, yedim. Dibini sünnetliyorum şimdi. 
      Neden böyle yapıyor? 
En iyiysiydik. En güzeliydik. 
Ne güzel anlardık birbirimizi. Ne oldu şimdi? 
       Yardımın gerekiyor. 
İstemiyorum böyle olsun. Of.
   “ zaten hep sen üzülüyorsun, en çok sen üzülüyorsun” dedi bana. Böyle bir iddiam olmadı hiç. 
        Ama bu yaptıklarına en çok üzülecek kişi benim evet, ve seni şu hayatta en çok sevebilecek. Haksızlık bu. Yardımın gerekiyor. İnanamıyorum, inanılmaz. 
      Ne de güzel şeyler yaşamıştık. Onlar da inanılmaz. Güzel olanından.  
      Böyle güzel bir şey onun klasmanında bitmeliydi. Komik. 
      “ Bu alemin fiyakalı kaybedenleriyiz. “
Bu da komik. Yardımın gerekiyor. 
    Düşünmen gerekiyor ne yaptığını. Nasıl kötü hareketler yaptığını bana. 
    Beni gerçekten sevdiğini biliyorum(-dum) ama inanamıyorum bu yaptıklarından dolayı. Tanıyamıyorum seni. 
     Yardımın gerekiyor. Eski senin yardımına. 
    Ne olur dön geri. 
Sana tapıyorum gerçekten. Ondan inanamıyorum belki de. Ele geçirmişsin zamanında tüm zevklerimi. 
    Hiçbir şeyden zevk alamıyorum gittiğinden beri. Bana sen gerek. Ne olur dön geri. 


                 Bana olmasına gerek yok kendine dönsen yeter,
                                                                                    sanırım.

1 yorum: