11 Şubat 2015 Çarşamba

Sevmek, Karın Tokluğuna

Bir kış sabahı Ankara'da
Gözlerin güneşim benim.
Evet, artık gökyüzünden vazgeçtim.
Yanacağını bile bile gözlerimin
Sabahları tek sığınağım sendin.

Seherleri sorma, zehir zemberek
Sana gelen yollar uzar gider
İşte böyledir Ankara'da sevmek
Sabahları bir çay, bir gözlemeyle geçer.
Karın tokluğuna derler ya hani
Ankara'da aynen öyle sevilir.

Sen yalnız çay seversin
Öncesinde bir şeyler yiyor musun bilmem
Keşke sabah çayını içtiğin
Kağıt bardak olsaydım
Ciğerlerime kadar cayır cayır yanmışken
Dudaklarınla selamete çıksaydım.
Dilini yaksa da vazgeçemediğin o şerbeti
Her sabah sana ben sunsaydım.

Keşke canım sıkıldığında seni arayabilseydim
Keşke şiir yazmaya oturduğumda aklıma ilk sen gelseydin
Canım yandığında canın yansaydı
Canın yandığında canım.
Ben böyle tek taraflı bir aşkı daha kaldıramayacağım.
Dilerim özlemin bol olsun
Bu şehirde karış karış beni bul
Zira ben her bakışta seni bulacağım.

Ankara'da böyle çoğu zaman aşklar
Ayazı gibi aşıkları da çarpar
Kesilir dudaklar, kan çıkar
Demek bu şehrin de bir beklediği var.


göksel, sen orda yoksun


Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder