27 Şubat 2015 Cuma

Evren Sözünü Tuttu

Kulağımda bir kaç nota,elimde sigara ve dudağımdan dökülür son sözlerimiz. Evet bizim şarkımız çalıyor yanlış duymuyorum.
Güneşli bir günü sağanak yağışlıya çeviren cinsten hemde. Başladı şimşekler haykırmaya acımı. Ama duymuyorsun değil mi sen ? Ve kokun geliyor kapı her açıldığında. Sanki rüzgar seni bana getiriyor bugün. Ama her seferinde bir yabancı geçip gidiyor arkamdan. Bugün bulutlar senin kokunu yağdırıyorlar bana. Şikayet etmiyorum, aksine buruk bir şekilde mutluyum.. Özlemimi gideriyorum en zor şekilde.. Senden gitmişim değil mi ben ? Parmak izim kalmamıştır artık üzerinde. Her gün farklı izler taşıyorsun bakıyorum da. Hepsi beni bastırıyor farkındayım. O yüzden gelmiyorum sana işte. Bu yüzden de gelmiyorsun bana. Biz birbirimize söz vermiştik oysa ki .. Şimdi bakıyorum  da ikimizde benliğimizden çıkmışız. Farklı hayatlara izler taşıyoruz. Kalpler kapalı ama bu sefer ikimizde de . Dokunmak için dokunuyoruz. Sevdiğimizden değil. Çünkü bencil insanlar severek dokunamaz bilirsin. Kendimize öyle kurbanlar seçiyoruz ki . Üzmeyelim diye en kötüsünü arayıp buluyoruz bir de. Düşünüyoruz sonlarını. Biz bir kere bir son yaşadık çünkü. Biz bittik ya şimdi işte kimseyi umursamıyoruz. Biz yandık bir kere daha ne kadar yanabiliriz ? Daha ne kadar sevebiliriz ki ? Daha kim canımızı yakabilir ?. Birbirini öldüren katil ve katiline aşık bir maktül olmanın acısını yaşıyoruz. İki katil bu hayatlara fazlaydı evet. Biz de birbirimizi öldürmeyi seçtik. Hem maktül olduk hem katil. Birde aşık. Ve kırıldık dağıldık dört bir yana.
Biliyor musun "toparlanmak" denen şey bize göre değil. Biz öyle karanlığız ki kime elimizi atsak onu da kaybederiz. Kör heveslerin kurbanıyız. En karanlığıyız hemde. O yüzden yağsın bu yağmur şuan. Ben heveslerimi özlemişim. Acıların içinde 5 dakika da olsa çocukluğuma,sana dönmek iyi geliyor bana. Biliyorum benim kokum da sana geliyor şuan. Çünkü aklıma ne zaman gelsen sen beni düşünürsün. Evrenle öyle bir anlaşma yapmıştım. Beni düşündüğün zaman aklıma getirecekti seni. Eğer aklıma getiremiyorsa kokunu getirecekti. Sözünü tuttu şimdi. Öyle güzel getirdi ki sana yetti bu bile. Peki ya sen neden beni düşünüyorsun ? Özlediğinden mi yoksa ?
Eğer şuan dışardaysan beni hissedeceksin . Rüzgarım sana gelmiştir çoktan. Okşamıştır yüzünü,öpmüştür defalarca. Ve kokum illa ki burnuna geliyordur..

Sen benim korkularımsın. Bu yüzden ben gelemiyorum sana. Ben senin en masum halinim ve sen de sırf bu kirini bulaştırmamak için gelemiyorsun biliyorum. Peki ne zaman yıkanacaksın. Ne zaman arınacaksın bu kirlerinden. Kaç hayata daha dokunman gerekiyor bilmiyorum ama çabuk gel. Martılar susmaya başladı. Şarkımız detone oluyor yavaş yavaş. Ve en kötüsü de ben kirlenmeye başladım. Belki de senin kirin bana geçiyor. Renklerim kapanıyor yavaştan. Ve kime dokunsam onda bir renk bırakmaktan korkuyorum.

Şimdi koşuyorum delicesine. Belki karşıma çıkarsın umuduyla. Kokunu depoluyorum içime,kanıma,vücuduma. Haykırıyorum sözlerimizi. Gözlerimden acılar akıyor. Üzülmüyorum bebeğim ben mutluyum. Seni öyle özlemişim ki. Sana öyle susamışım ki. Seni kana kana içiyorum sadece..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder