21 Nisan 2020 Salı

Umutsuz

"Umutsuzum be dedemin torunu."


"Bu halden umutsuzum. Bu kendini tekrarlayan döngüden, hep aynı teraneden umutsuzum. Görmek bir uğraş. Görülmek bir hayal. Eskisi gibi kör olmuşum, etrafımda hiçbir güzellik kalmamış gibi umutsuzum. Sevmek çok acı. Sevilmek imkansız. Ellerimdekinden başka bir sevgi bulmaktan umutsuzum. Tıpkı sevgisiz, korkmuş bir çocuk gibi hayal dünyama kapanmış, oradan çıkmak konusunda umutsuzum. Geçmiş çukur gibi. Gelecek ufuk çizgisinde. Hani çukura baktıkça çukur büyür derler ya... Bir gün çukura düşerim de, ufuk çizgisini gözden kaybederim diyorum kendi kendime. Gördüğüm ufuklara ulaşmaya umutsuzum. Ulaşsam da onlara varmaya umudum yok en azından. Ya ben onlara ulaşana kadar onlar kaybolursa?



Güneşler batmasın be dedemin torunu. Ulaşamasak da hep dursun orada o ufuk çizgisi, he mi? Hava kararmasın, umutlar solmasın. Umutsuzluk anlık şey aslında. Ama umudunu kaybetmek... O kalıcı. Umudumuzu kaybetmeyelim de, arada 'umutsuzluğa düşsek' de olur. De mi?



Öyle işte, umutsuzum bu aralar. Umudumdan, umuduma kırgınım. Sen nasılsın?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder