5 Aralık 2013 Perşembe

Dershaneler Hakkında

Gündemin en önemli olaylarından biri haline gelen 'Dershanelerin Kapatılması olayı hakkında bi iki laf söyleyesim geldi. Hem bu sistemin içinde olan bi öğrenci olarak bu konu hakkında birkaç şey söylemekten kendimi alamadım.
Günümüz eğitim sistemindeki devlete bağlı okulların durumunu az çok  biliyoruz. Dershanelerin kapatılması sonucu en çok zarar görecek olan lise örencileri üzerinden konuşalım. SBS/OKS  (artık her ne halt olduysa şimdi) sonucu liselere yerleșiyoruz. Herkes iyi bir Anadolu lisesi tutturmanın derdinde. Iyi olan Anadolu Liseleri'nin de puanı yüksek. O okullar daha çok tercih ediliyor, bunun sonucu olarak yúksek puan oluyor. Bu okullarïn daha çok tercih edilmesinin sebebi de okul imkânlarının iyi olması, eğitimin iyi olması vb. durumlar. Bunları çoğumuz biliyoruz. Şimdi asıl noktaya gelelim. Bu sistem çocuklara küçük yaşta sınavı dayayıp, bu çocukları sokakta oynamak yerine eve kapanmaya zorluyor. Daha gelecek kaygısı içinde (doğal olarak) olmayan çocukların çoğu da bu 'eve kapanıp çalışma' olayını gerçekleștiremediğinden dolayı sınavdan düşük not alıyor. Bunun sonucunda da meslek liselerine, düz liselere gitmek zorunda kalıyorlar. (Kesinlikle kötülemiyorum, ama bu sisteme göre Anadolu ve Fen liselerinden daha kötüler.)
Düz lise ve meslek liselerindeki eğitim, öğretmen kalitesi, okul imkanı pek iyi değil. (Istisnalar mevcut). Şimdi, ilköğretimde bu çalışma düzenini yakalayan öğrenci iyi bir liseye yerleşiyor, sonra aynı çalışma düzenini lisede devam ettirirse de iyi bir üniversiteye yerleşiyor. (Istisnalar olabilir) Asıl olay bu düz z liselere, meslek liselerine yerleşen kişileri hayata kazandırmak, vatana millete kazandırmak değil ? Peki soruyorum size, şimdiki sistemle bu ne kadar mümkün? Piyasada bu kadar çok  niteliksiz oğretmen varken ne kadar mümkün?
Ülkenin ekonomik düzeyi ortada. Parası olan insan çocuğunu özel okula yolluyor. Peki parası olmayan insan? Bir çok gariban aile mevcut. Benim anadolu insanım çocuğu okusun bir yere gelsin diye yediğinden içtiğinden kısıp oğlunu/kızını son sene dershaneye yolluyor. Gücü ona yetiyor anca.
  Tamam. Bu sistemi değiştirmek için bir girişim. Eyvallah. Ama en son yapılması gereken neden ilk başta yapılıyor? Bu olay, 'Köprünün karşısına geçmem gerekiyor, ama önce köprüyü yıkayım' demekle aynı mantık değil midir?
Kamuoyunu birbirine düşürecek sert bir üslup ile bunu sunmak da çabası. Gezi Parkı olaylarında da böyle bir üslup kullanarak ortalığın iyice karışmasına sebep oldu. Neyse.
Tek yapması gereken azıcık mantıklı davranmak. Bu kadar insan buna karșı iken, dershanelere muhtaç olan bu sistemden dershaneleri kaldırmak isteyen Başbakanımızı mantığa davet ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder