23 Aralık 2013 Pazartesi

Teknoloji Köleliği

Sabah kalktık, hazırlandık, sokağa attık kendimizi. İșe/okula vb. gitmek için metroya/otobüse bindik. Boş bir yer bulduk oturduk. Canımız sıkıldı telefonumuzu çıkardık...
Çevremize baktık. Herkesin elinde iPhone'lar Galaxy'ler Lumia'lar HTC'ler... Üstünde düzgün kıyafeti, sırtında düzgün montu olmayanın elinde iPhone...  Elindeki Galaxy'nin işlevlerini, özelliklerini adam akıllı bilmeyen bir amca hırsla 'Angry Birds' oynuyor. O an kafasındaki tek şey domuzları yok etmek. Sorsan çoğunun kontörü yok.-8 de kullanıyor telefonu. Maksat hava atıcak bi iPhone'um olsun.
Daha orta okulu bitirmemiș çocukların ellerinde kafaları kadar telefonlar... Babasına yalvar yakar, ağlaya ağlaya aldırdıkları telefonlar, 12 taksitle aldırdıkları telefonlar.
Evlere bakıyoruz. Gelirini elektriğe, suya, doğal gaza ve buzdolabını az çok doldurmaya anca yetiren bi ailenin evinde interneti eksik olmuyor. Oturma odasına gidiyoruz. Büyük ekran televizyonumuz da eksik değil tabi ki.
  İnsanların elindeki teknolojik imkanlar ile birbirine hava attığı bu devirde bu tür tablolar görmeye alıșmıșızdır. Durmaksızın çıkan telefon, bilgisayar, televizyon vb. modelleri arasında boğulan dar gelirli aileler... Toplumdaki maymun iştah sonucunda bu ürünleri almaya itilen insanlar. Elindeki dandik fenerli telefondan dolayı arkadaş çevresi içinde kendini ezik hisseden gençler...
Teknolojinin esiri olmuş bir toplum...
Ardı ardına çıkan ürünler sonucu insanlar ne alacağını şaşırıyor. Örneğin bir telefon çıkıyor. O an piyasanın en iyi telefonu diye çıkan bu telefonu X şahsı alıyor. Aynı şirket bu telefondan daha iyi olduğunu söyleyerek ve tekrar piyasanın en iyi telefonu olduğunu iddaa ederek 1 yıl sonra bir telefon daha sürüyor piyasaya. Öncekinden farkı bir iki ghz daha hızlı işlemci, üç beş megapixel daha iyi bir kamera, parmak izi okuyucusu, göz takibi vb gibi hayat kurtaran(!) özellikler. X şahsı da 'Aaa bu en iyisiymiș, o zaman bunu alayım, daha elimdeki telin arka planındaki uygulamaları bile kapatmasını bilmiyorum. Ama bu telefon daha iyi, almazsam insanlar beni ezer. Ihihi' diye telefonu alıyor. Ve seneye bir telefon daha çıkarıyor aynı şirket. Daha iyi olduğunu iddaa ediyor. X şahsı yine alıyor...
Bunun sonu yok. Ve insanlar buna gözü kör şekilde aldanıyor. Gereksiz yere bir sürü para israf ediliyor, havaya saçılıyor. Mutlu olanlar ise müşterileri aptal yerine koyan şirketler oluyor. Bu ticari bir taktik. Sanıyor musunuz ki o şirket o üç beş megapikseli, parmak izi okuyucusunu vb. bir yıl önceki çıkardığı cihaza ekleyemezdi? Çok daha iyisini yapardı. Ama bi anda elindekinin en iyisini tek cihazda toplarsa, sonraki sene ne satacak? Milleti nasıl mal yerine koyacak?
Smart TV saçmalığı mesela? Bir televizyonun internete bağlanmasını sağlamayı yıllar önce yapamazlar mıydı sizce? Çok rahat yaparlardı. Ama baktılar insanlar artık bilgisayarları kullanıyor film izlemek dizi izlemek için. Hemen bu işi sürdüler piyasaya. Millet de 'Aaa televizyondan internete giricem. Bütün gün telefondan ve bilgisayardan girdiğim yetmiyor. Akşam televizyondan da gireyim. Feysbuka falan da girerim. Milletin saçma durumlarını kocaman ekranımla okurum. Ihihuhihi.' diye saldırıyor bu 'Smart TV' lere.
Düşünsenize belki ıșınlanmayı buldular ama duyurmuyorlar. Neden? O kadar araba firması, uçak firmaları, havayolu şirketleri, ulaşım şirketleri çok büyük darbe yer de ondan dolayı. Bulunmuş olsa bile kullandırmazlar.
Bunların hepsi insanların maymun iştahlarını kendilerine karşı kullanılması. Zararlı çıkan yine bizleriz. Teknolojinin kölesi olmayalım. Teknolojik aletler mi bizi kullanıyor, biz mi onları kullanıyoruz dikkat edelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder