9 Aralık 2013 Pazartesi

İçimdeki Fırtına

Çekip gidesim var buralardan. Boş vermişliği sırtlayıp uzak diyarlara gitmek...
Sıkıldım. Çok sıkıldım. Hayatın monotonluğundan sıkıldım. Tek düze bir hayat. Hep aynı şeyler. Okula git, okuldan gel, yurda git, dershaneye git. Robotlașan insanoğlu. Yok olan duygular, katılașan kalpler.
Korkuyorum. İnsanlara bakıp gelecekteki Ben'den korkuyorum. Metroda başını bir yere yaslamadan uyuyan amcaya bakıp korkuyorum. 30 yaşında olup da yüzünde kırışık olmayan yer kalmamış teyzeye bakıp korkuyorum. Hayatımın tek düzeleșmesinden, robotlașmasından...
Kullanılmışlık hissi. Başkalarının kurallarına göre oynamak hayatı. Başkalarına göre yaşamak, onların istediği evlerde kalmak, onların istediği mekanlara gitmek... Kukla gibiyim sanki. Kendini ne kadar özgür hissedersen hisset, aslında hiç özgür olmamak. Seni tutan birileri, seni tutan bir şeyler. İçindeki fırtınaya ad koyamamak. Bir nevi isyan mı hayata, yoksa sisteme baş kaldırma isteği mi, ergenlik belki de?
Ergenlik. Yetişkin olma aşamasına giriş yapan gençlerin deli duygular içinde olduğu dönem. Çoğu koyun gibi yaşar, karı kız, âlemler... Bazıları ise düşünceler içinde boğulur. Içinde anlam veremediği duygular, açıklamaya çalışır. Ama ergence bir isyandır bu diğerleri için. Hiç düşündünüz mü, belki de gelecekteki kendilerinin bi fragmanını gören bu gençler içindeki korkuyu, endişeyi dile getiriyor aslında, son defa, susturulmadan hemen önce. İlerde sabah sekizde kalkıp, akşam beşte eve dönen kendilerini görüp korkuyorlar belki de. İlerde bize dayatılan monoton hayatta düşünmeye vakit bulamayacak olan kişiler belki de son direnişlerini yapıyor bu dönemde?
Kafamda yüzlerce kişi var sanki. Sıkıldım. Bunaldım.
Ergenliktir. Ergenlik...

1 yorum:

  1. ergenlik keşke bir an önce geçip gitse..düşününce ele bir şey geçmiyor ne yazık ki. sadece kafayı sıyırıyorsun

    YanıtlaSil