7 Mart 2016 Pazartesi

Direnişinde Gizli

Zihninin tavan arasına merdiven dayıyor; düşünmenin henüz yasaklanmadığı bir zamanda. Sükutun altını, değerini çoktan kaybetmiş onun için. İçindeki kaos götürüyor parçalarını, susmak sadece acıdan türemiş bir eylem oluyor. Çünkü anlatmak istedikleri, direnişinde gizli..


Kendini sakladığı odacıklardan bir fikir bedenselleşiyor. İnkâr etmenin elzem olduğu zamanda kabullenişe alkış tutanlar midesini bulandırıyor. Her geçen gün yitik değerlere sarılıyor biraz daha, avuç içleri terleyinceye dek. Gevşetirse kollarını, kaygılar bir yol bulacak kendine. Acı daha hissedilir olacak; unutmak daha mümkün. Unutmamak için en başta, direniyor.

Kendini yazıyor bir ağacın sıkıntılı gövdesine. Çünkü ancak bir ağaç bilir direnişin tarihini. Bir iç haykırışla bölünüyor ruhu. Hangi acıya boyasa kendini, diğerini bastıramıyor. Acının silüetini düşünüyor. Bilmem ne zaman okuduğu bir kitabın kahramanını çıkarıyor rafından, suçlayacak birini bulmuş oluyor sonunda. Yama yapıyor onu yalnızlığına. Ama geçmiyor işte. Çünkü merhemi, direnişinde gizli..
İçinde topaklanıyor bütün hisler. Saçları düğümleniyor bir tarağın ucunda. Şakaklarında hiç geçmeyen ağrı, hangi sıkıntıdan kalmış, bilinmez. Bir infilaktan geriye, yalnız direnişi kalıyor elinde..


-Direnişinde şimdi, ağaçlar büyüyor, bir kuş yuva yapıyor kendine. 
-Direnişinde şimdi, sokaklar gökyüzüne varıyor, soluklanıyor yaşam. 

İnsanlar dokunuyor dünyaya, insanlar seviyor, insanlar yaşıyor.

Onunsa tek kanıtı yaşadığına, direnişi oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder