14 Mayıs 2018 Pazartesi

Ahmet ve Çayı

Ahmet ve iki arkadaşı nargile kafede oturuyorlardı. Konuştukları konular dünyayı kurtarmak ile karı kız muhabbeti arasında gidip geliyordu.
Ahmet muhabbetinin arasında garsona döndü ve bir çay istedi. Çayı beklerken karaya vuran suriyeli çocuk hakkında konuştu.
Çay geldi. Çay sıcaktı. Ahmet çayı eline aldı. Tam içecekken konunun hararetine kendini kaptırıp çayı içmekten vazgeçti.
Ardından konu Afrika'daki çocukların açlığına geldi. Konuşmasının arasında arkadaşlarına bir soru yöneltti. O sırada çayını tekrar eline aldı. Tam içecekken arkadaşlarının kısa cevabına maruz kalan Ahmet tekrardan çayı içmekten vazgeçti ve konuşmaya devam etti.
Konu bu sefer sigara kutusunun üzerindeki logo tasarımına geldi. Ahmet yanındaki arkadaşının bu logodan daha iyi bir logo tasarlayabileceğini iddia ediyordu. Arkadaşına bu konudaki düşüncelerini sordu ve bu sırada çay bardağını tekrar kavradı. Arkadaşı konuya olan ilgisizliğinden dolayı sadece mimikleri ile cevap verdi Ahmet'e. Arkadaşının cevabından tatmin olmayan Ahmet konu hakkındaki görüşlerini çeşitli şekillerde örneklendirerek ifade etmeye devam etti. Bu sırada çayı yine bıraktı. Hatta bu sefer çayı ebedi dostu olan çay altlığından da ayırdı ve ayrı bir yere bıraktı.
Çay ılıktı.
Konu bu sefer ekonomiye ve hisse senetlerine geldi, ki kimsenin hiçbir fikri yoktu bunun nasıl olduğuna dair. Ahmet THY'nin hisselerinin bir şekilde yükselmesinden bahsediyordu. Arkadaşları konudan tamamen kopmuştu. İlgisiz gözükmemek için telefonlarını da eline alamıyorlardı. Sadece Ahmet ile göz teması kurmaya devam ediyorlardı. Ahmet tekrardan çayı içmeye davrandı. Bu sırada arkadaşı Ahmet'e daha fazla ilgisiz gözükmemek için konu ile ilgili bildiği bir şeyi rastgele ortaya attı. Ahmet tam çayı içecekken, arkadaşını yine çaya tercih ederek, cevap verdi. Çayı tekrardan bıraktı.
Çay soğudu...
Ahmet ve arkadaşları, ama daha çok Ahmet, çeşitli ve birbirinden alakasız, ya da çok az alakalı, konuları konuşmaya devam etti.
Bu sırada çay buz kesildi. Çayın varlığı iyice önemsiz hale geldi. Ahmet ve arkadaşlarının konuştukları konular bir kenara, bu çayın suçu neydi? Bu çayın suyu o kadar kaynadı, demlendi, bardağa kondu, bardak çay altlığının üstüne kondu, garson onu kavradı ve sana getirdi. O çay senin için var oldu Ahmet. O çay sadece senindi. Konuştuğun şeylerin aksine o çay sadece sana adanmıştı ama sen o çayı görmezden geldin Ahmet. Konuştuğun konular belki de hiçbir zaman düzelmeyecekti, belki de konuştuğun şeylerin hiçbir önemi yoktu, fakat her ne olursa olsun, sen o çaya ayıp ettin Ahmet.

4 yorum: