Ruhlarımız bemolleşmiş resmen ! Hep karamsarlık,hep
mutsuzluk. Bir sonat gibi hayatlarımız. Mutluluk ama illa ortada bir acı,bir
hüzün,bir göz yaşı. Her şarkı aynı duygularımı taşır ? Taşıyormuş işte. Hep bir
acı,mutsuzluk. Parmaklarımız ne zaman o siyah tuşlara gitse parça öyle
güzelleşiyor aslında. Diyezlikte değil tamamen bemol olarak düşünüyoruz hayatı.
Yani hayatımızda zaten bir mutluluk olsun bizim aklımız hep o olmayan tarafta
değil mi? Gelse de mutluluk yarım falan gelir zaten. Kırık bir tuşa bastığımızda
nasıl eksiklik hissederiz. Hayatta da mutluluk kırık bir tuşa basmak gibi
aslında. Tam olmaz yani hep bir eksikliği olur. Tamamlanamaz. Belkide her tuşa bastığında bir
acın daha seslenir tabiata. Bir acını daha evrene yollarsın. Bir acın daha
kayıtlı kalır uzayda. O sonsuz boşlukta. Ama iyi de gelir. Acıya tuş basmak
iyidir. Bakmayın mutluluk kırık tuşlardır ama acı en güzelleridir. Bemoldür. En
siyahıdır. En sağlamıdır. Yeri o kadar sağlamdır ki. Etrafı beyazlıklarla
doludur ve o beyazlıklar o acıyı hep en dipte korumaktadır. Mutluluklarımız,anılarımız acılarımızı koruyan tek şeydir aslında. Ve hep içimizde kalır. O çığlıklar,acılar. Kimseye söyleyemeyiz belkide. Kimseye de atamayız o çığlıkları. Onun dışında. Kuyruklu ihtiyar.. Şu
hayatta belkide güvenebileceğimiz tek sırdaşımızdır bu kuyruklu ihtiyar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder