Alt üst oldu, hep kokudan. Perişan etti onu ama o hoşnut. Ruhu öfori de bedeni tutuk.
İlk imiş. Hasta gibi ama amigdala gözlü, yani gözü pek imiş. Öyle gerekirmiş. Koku sarmış bir gün onu. Hep olan şey ama bu sefer yukarıdan girmiş ansızın, dolaşıyor tüm vücudunda. Yayılması lazımmış istediği kadar çünkü inatçı imiş koku. Çıkışlar kapalı, gönüller aç imiş. Yayılmış da yayılmış gönlünden düşüncelerine, düşüncelerinden midesine, midesinden kanına. Canını yakmış ama o yine neşeli. Bilmezmiş ki her şeyin olduğu gibi bunun da bir nedeni var.
Karışık imiş ama bilgeler açıklamış durmuşlar defalarca alıklara. Öyle bir şeymiş ki bu bilgeyi alık eden, öyle bir şeymiş ki akılsızı akıllı eden, öyle bir şeymiş ki iyiyi kötü, kötüyü iyi eden. Yalnızca bir koku.
Sihir midir, büyü müdür, gerçek midir, yalan mıdır diye sorar durur. Hep hasta gibi ama yine neşeli. Koku dolaşır durur ruhunda, bedenini esir almış ama o hür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder