9 Ekim 2014 Perşembe

İşid Olayları Hakkında

 Gündem kalabalık, ülke (yine) karışık, üzerine İslam alemi de karışık. Beni bilirsiniz, genelde aşk meşk, geyik ve atar üzerine yazılar yazarım. Ama o kadar da boş bir insan değilim esasında. Ehehehe. Baktım gündem iyice birbirine giriyor, elin Amerika'sında gündemi İşid illeti meşgul ediyor, ve Müslümanlık zedelenmeye başlıyor, bir iki laf ediyim dedim.  Olur da etrafınızda İşid'den dolayı Müslümanlık'a Terrörist Din'i yaftası yapanlar olursa, bir iki çift laf edebilelim diye.
 Bu olayları ben 2. 11 Eylül saldırıları olarak yorumluyorum. Yine bir şeyler patlak veriyor ve yine suç Müslüman'lıkın üzerine kalıyor. "Cihad" adı altında masum insanlar katlediliyor, çoluk çocuk demeden canlara kıyılıyor... Bunun (bence) tek bir sebebi var, o da eğitim eksikliğidir.
 Bu konuda insanların geneli "Onlar Müslüman değil yeaaa" diye karşılık veriyorlar. Hiç bir insanın hiç bir insanın Müslümanlığı hakkında konuşmaya hakkı yoktur, Müslüman olan birine Müslüman değil dersen de dinden çıkarsın, aman diyim. Annem'in çok güzel bir lafı var: "Rehberin yanlış olursa, yolun da yanlış olur."
 Şurada anlaşalım, biz mükemmel varlıklar değiliz, hepimizin kusuru var, kafamızın basmadığı meseleler var. Her şeyi kendimiz çözemeyiz, her şeyin üstesinden tek başımıza gelemeyiz, bizim bizden daha tecrübeli olan ve daha çok bilen insanlara ihtiyacımız var. Eğer böyle olmasaydı Dünya'ya kendi kendimize gelirdik değil mi? Anamız Babamız olmazdı, tek başımıza yürümeyi öğrenir kendi bokumuzu tek başımıza temizlerdik. Ve bu olay zincirleme devam eder, bugün Annem Babam bana öğretir, ben yarın kendi çocuklarıma öğretirim... Yani bizim bir rehbere bir yardıma ihtiyacımız var. Dini öğrenmek için de yardıma ihtiyacımız var.
 Kitap kiminle geldi usta? Peygamberle değil mi? Peki neden Peygamberle geldi? Eğer biz tek başımıza dini öğrenebilecek, tek başımıza dini yorumlayacak kişiler olsaydık Peygamber gelmezdi değil mi? Kitap inerdi tek başına gökten, zaten gökten kitap indiğini gören de Müslüman olur herhalde düşünsene gökten Kitap iniyor yani, biz de kendi kendimize öğrenirdik. Ama öyle olmadı, Peygamberle geldi kitap, çünkü bizim rehbere ihtiyacımız var, anlatana yorumlayana ihtiyacımız var.
 "İyi usta güzel diyorsun, hoş diyorsun, o zaman ne gerek var hacılara hocalara şehylere yeaaa?" Çünkü Peygamber ne zaman geldi usta, 571 yılında geldi. Yıl kaç usta şu an? 2014. İnsanlar değişti, olaylar değişti, sıkıntılar değişti... Bu Kitap ki, senin daha yeni keşfettiğin yıldıza işaret ediyor. (Doğrusu, ‘Şi’ra (yıldızı)nın’ Rabbi O’dur. (Necm Suresi, 49. Google'a yazın Sirius Yıldızı diye okuyun) Böyle binlercesi var, Yani Kuran, ebediyete kadar canlı olacak, ama insan öyle değil. İnsanlar gelecek insanlar geçecek, fikirler değişecek, dertler sıkıntılar değişecek. Ve insanların her dönemlerde bu fikirleri yorumlayacak insanlara ihtiyacı olacak.
 "E usta iyi diyon hoş diyon, yıldız mıldız diyon da, bir sürü hacı hoca şeyh var. Hangi birine inanalım biz?" Usta senin aklın fikrin var değil mi? "Usta zaten rehberler varmış onlar şaapar yeaaa" demeyeceksin. İraden var değil mi senin? İyiyle kötüyü, yanlışla doğruyu ayırt edebilirsin değil mi? Okursun, seçersin. O senin mantığına, vicdanına kalmış bir şey.
 Şimdi gelelim sebebi ziyaretimize. Bizim burada civardaki Türklerle haftalık toplanmalarımız oluyor. Bu toplanmalar sırasında dini sohbet de oluyor. Dünki sohbette abi şöyle dedi "Rehberimiz diyor ki, Cihad, Allah ile kul arasındaki engeli kaldırmaktır." Ve ekledi "Ve bu engel  her zamanda, her yerde  farklıdır. Bazı yerlerde alkoldür, bazı yerlerde karı kız fuhuştur, bazı yerlerde makam şöhret aşkıdır, bazı yerlerde paradır, rüşvet almaktır." Bunları ortadan kaldırmak cihad demektir. Amaç aynı, yorum farklı ve güncel. Last Update: 8/10/2014.
 Cihadın tarih boyunca değişik metodları olmuştur. "Usta vaktinde Efendimiz savaşmamış mı, kafiri kesmemiş mi, öldürmemiş mi?" Dün Abi ekledi "Efendimiz 6bin küsür gününün  27 gününü savaşta harcamıştır. Ve bir Düşmanı bile öldürmemiştir. Yaralamıştır. Yaralananlar başkaları tarafından öldürülmüştür. Bunun haricinde hep insanlarla muhabbet yoluyla, ikram yoluyla dini anlatmaya çalışmıştır." Ulan yüzüne tüküren, O'nu taşlayan insana dönüp tekrar tekrar anlatmış. Biri sana tükürsün bakalım ağzı noluyor onun? Madem kesen yakan yıkan bir insan, madem Cihad o şekilde, Efendimiz bu zulmü ona yapanı öldürmez miydi başta? (İnanmayanınız var ise, araştırsın bu meseleyi güzelce. Adam anlatırken dipnot geçmiyor, ama anlatan adam bir sürü tefsir kitabı, dini kitaplar okuyan imam hatip mezunu bir abi.) Bu demek değildir ki o zaman öldüremezsin. Hayır, o zamanın Cihad'ı bu idi! Çünkü Din elden gidecek, adamlar savaşa geliyor, senin yapman gereken de savaş! Savunma savaşı! O zamanın Cihad'ı o idi. Çünkü karşı taraf bunu yapıyordu.
 "E peki hacı hoca biz bu devirde ne yapacagız?". Bu devirde sen adamı karılarla yatıyor kalkıyor, alkol içiyor, rüşvet alıyor, ya da Müslüman değil diye kesersen, öldürürsen güzel kardeşim, Müslümanlık hakkında bilgisi olmayan, yarım yamalak şeyler bilen insanlar, haberleri açtığı zaman senin "ALLAHU AKBAAAR" diyip kafa kestiğin, çocukları katlettiğin videoları gördüğü zaman "Aaa bak Müslümanlar bunu yapıyormuş demek ki" der.Halbu ki ayet var "Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir" diye. Böyle bir şeyi savunan din nasıl masumları öldürmeyi Cihad olarak kabul eder?  O insanın Müslüman olacağı varsa da, o yol kapanmış olur. Neden? Rehberin yanlış olduğu için, yanlış yorumladığın için, yanlış uyguladığın için. Sonuç olarak ne yapmış olursun? Allah ile kul arasına engel koymuş olursun, bir kişinin Müslüman olmasını engellemiş olursun, bunun mesuliyetini sıkıntısını da anlatmama gerek yok bence.
 "Oku!" demiş usta Yaradan. İlk emri "Oku!" "Seni Yaratan Rabbinin adıyla Oku!" Oku, araştır düşün, doğruyu bul, doğruyu anlat, doğruyu yay. Vesselam.

1 yorum:

  1. Konu hakkında daha elle tutulur bilgi için Reşit Haylamaz'ın Şefkat Güneşi kitabını okumanızı öneriyorum.

    YanıtlaSil