3 Mart 2015 Salı

Seni Azad Ettim

Duyguları gözden geçirmek diye bir şey yok benim kitabımda. İki günlük duygularım var. Yaşarım, ve bittikten sonra ne dönüp yüzüne bakarım duygularımın ne de hatırlarım onları.
Bilemiyorum işte. Besledim, uzun zaman sonra ilk kez bu kadar uzun süre bir adamı gönlümde. Belki de şiir yazmayı özlemiştim, bilemiyorum. Değer misin, diye düşünüyordum ya. Sana böyle bir yükü yüklememeliydim. Beni sevmek senin hakkındı. Benim sevdiğim adam olmasan da, seni sevmeme layık olmasan da beni sevebilmeliydin. Gözlerin gözlerimi öpmeden önce de sevebilmeliydin beni, çoktan sevmiş olma ihtimalin olmalıydı. Ama izin vermedim ben, kapadım ihtimaller kapısını. Sana haksızlık ettim. Şiirlerime başrol olmaktan ileri gitmene izin vermedim. Sadece Sezen dinlerken aklıma gelen birisi olsun istedim. Sevdiğim kalemlerimle sevdiğim bir sayfayı buluşturmak için bir bahane gerekiyordu, o sen oldun. Seni kullandım sanırım ben. Gerçekten sevmek nasıl olur bilmiyorum ki. Bir insan kalpte bir yere nasıl kazınır aklım almıyor, üzerine toz kondurmadan.

Şimdi, tam da ben hayatta beni elemsiz mutlu eden tek aşka tutunmaya çalışırken bir yerlerinden, araya girmene izin vermeyeceğim elbet. Evet, şimdi gönlünce sevebilirsin beni. Şimdi gerçekten özgürsün, beni sevmeni istediğim gibi sevmek zorunda değilsin beni. Seni bakışlarımın esaretinden de kurtarıyorum. Hadi, şimdi bana beni ne kadar sevebileceğini göster. Ama bil ki, benim umrumda olmayacak. Çünkü şiirlerime ilham vermen için sevdim seni. Öteye geçmeyeceğim. Kazara çarpışmalar hariç gözlerim çalmayacak bir daha gözlerinin kapısı. Bilerek gelip oturmayacağım büyüyen gözbebeklerine. Ve kulakların, unutacak aşina olduğu o kahkahaları. Ama sen istersen yine sev. Ben anlamam.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder