23 Aralık 2014 Salı

Selam, Ben Mutsuzluk

İlgili yazılar : Selam, Ben Mutluluk
                      Aşk'ı Arayanlara
                      Selam, Ben Gelecek
  En ummadığınız anda, bir kramp misali içinize oturan, sizi, sizden önceki ve siz olduğunuzu reddettiğiniz, ama normalde sizliğinizin en saf hali olan sizlerle yüzleştiren mutsuzluk.
 İyi olmadığınız halde sizi "İyiyim" demeye zorlayan, "Neyin var? Ne bu surat?" diye soran arkadaşlarınıza "Bir şeyim yok" dedirten, akşam yemeğinde anlamsızca çatalı tabağın bir orasına, bir burasına götürten, "Bir iki lokma bir şey ye yavrum" diyen Annenize "İştahım yok anne" dedirten, size derbeder, karamsar, Aşk acısı temalı müzikler dinleten, kulağınızda karamsar müziklerle başınızı otobüsün camına yaslatan, size hayatı siyah beyaz görüyormuş gibi hissettiren, sabahlara kadar sizi uyutmayıp, gözünüze bir damla bile uyku sokmayan Mutsuzluk.
 Benden izinsiz aldığınız göz yaşlarımı kuruyana kadar döktünüz gözlerinizden; yatağanızda uzanırken, sevdiğinizi hatırlatan bir müziği dinlerken, duş alma bahanesiyle girdiğiniz duşa kabinde yere çökmüşken, gecenin bir yarısı bankta otururken, otobüste camdan dışarıyı izlerken...
 Utandınız göz yaşlarımdan! Başınızı yastığa gömdünüz kimsecikler duymasın diye hıçkırıklarınızı, kimsecikler duymasın diye duşa girip suyun sesiyle bastırdınız yakarışlarınızı, otobüsteyken dışarıyı izliyormuş gibi yaptınız insanlar görmesin diye göz yaşlarınızı, "karanlıkta göz yaşlarım gözükmez" diyip gece banklara oturup ağladınız, ağlamaktan şişen, kızaran gözlerinizi kimsecikler görmesin diye başınız eğik yürüdünüz bütün gün...
 Kimileriniz dökülen göz yaşlarından sonra inanılmaz bir rahatlama hissettiniz, ama bana bir teşekkür bile etmediniz. Yine görmezden geldiniz beni, yine kabullenmediniz, yine mutluymuş gibi davranmaya devam ettiniz. Neden? Neden hayatınızın en derinlerine yerleşmiş, kök salmış biri olduğumu bile bile yokmuşum gibi davrandınız? Neden utandınız beni dile getirmekten? Yalan söylemekten, kendinizi kandırmaktan bıkmadınız mı? Neden çekindiniz kendinizi benim kollarıma bırakmaktan? Neden Mutluluk'a giden yolun benden geçtiğine inanmadınız?
 İnanın, güvenin bana. Bırakın kendinizi benim kollarıma. "Kötüyüm ulan!" diyin insanlara, "Mutsuzum!" diyin. "Neden?" diyenlere "Çünkü yıllarca yalan söyledim!" diyin.
 Utanmayın, ağlayın özgürce, göz yaşlarınızı insanların gözüne sokarcasına ağlayın. Bağıra bağıra söyleyin karamsar müziklerinizi, başınızı yastığa gömmeyin, hıçkırıklarınızı suyun sesiyle bastırmayın, herkes duysun, herkes görsün, herkes kabullensin beni.
 Güvenin bana, tutun elimden, beraber inelim karanlığa. Beraber görelim Dünya'nın pisliklerini, beraber farkına varalım gerçeğin neler olduğunu, beraber ayıklayalım Mutsuzluk'u Mutluluk'tan. Karanlık nedir bilmeden Işık'ın anlamını bilemeyeciğinizi kabullenin. Beraber yürüyelim Karanlık'ın içinde, beraber tanımlayalım, beraber öğrenelim Karanlık'ı. Beraber hissedelim Mutluluk' a ulaşma Umut'unu, beraber yürüyelim yolun sonundaki Işık'a.
 Korkmayın, hep tutmayacağım sizi. Işığa ulaştığımızda  hep ulaşmak istediğiniz, hayatınızı verdiğniz, "Neredesin ulan!" diye feryat figan ettiğiniz, uğruna beni tanımazdan, görmezden geldiğiniz, bana nankörlük ettiğiniz Mutluluk'un kollarına bırakacağım sizi.
 Tek bir isteğim var sizden, beni unutmayın, insanlara beni anlatın. Arada ziyaretime gelin, size göz yaşları ısmarlıyayım.
 Neyseniz  o olmanız dileğiyle,
 Mutsuzluk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder