Sadece 18 yaşında bir genç kız olarak hayatın tüm
bokluklarını görmüş olduğumu düşünmem normal mi bilmiyorum. İlk olarak 17
yaşında aldatılmanın vermiş olduğu yıpranmışlıklar, aileden küçük yaşta
tattırılmış olan ihanetler… Normal bir insan değilim evet. Bağlanma
problemlerim olduğu ortada. Sahip olmak istediğim her şeyi elde edebilmek belki
de iyi değil. İnsan çabuk sıkılıyor öyle olunca.
Kendime bir sığınak arıyorum. Sadece bana ait olan bir
sığınak. Bunun bir beden olmasını istemiyorum. Bedenler çift kişiliktir. İnsan
kendine de sahiptir çünkü. Kimsenin keşfedemeyeceği bir dünyam var. Bana
yetmiyor. Hayallerimi gerçekleştirmeme yıllar var. O kadar fazla plan var ki
nereden başlayacağımı şaşırmış durumdayım.
Ailem dahil kimsenin bana güvendiğini sanmıyorum.
Aslında bu hoşuma gitmiyor değil. Yapacaklarım kısıtlanmıyor çünkü. Asiliğimin
yanında, kendini yetiştirmiş hanım hanımcık bir kızım ben. Nerede nasıl
davranılır bilirim. Aslına bakarsanız erken yaşlandığımı düşünüyorum. Yeni yıla
bile yaşadığım küçük oda da klasik müzik dinleyerek girmek isteyen bir kızdım. Ama tabiki de öyle olmadı. Komik bir şekilde sevgilim çaldığı sahneye atlayıp onu öperek girdim yeni yıla.
Yorgun hissediyorum kendimi. Kendimi bir şeylerle tatmin
etmeye çalışıyorum. Ediyorum ve sıkılıyorum.Yeni şeyler aramaya başlıyorum.
Alışveriş yapmak gibi mesela. Sonu olmayan bir istek oluyor bu bazen.
Bunalıyorum. Uyumak bile sıkıcı geliyor artık.
Bazen boş boş otururken bir sigara yakıyorum. Öyle derinlere
dalıyorum ki nefes aldığımda ne düşündüğümü bile bilmediğimi fark ediyorum.
Bazen insanlardan daha çok kendi kendime konuşuyorum. Deliriyor muyum ? Sanmıyorum.
İsteklerim fazla bir şey değil aslında. Bana yetecek param
olsun ve yaptığım şeylerde daima bir numaraya oynayayım. Yeter.
Sonra insanlar beni tanıdıklarını zanneder. Aslında kimse
kimseyi tam tanıyamaz ki. Mesela ben; ben bile kendime akıl sır erdiremezken,
onlar beni nasıl tanır? Aklım almıyor doğrusu. Herkeste bir sahtelik. Neden
kimse olduğu kişi olarak davranmak yerine, kendini olmak istediği kişi olarak
tanıtıyor ki?
Bilmiyorum. İnsanlığı aklım almıyor. Beni çok yoruyor
çevremdeki bu kalabalık. Avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyorum bazen.
Ağzıma ne gelirse söylemek. Olduğum gibi yaşamak. Korkmadan, özgürce. Bazen
insanlar kendi yaptıklarına bakmadan senin hayatını kontrol etmek istiyor. Bu
hiç hoşuma gitmiyor. Bu hayatta her şey karşılıklı olmalı oysa ki. Karşında ki
ne yapıyorsa senin de onu yapma hakkın var. Sen kadınsın yapazsın diye bir
kavramı kabul etmiyorum. Ki bu duruma da ne yazıkki hemcinslerimiz yüzünden
geldiğimizi düşünüyorum.
Bazen gereğinden fazla hayatımıza dahil ediyoruz
erkeklerimizi. Onların yaptıklarını görmezden geldikçe biz ,tepemize çıkıyorlar.
Bunu kabul etmek gerçekten zor ve gurur kırıcı. Her insan eşittir. Ve her insan
kendi sınırlarını kendisi çizmelidir. İstisnalar kaideyi bozmaz bazı insanlar
bunun bokunu çıkarıyor bir yerde.
Sonra bir de bütün insanlarda olan güven meselesi var.
Herkes, herkesi aynı sanıyor. O bana şunu şunu yapmıştı, kesin bu da öyledir,
deyip kendi aklımıza kendimiz tilkileri koyuyoruz. Kesin bir kanım var insanlar
hakkında. Cidden hepimiz sorunluyuz.
Bir yazı ancak bu kadar güzel ve içten olabilir kaleminize yüreğinize sağlık :)
YanıtlaSil