27 Mart 2016 Pazar

Balık

Kafamı, aklımı, beynimi. Siz nasıl hoş görüyorsanız. Tamamen Zeki Demirkubuz’a ve alkole armağan etmiş durumdayım bu gece. Ayaklarım uyuşmuş. Sigaram sönmüş. Viski ısınmış.

70’lik bira bardağının içinde beslediğim balığa doğru yöneldim. Bir sigara aradım. Yarım buldum. Olsun. Yaktım. Gözüme duman kaçtı. Olsun. Ben gözyaşlarına alışkın bir adamım. Albümünün adı Sen Balık Değilsin ki olan Akvaryum adlı bir parça açıp balığı seyrettim. “Evet, ben balık değilim. Ama keşke. Keşke bir balık olsaydım.”
Biliyorum. Bu gecenin sonu senli rüyalara. Sensiz yazılara ve Birsen Tezer’e kadar uzanacak.
Biliyorum. Ben seçtim sana aşık olmayı. Ben istedim. Biliyorum. Çilem neyse. Onu çeker. Kaderim neyse onu yaşarım.
Bak kafam bozuldu yine. Üşüdüm. Yıllardır görmedim seni. Duymadım. Koklamadım.
Biliyorum. Yıllarca böyle gidecek.
Keşke. Ama keşke. Biz de bir Zeki Demirkubuz filminde olsaydık.  Eminim ki Zeki beni öldürür. Seni de mutlu mesut yaşatırdı.
Benim isteğim de bu zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder